Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Asya'dan Asya'ya mektup (18-04-2008)

(GMT+08:00) 2008-04-18 16:32:32 cri
"Kırık Kibrit

Her kapı eşiğinde

çocuk mezarı diye takıldığınız

45 numara ayakkabılarımla

içinde etleri çürüyen

bir çocuk cesedi taşıdığımı

nasıl da bildiniz

Hiçbir bardakta

dudak payı bırakmadınız bana

bir kaşık sesini

bile çok gördünüz

şekersiz içerek

çaylarınızı

Bakarak yürüdüm oysa balkonlara

göz göze

gelebilmek için

çamaşır ipinin arkasına astığı

iç çamaşırlarının

ıslaklığına sürünerek

kanaryasını güneşe çıkaran

bir kadınla

Yanıma yaklaşıp kibrit istediğinizde

ıssız bir adaya düşen

yalnız adamın

dumanı görülsün diye yaktığı

ateşiydi sizlere

uzattığım

Ve siz

her seferinizde

sigaranızı yaktınız

ama açıktan geçen gemiler gibi

yanınıza beni almadan

gittiniz! ..

Sunay Akın"

Canım Kızım,

Özlem dolu bir sabahtan daha merhaba

Bu mektubumda İstanbul'da düzenlenen Türkiye-Çin ilişkileriyle ilgili iki toplantıdan bahsedeceğim. Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türk-Çin İş Konseyi işbirliğiyle, TOBB Plaza'da, Çin'de yatırım yapmanın yollarının ele alındığı ''Çin Seddini Nasıl Aştık'' konulu konferans düzenlendi. Türk-Çin İş Konseyi Başkanı Yavuz Onay konferansta, ''Yatırımcıların, 'Çin'de üretim yaparsak, Çin'de satabilir miyiz?' konusuna odaklanması lazım'' dedi. Onay, Türkiye'nin dünyaya açılmakta geç kaldığını belirterek, ''Şu anda ticari olarak biz Çin'in hiçbir yerinde değiliz, ama Çin bizim her yerimizde'' dedi. Onay, Çin'in bu kadar fazla yatırım çekmesinde ucuz işçilik ve ham madde zenginliğinin yanı sıra kendisinin büyük bir pazar olmasının da rol oynadığını ifade ederek, ''Yatırımcıların, 'Çin'de üretim yaparsak, Çin'de satabilir miyiz?' konusuna odaklanması lazım'' diye konuştu.

Koton A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz ise öncelikle Türkiye'deki tekstil sektörüne değinerek, ''Bilen bilmeyen diyor ki 'Tekstil sektörü bitti'. Böyle bir şey yok. Kurların belli bir seviyeye gelmesi ile ihracatta yeni bir atılım yakalanacaktır. Gelişmiş altyapımız, büyüyen bir pazarımız var ve büyüyen pazarların da tam ortasındayız'' dedi.

46 ülkede operasyonları bulunan ve hızlı moda alanında faaliyet gösteren Koton A.Ş olarak Çin pazarına ilişkin hedefleri hakkında da bilgi veren Yılmaz, ''2013 yılı itibariyle 15 mağaza ve 110 corner ile 100 milyon dolar ciro elde etmeyi hedefliyoruz'' şeklinde konuştu. Yılmaz, Çin'in bir tehdit olarak algılanmasına karşı, ticaretin engellenemeyeceğini ve kendi kanallarından gelişmeye devam ettiğini ifade ederek, Çin'in fırsatlar sunan ve dünyanın en fazla gelecek vadeden pazarı olarak görülmesi gerektiğini belirtti.

Dünyaya yeni açılan ülkelerde önce lüks markaların yer edindiğini, orta sınıfın gelişmeye başlamasıyla birlikte bu sınıfa yönelik markaların da pazarda gelişmeye başladığını söyleyen Yılmaz, bu anlamda Çin pazarında büyük bir potansiyel gördüklerini vurguladı.

