|
|||||||||||||||||||||
|
Doping kullanımı, sporu gölgeleyen ciddi bir sorun. Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Jacques Rogge, Beijing Olimpiyat Oyunları'nda dopingle mücadele çalışmalarının "sıfır tahammül" ilkesi doğrultusunda yoğunlaştırılacağını defalarca açıkladı. Bu kapsamda Beijing Olimpiyatları, doping testi sayısının en fazla olacağı, testlerde dopingli çıkan sporculara en ağır cezaların verileceği oyunlar olarak olimpiyat tarihine geçecek.
19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan doping sorunu, 1960'lı yıllarda başta spor çevreleri olmak üzere uluslararası toplumun dikkatini çekmeye başlamış ve ilk kez 1968 Meksika Olimpiyatları'nda doping testi yapılmıştı. Ancak aradan 40 yıl geçmesine rağmen dopingle mücadele çalışmaları ciddiyetini koruyor. Bu nedenle Beijing Olimpiyatları'nda dopingle mücadelenin yoğunlaştırılması, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin bir talebi olduğu kadar, Çin'in kararı ve tüm dünyanın da beklentisi... Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Rogge, bu konuda şunları söyledi:
"Yeşil ve dopingsiz olimpiyatlar için mücadele veriyoruz. Doping kullanımından nefret ederim. Çünkü doping, sporun şerefini zedeliyor. Sporda derece ve sıralamalara saygı gösterilir. Ancak derece ve sıralama, zorlu emeğin sonucu olmazsa hiçbir anlam taşımaz. Aynı zamanda doping, sporcuların sağlığı için de ciddi bir tehdit. Dolayısıyla sporcuların sağlığını korumalıyız."
2008 Olimpiyatları'nda dopingle mücadele çalışmalarını yoğunlaştırmak için Çin Milli Olimpiyat Komitesi'ne bağlı Dopingle Mücadele Komisyonu, Uluslararası Dopingle Mücadele Yönetmeliği'ni ciddiyetle uygulayarak bazı sıkı önlemler aldı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi Tıp ve Bilim Şubesi Başkanı Patrick Schamasch, Beijing Olimpiyatları'ndaki dopingle mücadele önlemleri hakkında şunları anlattı:
"Beijing Olimpiyatları'nda yarışmalar sırasında ve dışında 4500 doping testi yapılarak olimpiyat tarihinde bir rekor kırılacak. Bu miktar, 2004 Atina Olimpiyatları'nda yapılan doping testlerinden yüzde 25, 2000 Sidney Olimpiyatları'nda yapılanlardan yüzde 90 daha fazla."
Doping testinde pozitif çıkan sporculara da tarihteki en ağır cezalar verilecek. Bu sporcular, Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve bütün spor federasyonlarının kurallarında yer alan cezaları almanın yanı sıra, altı aydan başlayan yarışmalardan ve 2012 Londra Olimpiyatları'ndan men edilecek. Bunun yanı sıra, Beijing Olimpiyatları'ndan itibaren test için alınan bütün numuneler, yeniden testten geçirilmek üzere sekiz yıl süreyle saklanacak. Bu süre içinde doping kullandığı belirlenen sporcular, kazandıkları tüm madalyaları kaybedecek.
Beijing Olimpiyatları'ndaki dopingle mücadele çalışmalarında yeni teknolojiler kullanılıyor. Örneğin olimpiyat tarihinin ilk cinsiyet belirleme laboratuvarı oluşturuldu. Ayrıca Çin, Asya'nın en ileri donanımlı, en büyük doping testi merkezini kurdu.
Güçlü bir spor ülkesi olan Çin, sporun saygınlığını korumak için her zaman yoğun çaba harcadı. 1989 yılından bu yana dopingle mücadeleyi kararlılıkla sürdüren Çin'in spor yetkilileri, Beijing Olimpiyatları'nda "Altın madalya kazanmaktan çok, dopingsiz olmayı tercih ederiz" sözleriyle dopingle mücadeledeki kararlılıklarını gösterdi.
Beijing Olimpiyatları'nın dopinge karşı "sıfır tahammül" ilkesi, sporculardan da destek görüyor. Çinli sporcu Zhang Ning, Beijing Olimpiyatları'nın açılış töreninde bütün sporcular adına şöyle ant içti:
"Bütün sporcular adına, olimpiyatlara sporun ve takımlarımızın şerefi adına gerçek spor ahlakıyla katılacağıma, oyunların bütün kurallarına saygı göstererek uyacağıma ve dopingsiz ve ilaçsız olimpiyatlar için çaba harcayacağıma ant içerim."
Dopingle mücadele ederek olimpiyat oyunlarının saygınlığı ile temiz ve adil yarış ortamını koruma, bütün dünyanın Beijing Olimpiyatları'ndan beklentisi, aynı zamanda Çin'in dünyaya verdiği sözdür. Olimpiyat madalyalarının doping gölgesi olmaksızın sporcuların boynunda parlaması, herkesin içten arzusudur.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |