"Altın Palmiye" Ödülü, Fransız filmi "Entre Les murs"e verildi

    25 Mayıs'ta yerel saatle akşam düzenlenen 61. Cannes Film Festivali'nin kapanış töreninde, Paris'teki ortaokul yaşamına odaklanan Fransız filmi "Entre Les murs", "Altın Palmiye" ödülünü kazandı. En iyi yönetmen ödülü, Türk filmi "Üç Maymun"un (Three Monkeys) yönetmeni Nuri Bilge Ceylan'a verildi. Çinli yönetmen Jia Zhangke'nın "24 Kent" (24 City) filmi ise ödül kazanmadı.

    Fransız yazar François Begaudeau'nun aynı adlı yaşamöyküsünden uyarlanan "Duvarlar Arasında" (Entre Les murs), yeni Fransız yönetmenlerinden Laurent Cantet tarafından yönetildi. Film, bu yılın Cannes Film Fesitivali'na"yedek aday film" sıfatıyla katılmasına ve yarış bölümünün son gününe kadar izleyicilerle buluşmasına rağmen, sonuçta diğer 21 rakibi geride bırakarak en büyük ödülü aldı.

    Ödül dağıtımı sırasında sahneye, yönetmen Cantet, senaryo yazarlığını ve baş rol oyunculuğunu bir arada üstlenen François Begaudeau ve 25 genç öğrenci hep birlikte çıktı. "Entre Les murs", 1987 yılında ödül kazanan "Şeytan'ın Güneşi Altında" (Under the Sun Of Satan) adlı filmden sonra Cannes'da ödüle layık görülen diğer bir Fransız filmi oldu. Cantet, ödül dağıtım töreninde duygularını şöyle anlattı: "Çektiğim filmlerle Fransız toplumundaki çeşitliliği, zenginliği ve karmaşayı göstermek isterdim, bazı çelişkileri açığa vurmaktan kaçınmadım."

    Festival jürisinin başkanı Sean Pan, yaptığı konuşmada, "Entre Les murs"ün son derece seçkin bir film olarak, 9 jüri üyesi tarafından fikirbirliğiyle ödüle değer görüldüğünü belirtti.

    Ödül listesinde iki İtalyan film de yer aldı: Nablus'daki gizli örgütler arasındaki savaşı açığa vurmayı göze alan "Gomorra", jüri özel ödülünü, diğer bir İtalyan filmi olan "Il Divo" ile paylaştı.

    "Altın Palmiye" ödülünü iki kez almış olan Belçikalı yönetmen Dardenne kardeşler, "Lorna'nın Sessizliği" (The Silence of Lorna) filmiyle en iyi senarist ödülünü kazandı.

    Daha önce basın organları tarafından övülen Türk filmi "Üç Maymun"da şöyle bir hikaye anlatılıyor: Bir siyaset adamı, başı belaya girdiktan sonra kendi geleceğini korumak için, şoförünü kendi yerine ceza çekmeye ikna eder. Filmde şöforun ailesinde meydana gelen değişiklikten yola çıkılarak, cansıkıcı bir toplumsal konu ele alındı. Ceylan, yaşamı ve insanın iç dünyasını anlatan bu filme öğreti nitelikli unsurları eklemek istemediğini belirtti.

    Oyunculara bakıldığında, "Che Guevara" filminde baş rol alan Porto Riko kökenli Hollywood oyuncusu Sergio D'Amato, Cannes'da bu yılın film kralı ünvanını kazandı.

    Brezilyalı Sandra Corveloni, ilk kez başrol oynadığı konulu film "Linha de Passe"de yoksul bir anne imgesini canlandırarak, Cannes'ın yeni film kraliçesi seçildi.