Yılmaz, ''Kültür ve kalıp anlayışları konusunda farklar var. Kendi kalıplarımızla yaparsak tüketmeleri mümkün değil. Pazarın ihtiyacını iyi anlayarak, oradaki tüketicilerin zevkine ve kalıbına uygun tasarımlar yapmamız lazım. Beden yapılarına uygun ve onları balıketi gösterecek giysiler planlıyoruz'' diye konuştu.

Bir soru üzerine Yılmaz, Hong Kong'da açılacak ilk mağazada fiyatların Türkiye ile aynı olacağını, 2009-2010'dan itibaren Çin'de koleksiyon üretimi de gerçekleştirmeyi planladıklarını, o zaman fiyatların Türkiye'ye göre yüzde 15 kadar daha az olabileceğini anlattı.

Ünsa Ambalaj A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Selim Akdoğan ise çok uluslu şirketlerin oluşturduğu müşterilerinin üretimlerini Çin'e taşımış olmaları nedeniyle, onların da talepleri üzerine, 2006 yılında Çin'de üretime başladıklarını kaydederek, ''2007, ilk üretim yılımız olmasına rağmen kapasitemizin yüzde 70'ini kullanmış ve bu ürünlerimizin tamamını satmış bulunuyoruz'' dedi.

Çin'de yatırım yapacaklar için olumlu pek çok koşulun yanında olumsuz bazı unsurlar da bulunduğuna işaret eden Akdoğan, Çin parasının son dönemde yüzde 16 değer kazanması nedeniyle üretim maliyetlerinin arttığını, kalifiye iş gücü bulma zorluğu yaşadıklarını, hızlı işçi sirkülasyonu gerçekleştiğini, yabancı yatırımcılara sağlanan avantajlarda giderek bir azalma yaşandığını anlattı. Akdoğan, ''Çin'in doğusu, emek yoğun yatırımcı için cazibesini kaybetmiştir. Artık avantajlı bölgeler, iç ve batı bölgeleridir'' dedi.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Sun Guoxiang da iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2007 yılında 14 milyar 263 milyon dolar olduğunu ve bu yılın ilk iki ayının sonuçlarına göre bu rakamın yıllık yüzde 50 artmasının beklendiğini belirterek, iki ülke arasındaki müteahhitlik anlaşmalarının ise 2007 yılında 2 milyar 540 milyon dolara ulaştığını söyledi.

İki ülke arasında tamamlayıcı unsurların çok olduğunu belirten Guoxiang, Türkiye ile Çin arasında ticaret ve müteahhitlik alanında işbirliğinin giderek büyüdüğünü, ancak yatırımlar anlamında bu büyümenin gerisinde kalındığını aktardı. Guoxiang, Türkiye'nin, teknolojisinin ileri olduğu deri ve süt işleme ile enerji ve madencilik alanında büyük yatırım potansiyeli bulunduğunu dile getirdi.

Diğer yandan TÜSİAD International da Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla Shaanxi Bölgesi heyetiyle bir toplantı düzenledi. Toplantıda konuşan TÜSİAD International Yürütme Kurulu Üyesi Ali Kibar, her geçen yıl Türkiye'nin aleyhine biraz daha bozulan Türkiye-Çin ticaret dengesinin, önlem alınmadığı takdirde sürdürülemez bir hale geleceğini belirtti.

Kibar, TÜSİAD İnternational'ın, önümüzdeki dönemde de Çin'e yönelik bir çok faaliyet planladığını, ikili ilişkileri geliştirmek için öncelik verdiği ülkelerin başında Çin'in geldiğini söyledi. Kibar, bütün dünyanın yakından takip ettiği büyük ve hızla gelişen Çin ekonomisine önem vermemenin mümkün olmadığını ifade ederek, "Türkiye'den baktığımızda kendi ekonomik gelişmemizle birçok paralellikler görüyoruz. Türkiye de Çin gibi son yıllarda hızla gelişen, büyük miktarlarda yabancı yatırım çeken bir ülke..." dedi.

Son yıllarda gösterdiği performansıyla dünya ekonomisine yön veren bir ülke konumuna gelen Çin'e karşı korunmacı önlemler uygulamanın Türkiye'ye yarardan çok zarar getireceğini savunan Kibar, "TÜSİAD olarak Çin ile daha sürdürülebilir bir ilişki kurmanın yolunun, potansiyelleri kavrayarak bunlardan yararlanma yolunda stratejiler geliştirmekten geçeceğini düşünmekteyiz" dedi.

Türkiye'nin ikili ticari ilişkilerdeki dengesizliği gidermek amacıyla çeşitli sektörlerdeki işbirliği imkanlarını ön plana çıkarmak arzusunda olduğunu ifade eden Kibar, özellikle turizmin Türkiye'nin ciddi şekilde eğilmesi gereken bir alan ve önem verdikleri diğer bir konunun da Çin'den daha fazla yatırım çekebilmek olduğunu kaydetti.

Kibar, Çin ile Türkiye arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerini artırma çabalarının yanında üçüncü ülkelere yönelik işbirliği olanaklarının da değerlendirilmesi gerektiğini, bu olanaklar arasında Türkiye üzerinden üçüncü ülkelere Çin mal ve hizmetlerinin sunumunun geldiğini, Çinliler için Türkiye'nin AB pazarına giriş kapılarından biri olabileceğini söyledi. TÜSİAD International olarak Çin gibi büyük bir ülkeyle ticaret ve yatırım ilişkilerini geliştirmenin bölgesel temelde ilişkileri geliştirmekle mümkün olacağı düşüncesini taşıdıklarını ifade eden Kibar, ikili ticari ilişkilerde Türkiye aleyhine gelişen tablonun sürdürülebilir bir duruma gelmesinin,''Türk yatırımcısının Çin'deki potansiyeli değerlendirmesiyle, Çinli yatırımcıların Türkiye'deki yatırım olanaklarını fark etmesiyle ve bu tür bölgesel temelde ilişkiler kurmakla mümkün olacağını'' düşündüklerini kaydetti.

İstanbul Valisi Muammer Güler de küresel dalgalanmalara rağmen, Türkiye'nin özellikle bu yılın ikinci yarısından itibaren yabancı sermaye açısından doğrudan yatırım çekebilen bir ülke olmaya devam edeceğini belirterek, Çin ile ilişkilere büyük önem verdiklerini, ancak ticaret rakamlarının tek yönlü bir gelişmeyi gösterdiğini kaydetti.

Güler, bu yılın ilk üç ayı itibarıyla Çin'den gelen turist sayısının geçen yılın aynı dönemine yüzde 15'lik artış gösterdiğini belirterek, Çinli yatırımcıların daha üst düzeyde yatırım yapmasını beklediklerini söyledi.

Shaanxi Valisi Zhao Leji ise Shaanxi'nin Çin'in enerji kaynağı olduğunu, tekstil ve havacılık sektörlerinde güçlü olduğunu belirterek, dünyanın 500 büyük firmasından önemli bir bölümünün bu bölgede yatırım yaptığını, yüksek teknoloji açısından işbirliği yapmayı arzuladıklarını söyledi.

Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sun Guoxiang'in de katıldığı toplantıda daha sonra ticari ilişkilerin geliştirilmesine yönelik iki ülkenin bazı firmalar arasında iyi niyet anlaşmaları imzalandı.

Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.

Öptüm.

Baban Cemil Kaptan

18 Nisan 2008

"Görülmüştür

Ne yak

Mektubun ucunu,

Ne sevgini

Sayfalar dolusu

Dile getir....

Zarfı kapatırken yalnız,

Kuytu dudaklarını

Çokça değdir.....

Sunay Akın"

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040