Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

DTÖ Bakanlar Toplantısı sonuçsuz kaldı

(GMT+08:00) 2008-07-30 12:53:27 cri

    Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Bakanlar Toplantısı'na katılan 30 civarında önemli üyenin temsilcileri arasında, dokuz gün süren çetin müzakerelerden sonra, Doha Turu Görüşmeleri sürecinde bir yere varılamadı. Dünya Ticaret Örgütü Genel Sekreteri Pascal Lamy, dün (29 Temmuz) akşam toplantının başarısızlıkla sonuçlandığını açıklamak zorunda kaldı.

    Bu sonuç, durgunlaşan dünya ekonomisine Doha Turu Görüşmeleri'yle yeni bir canlılık getirme umutlarını suya düşürdüğü gibi, çok taraflı ticari sisteme duyulan güveni de sarstı. Lamy, söz konusu sonucun yedi yıl süren Doha Turu Görüşmeleri'ne "ağır bir darbe" indirdiğini belirtti.

    Toplantının ardından ABD, AB, Brezilya ve Hindistan gibi DTÖ'nün önemli üyelerinin temsilcileri, görüşmelerin bu şekilde sonuçlanmasından derin üzüntü duyduklarını ve hayal kırıklığına uğradıklarını dile getirerek, bunun sorumlusunun kendileri olmadığını savundular. Farklı tutumlar benimseyen bu ülkeler, söz konusu sonuca şaşırmadıklarını da ifade ettiler.

    Aslında toplantı süreci bir hayli zorlu geçti. Bir hafta olarak öngörülen toplantının daha üçüncü gününde çıkmaza girildi. Lamy, görüşmeleri hızlandırmak için iki olağanüstü önlem aldı.

    Bunlardan biri "G-7" modeliydi. Dünya ticaret hacminin yüzde 80'ine hakim olan ve Doha Turu Görüşmeleri'nin en önemli üyeleri olarak kabul edilen ABD, AB, Çin, Japonya, Avustralya, Brezilya ve Hindistan'dan oluşan "G-7" ülkeleri arasında, önce küçük çaplı toplantılar yapılarak fikir ayrılıkları giderilmeye çalışıldı; daha sonra da bir taslak hazırlanarak 35 üye ülkenin bakanlarının katıldığı genel oturuma sunuldu.

    İkinci önlem olarak "Lamy önergesi" sunuldu. Gelişmiş ve gelişmekte olan üyelerin temel kaygıları bir araya getirilerek, orta yol bir önerge oluşturuldu. Söz konusu önerge yeni görüşmelerin temeli olarak kullanıldı; böylece taraflar görüşmelere 25 Temmuz'da yeniden başladı.

Toplantının son günü olan dün ise esas olarak tarım alanındaki özel güvence mekanizması ele alındı. Gelişmekte olan ülkelerin tarım sektörünü korumak amacıyla oluşturulan bu özel güvence mekanizmasına göre, herhangi bir tarım ürününün ithalat ve ihracatında hızlı artış görüldüğü zaman, gümrük artırma gibi koruyucu önlemler alınması öngörüldü. "Lamy önergesi"nde bu mekanizmanın başlatılma seviyesi, yani "hızlı artış"ın taban oranı yüzde 40 olarak belirlendi. Hindistan, bu oranı yüksek bularak bunun aşağıya indirilmesini talep etti. Hindistan'ın bu talebine ABD karşı çıktı; bu nedenle de fikir birliğine varılamadı. Görüşmelerin sonuçsuz kalmasına neden olan sorun, ABD ve Hindistan arasındaki bu zıtlaşma gibi görünse de, aslında birçok gündem maddesinde var olan fikir ayrılıkları bu sonu kaçınılmaz kıldı.

    Gözlemciler, son DTÖ Bakanlar Toplantısı'nın başarısızlıkla sonuçlanmasını üç nedene bağlıyor:

    1. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin uluslararası ticaret kurallarını saptama konusunda karşılıklı olarak verdikleri mücadele. Mevcut uluslararası ticaret sistemi, Batılı ülkelerin önderliğinde saptanmıştı. Gelişmekte olan ülkelerin güçlenmesiyle birlikte, adaletsiz ticaret sistemini değiştirme talepleri de giderek yoğunlaştı. Doha Turu Görüşmeleri, bu dengesizliği ortadan kaldırmak amacıyla kurulan bir platform oldu. Ancak gelişmiş ülkeler, mevcut olan yönlendirici avantajlarından vazgeçmek istemedi.

    2. Gelişmiş ülkeler ve özellikle ABD'nin, tarım sübvansiyonlarının düşürülmesi ve tarım ürünlerine uygulanan gümrüklerin azaltılması konularında, öze ilişkin tavizde bulunmaması. ABD, tarım sübvansiyonlarını 145 dolara indirme, AB de tarım ürünlerine uygulanan gümrükleri yüzde 80 azaltma taahhütlerinde bulunsalar da, kendi çıkar paylarını geniş tuttular.

    3. Son olarak ABD, AB ve Hindistan gibi önemli üyeler, içten gelen büyük baskılara karşı koyamadı. Bir yandan ABD'de genel seçimlerin yaklaşması, diğer yandan bazı AB üyelerinin birliğin çıkarlarını koruması için Peter Mandelson'a baskı yapması, Hindistan'da da önümüzde yıl genel seçimler yapılacak olması bunlar arasında sayılabilir. Bu nedenle bu üç üyenin temsilcileri siyasi risk pahasına fazla taviz vermeye yaklaşmadı.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040