|
|||||||||||||||||||||
|
Sami Kohen 22.03.2008 Milliyet
Türkiye kritik bir konuda, zor bir karar almak arifesinde...
Bu karar, Afganistan'a "muharip" (yani savaşan) ek bir kuvvet gönderip göndermemekle ilgili.
Türkiye'nin Afganistan'da NATO emrindeki "Uluslararası Güvenli Destek Gücü" (ISAF) çerçevesinde, 730 kişilik bir birliği var. Türk askerleri Kâbil bölgesinde, görev tanımına uygun olarak, barışı korumaya ve ülkenin yeniden yapılanmasına çalışıyor.
Şimdi söz konusu olan, Afganistan'ın güneyinde Taliban ve El Kaide ile (diğer bir deyişle terörle) fiilen savaşacak ek bir birliğin görevlendirilmesidir.
Önümüzdeki pazartesi Ankara'ya gelecek olan ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, önceki gün Afganistan'ı ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, "müttefiklerinden böyle bir talepte bulunacağını" söyledi. NATO Genel Sekreteri Jaap de Hop Schaffer de 2-4 Nisan'da Bükreş'te yapılacak NATO zirvesinde bu konunun ele alınacağını bildirdi.
Yani kısacası, Türkiye önümüzdeki günlerde resmen gelecek olan bu talep konusunda, alacağı kararı şimdiden düşünmek durumunda...
Tehlikeli bölge
Önceki akşam, ülkemizi ziyaret eden Afganistan Dışişleri Bakanı Rngh Dadfar Spanta, Boğaziçi Üniversitesi'nde verdiği bir konferansta, soruları yanıtlarken, -söylentilerin aksine- Ankara'daki görüşmelerde Türk hükümetinden "muharip birlik" talebinde bulunmadığını vurguladı. Bakan, Türkiye'den sadece iyi bir eğitimden ve modern silahlardan yoksun olan 60 bin kişilik Afgan ordusunu "yetiştirmeye" yardım etmesini istediğini açıkladı.
"Muharip" asker talebinin Afganlardan değil de ABD'den ve NATO yönetiminden gelmesine şaşmamak lazım. Bakan Spanta'nın dediği gibi, yeni oluşan Afgan ordusu kendi başına Taliban ve El Kaide ile baş edecek halde değil. Karzani yönetimi bu işi ABD'ye ve NATO'ya havale etmiş durumda...
ISAF'ın halen bu ülkede 26 ülkeden 43 bin askeri var. ABD'nin bu güç içindeki birliklerinin dışında, Amerikan komutanlığına bağlı 12 bin kişilik bir gücü de görev yapıyor.
Ne var ki, Taliban'ın -ve de El Kaide'nin- faal olduğu ve hatta kısmen kontrol altında tuttuğu bölgeler, ülkenin güneyi ve doğusudur. Bu bölgelerde sadece Amerikalı, İngiliz, Kanadalı ve Hollandalı askerler görevli.
Fransa, İtalya ve Almanya başta olmak üzere, birçok ülke ISAF emrine verdikleri askerlerin fiilen "savaşmasını" ve terörün kol gezdiği bölgelere sevk edilmesini istemiyor.
Amerikan ve NATO yetkilileri ise, buralara ek muharip güçler gönderilmediği takdirde, Taliban'ın buralara tamamen hâkim olacağını söylüyorlar. Kuşkusuz, böyle bir sonuç, NATO için büyük bir hezimet olacaktır.
Dengeli çözüm
Peki Türkiye bu talep resmen geldiği zaman, ne diyecek?
Henüz belli değil. Bu konuda çelişen iki versiyon var:
Biri askeri kesimden geliyor. Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt buna karşı olduğunu "Ben tek bir asker bile göndermem" ifadesiyle açıkladı.
Buna karşılık Dışişleri Bakanı Ali Babacan ise, konunun değerlendirildiğini ve "önümüzdeki günlerde bir karar verileceğini" söyledi. Bakan, Türkiye'nin NATO sorumluluğu ve terörle mücadele unsurları arasında bir denge kurmak durumunda olduğunu da belirtti.
Gerçekten zor bir karar bu... Değerlendirme sürecinde, hükümetle Genelkurmay arasında da dengenin (ve konsensüsün) sağlanmasına dikkat etmek lazım...
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |