Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Çağdaş Mol: "Çinliler, işleri ve sorumlulukları dışında, zamanlarını  çok sosyal olarak geçiriyorlar."

(GMT+08:00) 2008-07-10 10:17:13 cri

Sevgili dinleyiciler, Çağdaş Mol'la sohbetimizin ikinci bölümünden merhaba.

CRI- Çinli arkadaşlarınızla neler yapıyorsunuz?

Ç.M.- Açıkçası şu var. Buradaki Çinliler ile yabancıların, yaşam şekilleri çok farklı. Yabancılar, biraz daha değişik, daha serbest yaşıyorlar. Çinliler böyle değil. Çinliler, işleri ve sorumlulukları dışında, zamanlarını çok sosyal olarak geçiriyorlar. Yabancılara sorarsanız, başka bir yabancıya. Onlar da kendilerini sosyal yaşıyor zannederler. İkisinin arasındaki sosyalleşme tanımı, tamamen farklı. Birisi, gidip ailesiyle, bir parka gitmeyi sever veya spor yapmayı sever. Diğeri, akşam gürültülü mekanlarda arkadaşlarıyla içki içmeyi sever. Çinlilerle en fazla yaptığımız benim, basketbol oluyor veya futbol oynamak oluyor. Bunun dışında, bizim okulu hafta sonu, Cuma günleri, "language partner" dediğimiz, günleri oluyor. Çinlilerle konuşup, tanışıp, muhatap oluyoruz. Her türlü yani, spordan, siyasetten, her şeye kadar konuşabiliyorum.

CRI- Bir öğrenci olarak, bir gününüz nasıl geçiyor?

Ç.M.- Öncelikle ben, okulumda tek Türküm. Bizim okulumuzdaki öğrenci profili, diğer okullara göre, biraz daha farklı. İnsanlar, daha fazla bireysel yaşıyorlar. Okul olduğu günler, genellikle okul bittikten sonra, çok uykusuz kalmışsam biraz uyurum. Daha sonra cafelerde daha çok zaman geçiririm. Çincenin öğrenimi zor olduğundan dolayı, genellikle iki- üç saatten önce, dersten kalkamam. Hem bir rahatlamak, hem bir kafamı boşaltmak vesilesiyle, kitap okumayı çok severim. Alışveriş yapmayı seviyorum, alışveriş merkezlerinde. Aslında pek fazla ben, yurtta kaldığım için, mutfağım falan yok. Hazır şeyleri alıyorum. Çıtır, çerezimi alırım. Hafta sonları, okul arkadaşlarımızla buluşuruz, bir yerlere gideriz. Bazen geziler yaparız.

CRI- Peki hemen gezilerden, Çin'e gelelim. Çin'i tanımak için neler yapıyorsunuz?

Ç.M.- Açıkçası şu; diğerleriyle kendimi karşılaştırdığım zaman, ben pasif kalıyorum bu olayda. Diğer insanlar, her tatillerinde, fırsatlarında Çin'i, geziyorken benim, pek fazla öyle bir imkanım olmuyor. Şunu da düşünüyorum Çin'de, uzun vadeli kalacağım için, pekte fazla acele etmek istemiyorum. Daha göreceğim, gezeceğim yerler olduğunu bilmeme rağmen. Beijing'de pekte fazla bir yeri gezmedim açıkçası yani. Bir gelen olduğu zaman veya sıkıldığım zaman bazı yerleri geziyorum. Daha önceden bir Shanghai'ya gittim, geçen ekim ayında. Formula 1'i izlemek için, hem de gezmek için. Oraya da uçakla gittiğim için, pekte fazla çevreyi tanımış olmadım. Shanghai'da çok sevdim. Çok güzel bir yer. Açıkçası, çok etkilendim, Shanghai'ın havasından, şehrin havasından. Bambaşka bir yer orası. Beijing'den daha çok seviyorum orayı ben.

CRI- Siz ilk geldiğinizde, size farklı gelen ve garipsediğiniz şeyleri, şimdi nasıl görüyorsunuz?

Ç.M.- Bazı şeyler var, hala garipsiyorsunuz. Bazı şeyleri de tabii ki. Zamanla bu insanlarla yaşadığınız için, o insanların kültürüne, adapte olduğunuz için, çok normal. Aklınıza bile gelmiyor, başka insanların garip diyeceği olay, yok normal gelmeye başlıyor. Şaşırıyorsunuz. Başkasının şaşırdığına, şaşırıyorsunuz. Öyle bir garip durum oluyor.

CRI- Yabancı öğrencisiniz ve yabancı ülkedesiniz. Bunun kolaylıkları veya zorlukları nelerdir?

Ç.M.- Çin'de yabancı bir öğrenciyim. En başta bir kere şu, Çinlilere benzemem, çok çabuk, diğerlerinden farklı gözükmem. Kolaylıkları, bir öğrenciyi, maddi olarak çok fazla zorlamaması. Çin'in, asayiş düzeninin çok iyi olması. Çok güvenli bir şehir olması. Ben, il geldiğim aylarda çok pasif kalmak zorunda kaldım. Çok fazla hikayeler sağdan, soldan dinlemiştik. Fakat, bunların hiç birinin doğru olmadığını gördüm. Demek ki Çin, dış dünyaya farklı tanınıyor. En fazla adaptasyonda sorunum, yemekleri oldu. Ben, çok yemek seçen birisiyim. Yemeklerini hiç beğenmedim. Çok farklıydı, çok farklı lezzetleri vardı. Daha sonra epey alıştım yemeklerine. Yiyorum. Fakat, hala Türk yemekleri burnumda tütüyor. Burada da pek şansım olmadığı için, Türk yemeklerini yiyecek, Türk tatlılarını yiyecek, o yönde hala adapte olamadım diyebilirim. Dil öğrendikçe, dilim geliştikçe çok daha iyi adaptasyon sürecimiz başladı. Dışarı çıkıp, insanlarla iletişim kurmaya başladım. Gerek alışverişlerde gerekse, ulaşımlarda. Hiç sorun değil artık.

CRI- Peki Çağdaş Bey, çok teşekkür ediyorum sorularımı yanıtladığınız için.

Ç.M.- Çok teşekkür ederim.

Nedendir bilinmez, gelecek için yaptığımız planlarda hep, uzun vadeler vardır düşüncelerimizde. Umarım uzun vadelerde ulaşmayı amaçladığımız hedeflerimize kavuşana dek, içinde yaşadığımız anı kaçırmayız.

Her şey gönlünüzce olsun.

Hoşça kalın.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040