|
|||||||||||||||||||||
|
Sevgili dinleyiciler, Giray Fidan'la sohbetimizin üçüncü bölümünden merhaba.
CRI- Çin hükümetinden araştırma bursu alarak Çin'e geldiğinizi söylediniz. Çin hükümetinin, bir öğrenciye burs verme kıstasları nelerdir?
G.F.- Belli bir proje üretmeniz gerekiyor ve bu projeyi, Milli Eğitim Bakanlığı kanalıyla zaten, Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesinde de yayınlanıyor bunlar. Bu kanalla projenizi sunarsanız eğer, mantıklı bir projeyse, yani işe yarayacak bir şeyse, o zaman rahatlıkla kabul ediyorlar, buraya gelebilirsiniz. Buradaki üniversite imkanları çok, çok iyi Türkiye'yle karşılaştırdığımız zaman, söylenebilir ki, buranın üniversite imkanları Türkiye'ye göre, çok daha iyi. Bir burslu öğrenci için, bir yabancı öğrenci için çok, çok iyi. Hangi alanda çalışma yapacaklarını bulurlarsa ona göre, burada zaten her alanda, çalışma yapan üniversiteler var. O şekilde buraya gelebilirler.
CRI- Aynı zaman da turist rehberliği yapıyorsunuz. Böylesine farklı bir dilde rehberlik yapmanın ve ülkemizi tanıtmanın zorlukları nelerdir?
G.F.- Bizim yaşadığımız zorluklarla, diğer dillerdeki rehberlerin zorluklarından pek farklı değil ama, şöyle bir avantajımız var bizim, Çinlilerle anlaşmak daha kolay. Biz doğulu olduğumuz için, onlar da aşağı yukarı doğulu oldukları için bunu söyleyebilirim. Hani, bu kadar zaman, Çinli turistlerle ve Çinlilerle birlikte olduktan sonra söyleyebileceğim şey şu; Çinliler ile Türkler arasında yüzde doksan beş benzerlik var. O yüzden çok fazla zorlandığımı söyleyemem. Çinliler sağduyulu insanlardır. Genelde ister istemez tabii ki, turizmde de oluyor bu. Bazı sorunlar çıkıyor bazen tur yaparken. Ama, o sorunların hiç birinde ben Çinlilerin, sıkıntı yarattıklarını görmedim açıkçası. Bugüne kadar rast gelmedim. O yüzden Çinlilerle çalışmak, oldukça iyidir. Tanıtırken neler olduğunu sorarsanız eğer, Çinliler, özellikle son zamanlarda gelen Çinliler, daha önce gelenlerin çok fazla Türkiye'den haberleri yoktu açıkçası yani. Geldikten sonra açıkçası, şurası neresi, burası neresi diye soranlar olurdu. Fakat, şu anda gelen Çinlilerin büyük çoğunluğu, çok bilinçli. Türkiye, onlar açısından da çok önemli bir ülke. Zira Türkiye, doğuyla batı arasında, tam arada kalmış bir ülke olduğu için, onlar açısından çok ilginç deneyimlere sahibiz biz. Biz, onlardan daha önce batıyla, muhatap olmak zorunda kalmışız, tarihimiz boyunca. Hatta şunu söyleyen Çinli tarihçiler var, "eğer Türkiye, yani Osmanlı o dönem, arada bulunmasıydı ve batılıların saldırılarına maruz kalmasıydı, belki Çin'e, yüz sene önce batılılar çoktan gelip, saldırmış olacaklardı. Böyle bir aslında Çin'e karşı, batının saldırılarına bir tampon görevimiz var ortada. O yüzden Çinliler, özellikle son dönem gelen Çinliler, hakikaten Türk kültürünü biliyor, okuyup, geliyorlar. Burada da herhalde, bir ilgi artışı var Türkiye'ye karşı ve ben umarım bu devam edecektir.
CRI- Peki hemen, Çinli turistin, ülkemizde ilgi gösterdiği yerler, nerelerdir diye sorayım?
G.F.- En çok ilgi gösterilen yer, İstanbul. Onun dışında, Batı Anadolu Çinlilerin gittiği yerler. Doğu Anadolu henüz çok açılmış değil. İstanbul'u çok seviyor Çinliler. En önemli yer İstanbul Çinli turist için.
CRI- İşiniz gereği iletişimde olduğunuz malum Çinli turistle. Peki, genel profilleri nedir Çinli turistlerin?
G.F.- Çinliler, çok organizedirler bir kere. Yani, bir rehberin hayatındaki en önemli şey, organize turistle çalışmak olsa gerek. Genel itibariyle Çinliler, daha organizeler. Dediğim gibi, sağduyu sahibiler ve uyumludurlar turlarda ve hakikaten bilgi sahibi olan insana saygı duyarlar. Bilgi sahibiyseniz, emek vermişseniz ve sizin bildiğinizi fark etmişse Çinli turist size, çok saygı duyacaktır.
CRI- Giray Bey, sohbetimizi özellikle Çin'e ve Çinceye merak sarmış konuklarımıza tavsiyelerinizle bitirmek isterim. Nelerdir önerileriniz?
G.F.- Çinceyle ilgili eğer bir hedef belirleyeceklerse hayatlarında, bu bir uğraş olacaktır ve Çince, ömür boyu bitmeyen bir uğraş. Genelde bunu meslek olarak yapanlar daha başarılı oluyorlar. Hayatlarının tamamını Çinceye vakfetmiş adamlar. Ama, onun dışında tabii ki, çok iyi öğrenen insanlar da var elbette ki. Dediğim gibi, hedefle ilgili. Hedefinizin ne olduğuyla ilgili. Ne çalışacaksınız? Tarih mi? Astronomi mi? Ya da işte, buraya gelip, ticaret mi yapacaksınız? Rehberlik mi? Neyse... Ona göre hedef belirleyip, ona göre çalışmak gerekiyor. Ben aslında şeye benzetiyorum Çin'i, "kollarını açmış bekleyen, bir anne gibi." O yüzden, Çin'e yapacağınız her yatırım, size bir kaç misliyle geri dönecektir, bu kesin. Özellikle bu şekilde gelişmeye devam eden bir ülke, önümüzdeki otuz, kırk sene yani bizim, hayat sınırlarımız içinde en azından bir çok insana, bir kapı olacaktır diye düşünüyorum.
Bize vakit ayırdığınız ve çok değerli bilgilerinizi paylaştığınız için, çok teşekkür ederim.
Sevgili dinleyiciler, baharın kendini belli ettiği şu günlerin kıymetini bilmeliyiz diye düşünüyorum. Doğanın canlanışını birlikte yaşamanın ve kendimiz için de yeniden hareketlenmenin zamanıdır değil mi? Her açan çiçekle birlikte, yüreğimizde sevgi, hoşgörü ve affedicilik tomurcukları oluşmasına izin verelim ve bu tomurcukların getirdiği iç huzurun tadını çıkaralım umuduyla, tekrar karşılaşıncaya kadar esen kalın.
Hoşça kalın.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |