Asya'dan Asya'ya mektup (18-07-2008)

Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne

allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar

oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında

dünyayı çocuklara verelim

kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi

hiç değilse bir günlüğüne doysunlar

bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı

çocuklar dünyayı alacak elimizden

ölümsüz ağaçlar dikecekler

Nazım Hikmet"

Canım Kızım,

Gökyüzünün maviye çaldığı günlerden merhaba,

Sana bu mektubumda, "dağ şehri", "sis şehri" gibi unvanlara da sahip olan Chongqing şehrinde Çin ve Türkiye arasında gelişen işbirliğinden bahsedeceğim. Bildiğin gibi Chongqing şehri Beijing, Shanghai ve Tianjin ile birlikte Çin'in merkeze doğrudan bağlı dört şehri arasında bulunuyor.

Çin'in DFM grubu ile Türkiye'den MGY Otomotiv Sanayi A.Ş. arasında karşılıklı ihracatı ve yatırımı kapsayan işbirliği anlaşması imzalandı. MGY Otomotiv Sanayi A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Gökhan Yeşilkaya ve DFM Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zhang Xinghai'ın, Chongqing şehrinde imzaladıkları anlaşma uyarınca, taraflar Avrupa'ya ihraç edilecek otomobiller için Türkiye'de üretim üssü oluşturacak.

MGY Otomotiv Sanayi A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yeşilkaya, yaptığı açıklamada, ayrıca, iki taraf arasında daha önce imzalanan distribütörlük anlaşması kapsamında, mini kamyonet ve panelvanlardan oluşan hafif ticari araçların ilk partisinin 22 Temmuz'da Türkiye'de olacağını ve 24 Temmuz'da satışa çıkacağını belirtti.

Mini kamyonetlerin 10 bin 990 YTL'den, panelvanların da 12 bin 990 YTL'den satışa sunulacağı bildirilirken, Çin'den otomobil ithal eden ikinci grup olan MGY Otomotiv Sanayi A.Ş'nin yetkilileri, yıl sonuna kadar 3 bin hafif ticari aracı ithal etmeyi hedeflediklerini belirtti. MGY Otomotiv A.Ş Genel Müdürü Ömer Çardak da, "Çinli grup Japonları ve Korelileri örnek alıyor. Toyoto ve Hyundai'nin Türkiye';deki yatırımları iyi bir model oldu" dedi.

Çardak, "Kalite sorunu olmaması durumunda, Çin otomobillerinin Türkiye'deki pazar payının yüksek olacağı ve ikinci el araç yerine sıfır kilometre araç alabilme şansı vereceği" görüşünü dile getirdi. Çin tarafı ise işbirliği anlaşması gereği Türkiye'den maden ve gıda ithal edecek.

Sana ayrıca Beijing'deki son gelişmelerden söz etmek isityorum. 2008 Beijing Olimpiyat Oyunları yaklaşırken başkente 3 metro hattı daha hazır hale getirildi. Böylece Beijing'deki metro hattı sayısı 8'e, hatların uzunluğu da 142 kilometreden 200 kilometreye çıktı. Beijing Belediyesi yetkilileri söz konusu üç yeni hattın 3.25 milyar Amerikan dolarına mal olduğunu açıkladı. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki 28 kilometrelik yeni metro hattıyla bu iki nokta arasındaki süre 15-20 dakikaya indi. Olimpiyatlar sırasında her gün 5 milyon kişi metroyu kullanacak. Yeni üç hatta ise günde 1 milyon 100 bin kişi yolculuk edecek. Beijing'deki metro hatlarının uzunluğunun 2015 yılına kadar 560 kilometreye çıkarılması planlanıyor.

Trafiği rahatlatmak için önümüzdeki haftadan itibaren Beijing'de tek-çift plaka uygulaması yapılacak. Bu, aynı zamanda 4 milyon kişinin daha toplu taşıma araçlarını kullanması demek.

Olimpiyatlar sırasında şehirde 66 bin ticari taksi hizmet verecek. 10 milyon bisikletin bulunduğu 16 milyon nüfuslu Beijing'deki olimpiyatlara 2 milyon yerli, 450 bin de yabancı turistin gelmesi bekleniyor.

Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.

Öptüm.

Baban Cemil Kaptan

18 Temmuz 2008

"Vay Kurban

Dağlarının, dağlarının ardı,

Nazlıdır.

Uçurum kıyısında incecik bir yol

Gider dolana - dolana,

Bir hastan vardır, umutsuz,

Belki Ayşe, belki Elif

Endamı kuytuda başak,

Memesinin, memesinin altında,

Bir sancı,

Bir hayın bıçak...

Ölüm bu,

Fıkara ölümü

Geldim, geliyorum demez.

Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü,

Ya da seher, mahmurlukta,

Bakarsın, olmuş olacak.

Bir hastan vardı umutsuz,

Hasreti uykularda,

Hasreti soğuk sularda.

Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri,

İki mavi, kocaman korku çiçeği,

Açar, derin kuyularda...

Dağlarının, dağlarının ardı korkunçtur.

Hiç akıl edip de düşünen var mı?

Gün kimin hesabına tutar akşamı,

Rahmetinden kim demlenir bulutun,

Hayırlı evlat makina

Nasıl canavar kesilir.

Kurdun, karıncanın rızkını veren

Toprak nasıl ayartılır,

Yüz vermez topal öküze,

Ve almaz koynuna kara sabanı.

Sepetçioğlu'm kömür işçisidir,

Mavzer değil, kürek tutar Urfalı Nazif

Mal, haraç - mezattır,

Can, pazar - pazar.

Kırmızı, ak ve esmer,

Yumuşak ve sert buğdaları

Yaratan ellerin sahibidir bu,

Kör boğaz, nafaka uğruna,

Haldan düşmüş, tebdil gezer...

Dağlarının, dağlarının ardı

Nasıl anlatsam...

Ağaçsız, kuşsuz, gölgesiz.

Çırılçıplak,

Vay kurban...

'Kimbu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda.'

Yiğitlik, sen cehennem olsan bile

Fedayı kabul etmektir,

Cennet yapabilmek için seni,

Yoksul ve namuslu halka.

Bu'dur ol hikayet,

Ol kara sevda.

Seni sevmek,

Felsefedir kusursuz.

İmandır, korkunç sabırlı.

İp'in, kurşun'un rağmına,

Yürür pervasız ve güzel.

Sıradağları devirir,

Akan suları çevirir,

Alır yetimin hakkını,

Buyurur, kitabınca...

Gün ola, devran döne, umut yetişe,

Dağlarının, dağlarının ardında,

Değil öyle yoksulluklar, hasretler,

Bir te başak tanesi bile dargınkalmayacaktır,

Bir tek zeytin dalı bile yalnız...

Sıkıysa yağmasın yağmur,

Sıkıysa uykudan uyanmasın dağ.

Bu yürek, ne güne vurur...

Kaçar damarlarından karanlık,

Kaçar, bir daha dönemez,

Sunar koynunda yatandan,

Hem de mutlulukla sunar

Beynimizin ışığında yeraltı.

Her mevsim daha genç, daha verimli,

Sunar, pırıl - pırıl, sebil,

Ömrünün en güzel aşk hasadını,

Elimizin hünerinde yeryüzü.

Dolu sofra, gülen anne, gülen çocuklar,

Bir'e on, bir'e yüz'le akşama gebe

Şafakla doğan işgücü.

Yalanım yok, sözüm erkek sözüdür,

Ol kitapta böyle yazılıdır,

Ol sevda, böyledir çünkü...

Ahmed Arif"