|
|||||||||||||||||||||
|
Kriz, Hindistan'ın Mart 2006'da ABD'yle sivil amaçlı nükleer enerji kullanımı konusunda imzaladığı işbirliği anlaşmasından kaynaklandı. Söz konusu anlaşma uyarınca Hindistan, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nı imzalamadan ABD'den nükleer yakıt ve teknoloji elde edebilecek, bunun karşılığında sivil ve askeri amaçlı nükleer tesisleri birbirlerinden ayırarak uluslararası tedarikçilerden elde ettiği nükleer teknoloji ve malzemeleri askeri amaçla kullanmayacağı ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimini kabul edeceği taahhüdünde bulunacak.
Hatırlanacağı gibi Hindistan, nükleer çalışmalara çok erken başlayan bir ülke. 1974'te ilk nükleer patlamayı gerçekleştiren Hindistan, Mayıs 1998'de ilk nükleer silah denemesini yaptı. Ancak ülke, nükleer teknoloji geliştirmek için gerekli insan kaynakları ve altyapı tesisleri konusunda her zaman sıkıntı yaşadı. Hindistan, özellikle sivil amaçlı nükleer teknoloji konusunda kendi gücüyle aşamayacağı birçok sorunla karşılaştı. Yıllardan beri öz kaynaklarına dayanarak geliştirdiği nükleer sistem, Hindistan'ın enerji sıkıntısını gidererek ekonomisinin gelişmesini hızlandıran bir araç değil, sürekli harcama gerektiren büyük bir yük haline geldi. Bu nedenle Hindistan, nükleer teknoloji alanında dış yardımlara acil ihtiyaç duyuyor. Hindistan Başbakanı Manmohan Singh 2005'te Washington'a yaptığı ziyaret sırasında bu ihtiyacı karşılamak için ABD Başkanı George Bush'la görüşerek iki ülke arasında nükleer işbirliğine ilişkin görüşmeleri başlattı. İki ülke arasında sivil amaçlı nükleer enerji işbirliği konusundaki anlaşma uzun ve karmaşık bir pazarlık sürecinden sonra Bush'un Mart 2007'deki Hindistan ziyareti sırasında imzalandı.
Hindistan'a büyük yarar sağlayacak gibi görünen bu anlaşma, Hindistan'da yoğun tepkiyle karşılandı. Ülkedeki solcu cephe, söz konusu anlaşmayla Hindistan'ın ABD'nin iradesine boyun eğmek zorunda kaldığını ileri sürerek, fiilen ABD kontrolü altındaki Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın ülkedeki nükleer tesisleri denetlemesine izin verilmesinin Hindistan'ın ulusal çıkarlarını ve saygınlığını ciddi biçimde tehdit edeceğine dikkat çekiyor. Hindistan Halk Partisi, ABD'nin ileri teknoloji konusunda başka ülkelere karşı yıllardan beri "katılım yoluyla kontrol" stratejisini uyguladığına dikkat çekerek, bu anlaşmayla Hindistan'ın nükleer programının ABD nükleer programının bir uzantısı haline geleceği, ABD'nin ise bu anlaşmayla Hindistan'ın nükleer çalışmalarını, dolayısıyla ülkenin gelişmesini adım adım kontrol altına alacağı görüşünü savunuyor.
Tartışmaların giderek alevlenmesi üzerine Hindistan Komünist Partisi Marksizm-Leninizm Cephesi'nin de dahil olduğu dört sol parti, 9 Temmuz günü Singh hükümetine verdikleri desteği geri çektiklerini açıkladı. Böylece parlamentoda çoğunluğu güçlükle koruyan koalisyon ittifakı, azınlık durumuna düştü. Bu gelişme karşısında ana muhalefet durumundaki Halk Partisi, Singh hükümeti hakkında güvenoyu yapılması talebinde bulundu.
Güvenoyu konusunda parlamentoda iki gün süreyle yapılan hararetli tartışmalarda söz alan koalisyon ittifakından parlamenterler, ülke ekonomisinin mevcut hükümet liderliğinde geçen dört yılda tarihte benzeri görülmemiş hızla geliştiğini ve ABD'yle nükleer enerji alanında imzalanan anlaşmanın ülkenin ekonomik çıkarları için hayati önem taşıdığını savunurken, muhalif milletvekiller söz konusu anlaşmanın temel ulusal çıkarlara ters düştüğünü belirtmenin yanı sıra, son dönemde hızla artan enflasyonu gerekçe göstererek hükümetin ekonomi politikalarını sert dille eleştirdi. Mücadele, parlamento dışında da sürdü.
Parlamentodan güvenoyu alan Singh yönetimi, görev süresini tamamlayabilecek duruma geldi. Ancak gözlemciler, parlamentodan güvenoyu almanın ABD'yle imzalanan nükleer işbirliği anlaşmasının parlamentodan rahatlıkla geçeceği anlamına gelmediğine dikkat çekti. Ülkede anlaşma aleyhinde yapılan geniş kapsamlı protestolar, bu anlaşmanın parlamentodan geçmesini büyük ölçüde zorlaştırıyor.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |