Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Zehra Esen: "Bence, en konservatif olacakları şey, dünyaya açıldıkları zaman, yemek konusu olabilir. "

(GMT+08:00) 2008-04-28 18:52:00 cri

Merhaba sevgili dinleyiciler, sıcacık bir Beijing gününde, gülüşünü ve neşesini sohbetimiz boyunca hissedeceğiniz bir konuğumla birlikteyim. Konuğum Sayın Zehra Esen'e programımıza hoş geldiniz diyorum.

CRI- Zehra Hanım merhabalar. Dinleyicilerimize kendinizi tanıtmanızı rica etsem.

Zehra Esen- Hoş bulduk. Elli yaşında oldum artık diyebilirim. 19 Ağustos 1958 doğumluyum. İki çocuğum var. Ahmet Esen'le evliyim. Daha önce röportaj yapmıştın Ahmet'le. Şimdi de Çin'deyim. Değişik yerleri dolaştıktan sonra. Okudum, bir Fransız Lisesinden mezunum. İstanbulluyum. Üniversite mezunuyum. Boğaziçi'ni bitirdim. Hemen evlendik. Eşimle, otuz dört senelik bir beraberliğimiz var. Otuz yılı resmi, dört yılı gayri resmi olarak. Mutluyum. Oğlum yirmi yedi yaşında. Kızım, yirmi yaşında. O da bu sene mezun oluyor. Hep dünyanın çeşitli yerlerini devamlı dolaşıp, duruyorum işte.

CRI- Peki, ne kadar süredir Beijing'desiniz?

Z.E.- Aslında eşimin işi dolayısıyla burada olması, iki sene doldu. Ben, gidip geliyorum. Kızım Boston'da, Amerika'da. Çok geniş bir aileyiz, annelerimiz, babalarımız hayatta. Allah uzun ömür versin, sağlık versin her şeyden önce. Onları ziyaret ediyorum yani ben, iki sene değil, toplam beş- altı ay oldu diyebilirim, iki sene içinde.

CRI- Çin'e gelmeden önce Çin, hakkında neler biliyordunuz? Geldikten sonra fikirlerinizde neler değişti?

Z.E.- O çok enteresan aslında. Çünkü, hakikaten çok gelmek istemedim doğrusu. Çünkü, dünyanın değişik yerlerinde, eşimin görevi gereği dolaştıktan sonra, İstanbul'a yerleşmiştik. Çok mutluyduk. Hani belki, altı sene geçmeseydi, üç sene geçseydi daha istekli olurdum. Alışmıştım bu tempoya. Fakat, bu Çin teklifi gelince, hiç olumlu bakamadım doğrusu. Fakat sonradan, bu expat hayatının oluşması iki senede oluyor yani, deneyimlerime göre öyle söyleyebilirim. İki sene sonra anlıyorsunuz. Hele en son, bu sefer gelişimde kendimi buraya dar attım. Yani, tamam havasından çok memnun değilim, bazı şeylerden memnun olmayabilirim, aileden uzak olmak gibi, mesafelerin çok uzun olması gibi. Yani, şimdi çok daha sıcak bakıyorum. Çok ilginç bir dönemde yaşıyoruz zaten, Çin'in dünyaya açılması gibi. Bunu bire bir görüyoruz. Muazzam şeyler yapıyorlar adamlar. Helal olsun. Tabii biz Türkiye olarak, bunun çok gerisinde kalmışız, ona çok üzülüyorum açıkçası. Şu an da çok daha iyi, çok daha olumlu bakıyorum diyebilirim ve daha çok gezip, görmek istiyorum.

CRI- Uzun yıllarınızı yurtdışında geçirmişsiniz, sizce yurtdışında yaşamanın zorlukları ve avantajları nelerdir?

Z.E.- Bir kere dünya vatandaşı oluyorsunuz. Vizyonunuz çok değişiyor. Büyük deneyimler elde ediyorsunuz. Kendinizle hesaplaşıyorsunuz. Aile birbirine daha çok dönüyor. Karı- koca ilişkisi olsun, çocuklarla ilişkiniz olsun. Dezavantajları da var ama, ben daha avantajlı olarak görüyorum. İyi bir konumda da gidiyorsanız yurtdışına. Ev veriliyor, şu veriliyor, çocukların okulu veriliyor gibi. Tabii maddi açıdan da çok büyük katkıları oluyor. Ben her zaman olumlu baktım yurtdışına. İlk deneyimimiz, Pakistan'dı. Herkes, annem falan hatta, Ahmet'e iş aramaya başlamıştı ilanlardan. Samimi söylüyorum, Pakistan baya bir, sürgüne gidiliş yeri gibi gelmişti anneme. Hiç öyle değil. Çok da güzel zaman geçirmiştim aslında. En iyi Amerikan okulu oradaydı çocuklar için. Çocuklara büyük artıları var. Çok iyi lisan sahibi oluyorlar. Dünya vatandaşı oluyorlar. Olayları çok daha geniş bir açıdan görüyorlar. Yani, benim bu expat hayatı hoşuma gitmiştir doğrusu.

CRI- Yurtdışında gezdiğiniz ülkelerde, çocuklarınız da hep yanınızda mıydı?

Z.E.- Genelde yanımdaydı. Şöyle, oğlum ile kızım arasında yedi yaş olduğu için, biri ilkokula başladığında, biri liseye geçtiydi. Üniversiteye gitti ama, Afrika'da özellikle dört sene hep beraber yaşadık ve Güney Afrika deneyimimiz en güzeliydi diyebilirim. Şu anda da yalnız geldim. Yani, her türlü evresini yaşadım. Tek çocukla da kaldım, iki çocukla da oldum. Şu anda da tek başınayız karı- koca. Gayet güzel geçiyor şimdilik vaktimiz.

Sevgili dinleyiciler, Zehra Hanım'la sohbetimizin ikinci bölümünü haftaya, aynı gün dinleyebilirsiniz.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040