Afganistan'daki güvenlik ortamı kötüye gitmeye devam ediyor. Taliban güçlerince dün (1 Temmuz) sabaha karşı ülkenin doğusundaki Host vilayeti ile güneyindeki Uruzgan ve Zabul vilayetlerine düzenlenen saldırı sonucu, dört polis ile 23 Taliban militanı öldü.
Afganistan, bugün Irak'ı geride bırakarak ABD ve NATO askeri birlikleri için en tehlikeli savaş alanı haline geldi. ABD ve NATO birliklerinin geçtiğimiz Mayıs ve Haziran aylarında Afganistan'da verdikleri kayıp, Irak'ta verilen kayıp sayısını geçti. Afganistan'da ciddi tehditlerle karşı karşıya olduklarını kabul eden ABD Savunma Bakanlığı tarafından 27 Haziran günü Kongre'ye sunulan raporda, Taliban'ın yeniden toparlanması nedeniyle 2007'nin Afganistan'da 2001'den bu yana en çok şiddet olayı yaşanan yıl olduğu, bu olaylarda ölenlerin sayısının 6500'ü bulduğu belirtildi. ABD liderliğindeki koalisyon güçleri ile NATO liderliğindeki Uluslararası Güvenlik ve Yardım Gücü ISAF'ın, Taliban'a karşı bazı kazanımlar elde etmesine rağmen, Taliban güçlerince düzenlenen saldırıların gerek sayısı artmaya, gerekse boyutu genişlemeye devam ediyor; buna paralel olarak ülkedeki kaos ortamı sürüyor.
ISAF sözcüsü Carlos Branco da 29 Haziran günü yaptığı açıklamada, Taliban güçlerince düzenlenen saldırıların geçen bir ay içinde gözle görülür biçimde arttığına işaret ederek, saldırılarda el yapımı bombaların daha sık kullanıldığını, aynı zamanda kamuoyunun dikkatini çekmek için "sansasyonel saldırılar"ın yoğunlaştığını belirtti.
ABD ve NATO birliklerinin kayıp sayısındaki hızlı artış, Afganistan'da "geriye dönüş" yaşanacağı endişelerine yol açtı. Gözlemciler, Afganistan'daki şiddet olaylarında görülen artışın, Taliban güçlerinin kısa vadede bir yandan "sansasyonel saldırılar" düzenleyerek basının dikkatini üzerinde toplama stratejisinden, diğer yandan da haşhaşın hasat dönemine girilmesi nedeniyle haşhaş toplamak için daha fazla zaman kazanma isteğinden kaynaklandığını savunuyor.
Ancak şiddet olaylarındaki artışın arkasında daha köklü nedenler yatıyor. ABD ve NATO'nun askeri operasyonları, Taliban güçlerinin yeniden yükselişini engelleyemediği gibi, çok sayıda sivilin ölümüne de yol açarak Afganistan halkının acısını derinleştirdi. Bunun yanı sıra uluslararası toplum, Afganistan'a yardım konusunda büyük vaatlerde bulunmasına karşın, bu vaatlerin yalnızca küçük bir bölümünü yerine getirebildi. Hatırlanacağı gibi, 2002'den bu yana Afganistan'a toplam 25 milyar dolar yardım sözü verildi; ancak yerine getirilen miktar 15 milyar dolarla sınırlı kaldı. Yabancı askeri işgalin altında bulunan Afganistan'daki yeniden yapılanma sürecinin yavaş ilerlemesi nedeniyle de halkın temel geçimi, istihdamı ve diğer sorunları çözülemedi. Taliban'ın halktan destek almasına açık kapı bırakan bu durum, Taliban güçlerinin yeniden yükselişe geçmesinin temel nedeni olarak görülüyor.
Bozulmaya devam eden güvenlik ortamı karşısında Afganistan ordusu ve NATO birlikleri, Taliban'a yönelik operasyonları yoğunlaştırdı. Taliban'ın başlattığı "Bahar saldırıları"na karşı Afganistan ordusu ve yabancı birlikler, defalarca hava saldırısı düzenleyerek çok sayıda silah ve cephane ele geçirdi. Haziran ayı ortalarında artan operasyonlarda da Taliban ciddi kayıplar verdi. Bunun yanı sıra birçok ülke, Afganistan'a asker takviyesi kararı açıkladı.
Ancak gözlemciler, askeri operasyonların kısa vadede Taliban'ın gücünü zayıflatmasına rağmen, ülkedeki güvenlik ortamını düzeltebilecek asıl "ilacın" yeniden yapılanma çalışmalarına hız verilmesi olduğuna işaret ediyor. Çünkü aşırı uçların varoluş zemini, ancak ve ancak Afganistan halkının yaşam koşullarının düzeltilmesiyle ortadan kaldırılabilecektir.
Yorumunuzu Gönderin
Afganistan'daki güvenlik ortamı kötüye gitmeye devam ediyor. Taliban güçlerince dün (1 Temmuz) sabaha karşı ülkenin doğusundaki Host vilayeti ile güneyindeki Uruzgan ve Zabul vilayetlerine düzenlenen saldırı sonucu, dört polis ile 23 Taliban militanı öldü.
