|
|||||||||||||||||||||
|
Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
Neydi çekip kendine, beni bağlayan
Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
Elleri ta içimde o dev miydi
Etime bir alev değmişçesine
Nasıl da yakardı öptüğü zaman
Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan
Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine
Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı
Gözlerimin önünde açılan sonsuz bahçe
Hani, o var olmalarımız öpüştükçe
O delice sürdürmeler yaşantımızı
Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka
Sarıldıkça güçlenmek, bütünlenmek
Kudurmuş arzularla zamanı yenmek
Ve en kuytularda buluşmak korka korka
Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden
Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara
Varmak için o sevgiyle açılmış kollara
Apansız düşmek yükseklerden bir yerden
Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de
Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık
Avunmak... Kırık dökük anılarla artık
Kimbilir? o geceler yaşanmadı belki de
Ümit Yaşar Oğuzcan"
Canım Kızım,
Sıcak günleri deprem ve sel haberlerinin daha da buruklaştırdığı günlerden merhaba,
Bu mektubumda sana Barış Adıbelli'nin Çin_rus ilişkileriyle ilgili "Medvedev mirası üstlendi" başlıklı makalesinden bir bölüm aktaracağım:
"Geçtiğimiz Mayıs ayında Rusya'da yaşanan iktidar değişikliğinin ardından Rusya'nın yeni devlet başkanı Medvedev ilk dış gezisini Çin'e yaptı. Son bir yıldan beri ABD ile füze savunma kalkanı nedeniyle sert tartışmalar yaşayan Rusya'nın devlet başkanının bu tartışmalardan uzak durmaya çalışan Çin'i ziyaret etmesi oldukça önemlidir. Medvedev'in ilk ziyaretini Çin'e gerçekleştirmesinin altında üç neden yatmaktadır. Birincisi, büyük bir doğal felaket yaşayan Çin'in acılarını paylaşmak ve desteğini sunmak; ikincisi 2008 Pekin olimpiyat oyunları nedeniyle dünya turu sırasında olimpiyat meşalesine karşı, daha doğrusu Çin'e karşı dünyada yükselen tepkilere karşı "Çin'in yanındayız" mesajı vermek; üçüncüsü ise, Putin'in Avrasya'da yeni bir güç merkezi oluşturma mirasına sahip çıkmaktır.
"Bu ortam içerisinde Medvedev, Pekin'de Çin Devlet Başkanı Hu Jintao ile bir araya geldi. İkili görüşmelerde temel konu hiç kuşkusuz ABD ve uluslararası sistemin gelecekteki yeni yapısıydı. İki liderin yayınladığı ortak deklarasyonda, sistem dışında kalan ülkelerle içinde olan ülkeler arasında yeni bir güven bunalımının oluşturulduğuna dikkat çekilerek, "Dünyanın farklı bölgelerine kurulması planlanan füze savunma sistemleri stratejik denge ve istikrara yardımcı olmuyor. Kitle imha silahlarının kontrolü ve yayılmasının önlenmesi çalışmalarını da baltalıyor" uyarısı yapıldı. Ayrıca, Moskova, Pekin'le 1 milyar dolar değerinde nükleer işbirliği anlaşması imzalayarak ortak uranyum zenginleştirme santrali kurma yönünde ilk adımı attı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 60 milyar doları aşmış durumdadır. Ekonomik alanda hızla gelişen ilişkiler dış politikada da kendisini göstermektedir. Medvedev, Çin'de basın mensuplarına yaptığı açıklamada Rusya'nın Çin'i dış politikada birinci önemli ortak olarak gördüğünü ifade etti.
"Bunun yanında, Rusya ve Çin arasındaki ilişkilerin karşılıklı saygı, işbirliği ve dış politikada ortak yaklaşımlar geliştirme üzerine kurulduğuna değinen Medvedev, "2006 yılında Çin'de kutlanan Rusya yılı, 2007'de Rusya'da kutlanan Çin yılı bu ilişkilerin gelişimine katkı sağladı. 2009 yılında Çin'de Rusça yılı, 2010'da da Rusya'da Çince yılı projesi geliştiriliyor. Ekonomik ve siyasi ilişkilerin yanı sıra bilim, kültür, eğitim ve spor alanındaki işbirlikleri de iki ülkenin yakınlaşmasına katkı sağlayacaktır" değerlendirmesi yaptı. Medvedev, Çin yönetimi ve halkına da 2008 Olimpiyatları'nda başarılar diledi.
"Çin'in küresel güce giden yolda karşılaştığı en büyük engel ABD'nin enerji kaynakları ve sevkıyat hatları üzerinde olan askerî ve siyasi etkisidir. Bu nedenle, dünya politikasında serbest hareket edebilen güçlü bir Çin için enerjiyi güvenli bir şekilde temin etmek ve garanti altına almak hayati bir önem taşımaktadır. Bu sebeple, Pekin, dünyanın dört bir yanında enerji diplomasisi yürüterek alternatif kaynaklara yönelmektedir. Bu bağlamda, Çin, Orta Asya ve Hazar enerji kaynaklarına da doğrudan ulaşım için projeler geliştiriyor. Çin, Kazakistan ve Türkmenistan'la doğrudan ulaşım sağlayacak enerji boru hatları ile ilgili görüşmelerini sürdürüyor. Enerjinin Çin açısından ne kadar önemli ve bir zaaf noktası olduğunu çok iyi bilen Moskova, ABD ve AB'ye karşı yanında güçlü bir Çin görmek istiyor. Bu açıdan, Çin'e kesintisiz enerji akışını sağlayacak bir petrol boru hattı üzerinde çalışıyor. Kısaca, EPSO olarak bilinen bu hat Rusya'nın Sibirya bölgesinde üretilen petrolü Çin ve Asya-Pasifik'e taşıyacak. Yeni petrol boru hattı ESPO üzerinden günlük 1,6 milyon varil petrol sevkıyatı yapılacak. Projenin ikinci ayağı da yıllık 367,5 milyon varil kapasiteye sahip olacak. Çin Ulusal Petrol Şirketi CNPC ile Rosneft arasında sağlanan anlaşmaya göre projenin finansmanını Çin sağlayacak. Yeni hattın birinci ayağı 11 milyar dolara mal olacak."
Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.
Öptüm.
Baban Cemil Kaptan
20 Haziran 2008
"Sana Kalan Saz
Sana
yaralarımdan çiçekler,
ilk yardım geceler biraz da
ve yangından kurtarılması imkansız acılar
bırakıyorum...
seni özümün gizinde saklıyorum...
bütün aşklarımın izlerini sayıklayarak
ve aldatarak tüm sevdiklerimi,
sana
cinayetimin ipuclarını bırakıyorum...
vasiyeti olmayan ölüler ülkesinden
(türkülerin sırtındaki muamma!)
yazık bir nakarat bırakıyorum sana
'ben sana gülüm demem,gülün ömrü az olur'
öç biter,
biter şarkı,
yaz olur...
Yılmaz Erdoğan"
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |