|
|||||||||||||||||||||
|
CRI: Ulusal Halk Meclisi ve Halk Siyasi Danışma Konferansı sisteminin Çin'in siyasi, ekonomik ve toplumsal yaşamındaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Oktay Özüye: Çin, kendine uygun gördüğü bir siyasal yapı içinde, kendi ülkesinin sorularına eğiliyor, çözümler buluyor, üretiyor. Bunun için karar alma yetkisi Çinlilere ait. Yani pozitif çalışmalar. Tabiatıyla büyük ülkenin büyük soruları da oluyor. Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı bunları açıkça ortaya koymaktan çekinmiyorlar, çözüm ile beraber... Bu yüzden zaten Çin, "Ahenkli Bir Toplum" sloganı benimseyip, hem insanları, hem de sahip bulunduğu doğayı daha uygun bir ortamda tutabilmeye çalışıyor, gayret gösteriyor. Bunları takdir ediyoruz tabiyatıyla.
CRI:Çin'in reform ve dışa açılma politikasının uygulanmasının 30. yıldönümü bu yıl kutlanacak. Çin'in bu 30 yılda katettiği mesafe ve kaydettiği ilerlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Oktay Özüye: Çin'in dünyaya açılma politikası 30 yıl sonra, çok başarılı bir sonuçlar doğurmuş gözüküyor. Şu anda, kişi başına düşen 1700 ABD dolarlık gelir. Belki, bu rakam dünya ortalaması açısından çok yüksek değil, ve Çin hâlâ gelişme yolunda bir ülke, ama 1.3 milyar nüfus dikkate alındığında, böyle bir ortalamayı üretmiş olmak, ciddi bir başarıdır. Çin, aynı yönde devam da ediyor, ileride daha iyi yerleri ummak için haklı sebepler var. Çin'in 2 trilyon doları aşmış bir dış ticaret ve 1 trilyon doları aşmış bir döviz rezervi ekonomik alandaki ilerlemesinin somut işaretleridir.
CRI: Ayrıca, reform ve dışa açılma politikasının Çin-Türkiye ilişkilerinin gelişmesi üzerindeki rolüne nasıl bakıyorsunuz?
Oktay Özüye: Çin, dışa açılma politikasıyla, bütün dünyaya açılımda, Türkiye'ye de daha fazla açılma ve Çin ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmeye daha çok kolaylık, imkânlar sağladı. Bunun sonuçları, Çin-Türkiye ilişkilerinin yoğunlaşması, hızla gelişmesi, özellikle ekonomik alanda büyük sıçramalar yapması sonucunu verdi. Ama, Türk-Çin ilişkilerini sadece ekonomiyle sınırlamamak lâzım. Kültürel alanda, siyasi alanda, askerî alanda, teknik işbirliği alanında ilişkilerimiz çok yoğun bir hâle geldi. 2006 yılında, Türkiye'den Çin'e 46 değişik düzeyde heyet geldi. Bu, ilişkilerimizin yoğunluğu hakkında bir fikir verebilecektir. İki ülkenin birbirlerini tamamlayıcı tarafları var, ortak çıkarları var ve karşılıklı anlayış ve iyi niyet var; bunlar da, bizim işbirliğimizi daha güzel noktalara, iki tarafın gönlünün istediği noktalara götürecektir. Buna eminim.
CRI: Beijing, bu yıl Olimpiyat Oyunları'na evsahipliği yapacak. Olimpiyat oyunları için yapılan hazırlıkları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Oktay Özüye: Çin gayet güzel bir program içinde, Olimpiyat oyunlarına hazırladıklarını neredeyse bitirdi ve ortaya da bir kısmı büyük hayranlık uyandıran güzel mimari eserler çıktı. Spor kompleksleri, stadyumlar, kapalı salonlar... Okuduğum kadarıyla, uzman kişilerce dahi çok çarpıcı, çok yenilikçi ve dikkat çekici olarak nitelenen güzel eserler çıktı. Neredeyse bütün Çin bu programın zamanında tamamlanması için harekete geçmiş durumda. Çok başarılı bir şekilde, bu organizasyon yapılacak.
CRI: Bazı kişilerin olimpiyatlar ile bazı siyasi konular arasında bağ kurma girişimine nasıl yaklaşıyorsunuz?
Oktay Özüye: Biz Türkiye olarak, spor ile siyaset arasında bağlantı kurmayı hoş karşılamıyoruz. Spor, sporcuların işi, spor olarak yapılmalıdır. Çin'de Olimpiyat oyunları, bu siyasi düşüncelerin, takdirlerin dışında, çok geniş bir katılımla yapılacak ve umarım hepimizi memnun edecek sonuçlara ulaşacaktır.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |