|
|||||||||||||||||||||
|
4. Çin-ABD Stratejik Ekonomi Diyalogu'na eşbaşkanlık etmek üzere ABD'de bulunan Çin Başbakan Yardımcısı Wang Qishan, dün (19 Haziran) New York'ta yaptığı konuşmada, 4. Çin-ABD Stratejik Ekonomi Diyalogu'nun başarıyla sonuçlanmasının, Çin ile ABD'nin diyalogu yoğunlaştırarak karşılıklı anlayışı artırmaları durumunda, aralarındaki ilişkilerde mevcut olan veya bundan sonra çıkabilecek sorunları kesinlikle çözebileceklerini gösterdiğini savundu.
Wang Qishan, dün akşam ABD Finansal Hizmetler Forumu, Bankacılar Derneği ve Asya Derneği tarafından onuruna ortaklaşa verilen yemeğe katıldı. Kıdemli Amerikalı siyaset adamı Henry Alfred Kissinger, yemekte yaptığı konuşmada, Wang Qishan'in ziyaretini ve yeni tamamlanan ekonomik diyalog toplantısını takdirle değerlendirerek şunları söyledi:
"Ziyaretiniz, ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin yanı sıra, ülkelerimizin siyasi geleceği ve hızla küreselleşen dünya için büyük önem taşıyor. Diyalog toplantısında elde edilen sonuçlar, halklarımız arasındaki dostluk ile ülkelerimiz arasında oluşan ortak görüşlerin pekiştirilmesinde etkin rol oynayacaktır."
Yemekte konuşan Wang Qishan, 30 yıl süren reform ve dışa açılma uygulamaları sonucunda Çin'de büyük değişim yaşandığını, Çin ile ABD'nin dünya barışı ve gelişmesinde önemli rol oynayan ve çıkarları birbirlerini ilgilendiren iki ülke haline geldiğini hatırlatarak şöyle konuştu:
"ABD, günümüz dünyasının en büyük gelişmiş ülkesi, Çin ise gerçekleştirdiği büyük değişimlerle dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesi durumundadır. Ülkelerimiz, gerek ticaret ve yatırım alanlarında, gerekse bölgesel istikrar ve dünya barışı konularında temas içinde olmak zorundadır, ilişkilerimiz de her geçen gün daha da önem kazanıyor. Robert Zoellick, Çin'i ABD'nin çıkarlarını ilgilendiren ülke olarak tarif etmişti. Bana göre ise, Çin ile ABD, dünya barışı ve gelişmesi için çıkarları birbirlerini ilgilendiren iki ülke durumundadır."
Çin'in son yıllarda kaydettiği gelişmelerin ABD'yle ilişkilerine bir dizi sorun ve anlaşmazlık da getirdiğini, bundan dolayı ABD siyasi çevrelerinde Çin'e karşı ticari korumacılık uygulamak isteyen seslerin yükseldiğini hatırlatan Wang, Çin'in gelişmenin ilk aşamasında bulunan bir ülke olarak bu süreçte sorun yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu, ancak aynı zamanda Çin'in sürekli ilerlediğinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Fikri mülkiyet haklarının korunması konusunu örnek gösteren Wang Qishan, Çinlilerin bu kavramla yalnızca yaklaşık 10 yıl önce tanıştığına işaret ederek, bu konuda sorun yaşanmasının doğal olduğu, ancak Çin hükümetinin fikri mülkiyet haklarını korumak için harcadığı büyük çabaların da dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi. Bu tür sorunların çözümünün ancak ve ancak diyalog ve istişarelerle mümkün olabileceğini savunan Wang Qishan, Stratejik Ekonomi Diyalogu'nun son turundaki başarıların bunu doğruladığını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Küreselleşme sürecinde ülkeler ve bölgeler arasında sorun yaşanması, son derece doğaldır. Bunları çözmek için görüşme masasına oturmalıyız. Devlet başkanlarımız, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin niteliğini yapıcı işbirliği olarak belirlediler. Bu ilişkiler doğrultusunda herhangi bir sorunla karşılaştığımızda, oturup konuşabiliriz. Statejik diyalogun son turundaki başarısı, bunun bir sonucudur."
Konuşmasının sonunda Çin'in reform, dışa açılma ve barışçı gelişme yolunu izleme kararlılığına vurgu yapan Wang Qishan, gelişme sürecinde karşılaşılan bütün sorunların bu doğrultuda çözüleceğini belirterek şu sözlere yer verdi:
"Reform, dışa açılma ve Çin'e özgü sosyalizm yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz. Dünyadan beklediğimiz tek şey, barışçı gelişmeye imkan sağlayan bir uluslararası ortamın oluşturulmasıdır."
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |