Olmert'in istifa kararı

    İsrail Başbakanı ve Kadima Partisi Başkanı Ehud Olmert, 30 Temmuz akşamı yaptığı özel açıklamada, 17 Eylül'de düzenlenecek Kadima Partisi başkanlık seçimine katılmayacağını ve yeni başkanın seçilmesinden sonra başbakanlıktan istifa edeceğini ilan etti. Gözlemciler, bu açıklamanın Olmert'in siyasi yaşamının sona ereceği anlamına geldiğini ve bundan sonraki dönemde, zaten istikrarsız giden İsrail'in, hem içte hem de dışta daha çok belirsizlikle karşı karşıya geleceğini savundu.

    Olmert, başbakanlık görevine geldikten sonra, 2006 yılında İsrail ve Lübnan Hizbullah Partisi arasında yaşanan savaşta yaptığı ciddi hatalardan kaynaklanan iktidar krizini atlatmış; ancak Kudüs Belediye Başkanı ve Sanayi ve Ticaret Bakanı olduğu dönemde bir dizi yolsuzluk olayına karıştığı gerekçesiyle kendisine yöneltilen adli soruşturmalardan kaçamamıştı. Son olarak, seçimler için İsrail asıllı ABD'li işadamı Morris Talansky'den para aldığı iddiası, içinde bulunduğu durumu daha da zorlaştırdı. Söz konusu olay İsraillilerin hoşnutsuzluğuna yol açmanın yanı sıra, liderliğindeki koalisyon hükümetinin dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına, başkanı olduğu Kadima Partisi'ne destek oranının düşmesine ve istifa etmesini isteyen seslerin iyice yükselmesine neden oldu. Hükümeti kurtarmak için Kadima Partisi ve koalisyon ortağı İsrail İşçi Partisi arasında uzlaşmaya varıldı. Buna göre İşçi Partisi meclisin feshedilmesine destek vermeyecek ve bunun karşılığında Kadima Partisi de 25 Eylül gününden önce Ehud Olmert'in yerine geçecek yeni bir parti başkanı seçecek.

    Şu anda kamuoyunun dikkati Olmert sonrası İsrail'in siyasi ortamında meydana gelecek değişikliklere çevrilmiş durumda. İsrail'deki çeşitli siyasi partiler Olmert'in istifa açıklamasını olumlu karşıladı; ancak Olmert sonrası siyasi yönelim konusunda farklı yaklaşımlar var.

    Kadima Partisi, İsrail meclisinde hükümet kurma hakkına sahip en büyük parti. Sürpriz bir değişiklik olmazsa, Kadima Partisi'nin yeni seçilen başkanı, Olmert'in yerine geçerek, 2010 yılında düzenlenecek genel seçimlere kadar ülkeyi yönetecek yeni hükümeti kuracak. Kadima Partisi üyesi, Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Olmert'in istifa açıklamasından sonra verdiği demeçte, Kadima Partisi'nin iç dayanışmasını ve koalisyon hükümetindeki yönlendirici rolünü koruması gerektiğini vurguladı. Kamuoyunda, parti başkanlığı seçiminden Livni'nin galip çıkması bekleniyor.

    Likud Grubu ve İsrail Evimiz Partisi (Yisrael Beiteinu) gibi muhalefet partileri ise, Olmert'in istifasından yararlanarak, meclisin feshedilmesini ve erken genel seçim düzenlenmesini istiyor. Likud milletvekilli Yuval Steintz, yaptığı konuşmada, İsrail'deki siyasi krizi aşmanın tek yolunun genel seçim olduğunu ve Kadima Partisi'nin başkanlık seçimi için daha fazla beklemenin İsrail'e daha büyük zararlar getireceğini söyledi.

    Olmert'in istifa kararına rağmen, Filistin ve ABD, İsrail'in siyasi istikrara kavuşacağından ve Filistin ve İsrail arasında barış sağlanacağından umutlu. Filistin Ulusal Yetki Organı Başkanı Mahmud Abbas'ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyna, Olmert'in kararının İsrail'in içişi olduğunu, Filistin'in İsrail'le işbirliği yapmaya devam edeceğini ve İsrail yeni başbakanının taraflar arasındaki barış sürecini ilerletmesini beklediğini söyledi. ABD Beyaz Saray sözcüsü Gordon Johndroe da, ABD'nin İsrail ve Filistin arasında yıl sonuna kadar barış anlaşmasına varılmasını hızlandırmak için çabalarını sürdüreceğini kaydetti.