|
|||||||||||||||||||||
|
Sevgili dinleyiciler İş Bankası Shanghai Baş temsilcisi Sayın Tunç Türker'le sohbetimizin ikinci bölümünden merhaba.
CRI- Burada sürdürdüğünüz mesleğinizin yanı sıra, Çin'deki günlük yaşama bakışınızı merak ediyorum. Tunç Türker, Çin'i nasıl anlatır?
T.T.- Bir yabancı olarak, özellikle Türkiye ile Çin'i kıyasladığımızda ben, Shanghai'da yaşamaktan şöyle çok mutluyum; Bir kere her şeyin ötesinde özellikle yabancının, ülkeye para getirdiğinin, ülkenin refahını arttırdığının bilincinde olduklarından Çinlinin, yabancıya yaklaşımı son derece olumlu. Diğer taraftan baktığınız zaman, bir Türk olarak, Avrupa ya da diğer gelişmiş ülkelerde yaşadığınız zaman, size her zaman ön yargıyla yaklaşıyorlar ama, Çin'de bir Türk olarak yaşadığınız zaman, bir Amerikalıdan, bir İtalyan'dan, bir Fransız'dan hiç bir farkınız yok. Bu çok büyük bir avantaj diye düşünüyorum ve yine en son söyleyeceğim fakat, en az önemde olmadığını düşündüğüm, güvenlik konusu var ki, tüm Çin geneli için söyleyebilirim ama özellikle Shanghai için, hem de özellikle bir kız çocuğu babası olarak özellikle söylemek isterim, Çin'de güvenlik çok fazla.
CRI- Çin'i tanımak ve yaşamak adına neler yapıyorsunuz? Çin'in hangi kentlerini gördünüz?
T.T.- Çin'in gördüğüm kentleri ağırlıkla iş için dolaştığım kentler. Onun için turistik anlamda pek fazla gözlemim olmadı. Ama, onun haricinde buradaki tatillerde ailemle beraber gittiğim yerlerde, dışarıda görülenden çok farklı bir Çin'le karşılaştım.
CRI- Nedir gözlemleriniz?
T.T.- Dediğim gibi, özellikle belli gelir seviyesi, Çin genelinde belli bir seviyenin üzerinde olduğunuz zaman, dünyanın herhangi bir turistik şehrinde ya da dünyanın herhangi bir megapolünde bulabileceğiniz, görebileceğiniz her şeye, Çin'de de ulaşma şansınız var.
CRI- Bir baba gözüyle Çin desem, bana neler anlatırsınız?
T.T.- Benim on yaşında bir kızım var. Kendisinin Çin'de – iki senedir benimle beraber- olmasından son derece mutluyum. Çünkü Çin, hepimizin de bildiği gibi yükselen bir değer. Burada, uluslararası bir okulda okuyor. Yabancı dilini öğreniyor ama, onun haricinde de özellikle Çinceyi öğrenmesi bence, çok büyük bir avantaj kendisi açısından. Demin bahsettiğim üzere, özellikle güvenlik vesaire sebebiyle, son derece rahat bir ortamda yaşıyor ve yine bir kez daha belirtmek istiyorum, diğer yabancı dillerin ötesinde özellikle Çinceyi öğrenmesi, Çin kültürü içerisinde olmasından son derece mutluyum.
CRI- Tunç Bey, yemek konusu da, bir ülkeyi tanımak ve anlatmak için, önemli unsurlardan biri. Çin yemekleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
T.T.- Tabii Çin, binlerce yıllık bir kültüre sahip olduğu için, yemek kültürü de çok farklı ama, sadece Çin mutfağı değil, sizlerinde bildiği üzere Çin'de, yedi- sekiz majör mutfak var. Özellikle ben Sichuan yemeklerini, daha doğrusu şöyle söyleyeyim, ülkenin güney tarafı mutfağını daha çok beğeniyorum.
CRI- Acı yemeği seviyorsunuz.
T.T.- Evet.
CRI- Son olarak, Çin'e gelecek ve burada yaşamını sürdüreceklere önerileriniz neler olacaktır?
T.T.- Türkiye'de özellikle bir yargı var. Bir kesim şöyle düşünüyor, "Çin'de iş yapmak son derece kolaydır. Çin'e bir gidelim, cebimizde bir miktar para var, işimizi yapalım, Çin'de güzel para kazanalım" diye düşünüyorlar. Tabii iş hayatında da bu tip şeylerle karşılaşıyoruz genelde ama, özellikle benim söylemek istediğim şu, Çin'de iş yapmak istiyorsanız, öncelikle ne iş yapmak istediğinizi, hangi konuda iyi olduğunuzu bilmeniz lazım. Çin, pazarına mı yönelik iş yapacaksınız, Çin'den dışarıya ihracat yapmaya yönelik mi iş yapacaksınız onu bilmeniz lazım.Yine ilk başta söylediğim üzere, biraz paramız var, Çin'de iş yapalım, nasılsa para kazanırım düşüncesiyle Çin'e gelmek bence yapılacak en büyük hatalardan bir tanesi. Amacınızın ne olduğunu, pazarınızın ne olduğunu ve ne yapmak istediğinizi çok iyi bilerek gelmeniz lazım. Eğer bunun tahlilini, etüdünü yapmadıysa, gelecek olanlara, gelmemelerini, ya da buraları bilen profesyonel kişilerden, profesyonel yardım almalarını tavsiye ediyorum.
Bugün bankacılık açısından Çin'e, bakmamızı sağlayan ve değerli bilgilerini bizimle paylaşan, Sayın Tunç Türker'e çok teşekkür ediyorum.
T.T.- Ben teşekkür ediyorum.
Bir programımızın daha sonuna geldik sevgili dinleyiciler. Ülkeleri yakınlaştırmanın yollarından biri de alışverişse karşılıklı, ilk alışverişimiz hoşgörü ve içtenlik olsun, ne dersiniz?
Dostluklar adına kurulan köprüler üzerinde bol kazançlar diliyorum.
Tekrar görüşünceye kadar esen kalın.
Hoşça kalın.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |