|
|||||||||||||||||||||
|
Sana'a eski kenti, 1986 yılında Dünya Mirasları Listesi'ne alınmıştır.
Deniz seviyesinden 2200 metre yüksekte bir vadiye kurulmuş olan Sana'a eski kentinde yerleşim, günümüzden 2500 yıl öncesine dayanıyor. Milattan Sonra 7. ve 8. yüzyıllarda bu kent, İslam dininin önemli yayılma merkezlerinden biri olmuştur. Buradaki siyasi ve kültürel miraslar arasında, hepsi 11. yüzyıldan önce yapılmış 106 tane cami yer alıyor. Sana'a kentindeki çok katlı kule ve camiler, kent manzarasına özgünlük katan en önemli yapılardır.
Sana'a kenti, Arap Yarımadası'nın güneybatı ucunda bulunan bereketli topraklarda, aynı zamanda Yemen Dağları'nın içinden geçen ana ulaşım hattında yer alıyor. Kızıldeniz'in Hint Okyanusu'na bağlandığı bu bölge, eski çağlarda Arapların ana yerleşim yeriydi. Tarihte dini ve ticari bir merkez olan Sana'a eski kenti, şu an Yemen'in başkentidir.
Sana'a Kulesi, eski çağlardaki Saba Krallığı döneminde inşa edilmiştir. 3. yüzyılda, kulenin güneybatısına yeni saray kurulmuştur. Sana'a kenti ise bu yapıların çevresinde gelişerek şekillenmiştir. Milattan Sonra 525-526 yıllarında Etiyopyalılar, Hıristiyan saldırılarını püskürtmek için, Sana'a ve Yemen Tepesi'ni ele geçirmiş, ancak aradan çok geçmeden Farslar tarafından bölgeden kovulmuşlardır.
Milattan Sonra 628 yılından itibaren ise İslam öğretileri, Arap Yarımadası'nın güney kısmında yayılmaya başlamıştır. Sana'a, İslamiyet'in Libya'dan Irak'a kadar geniş bir yelpazeye yayıldığı önemli bir merkez haline gelmiştir. Milattan Sonra 8.-9. yüzyıllarda, Sana'a'nın kuzeyinde bir saray daha inşa edilmiştir.
12.-13. yüzyıllarda Sana'a kentinde üçüncü bir saray yaptırılmıştır. 16. yüzyılda Osmanlı döneminin başında, yani 1597 yılından itibaren Sana'a kentinin batı bölümüne camiler, kuzey bölümüne ise yerleşim merkezleri kurulmuştur.
Sana'a kentindeki sokakların kamusal ve özel olmak üzere iki farklı işlevi vardır. Sokakların işleve göre kurulması, kent planlamasında karışıklığı önlemiştir. Ayrıca kentteki birçok bahçe, bu planlamayı tamamlar niteliktedir. Surlar, kutsal Sana'a kentini çevirir. Çeşitli mimari yapılarda kullanılan taş, tuğla, mermer ve renkli cam gibi birbirlerinden farklı malzemeler, tam bir uyum sergiler. Kuleye benzeyen evler ve göz alıcı kahverengi surlar ile camilerin sivri minareleri ve yuvarlak kubbeleri, tek bir kare içinde hoş bir manzara oluşturur.
Sana'a kentindeki evlerin benzerine hiçbir yerde rastlanmaz. Bu özgün yapılar, geleneksel kültür mirasları arasında yer alır. Sana'a eski kenti, İslamiyet'in dört bir yana yayılmasının en doğrudan ve gerçekçi yansımasıdır.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |