Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Melda Korkmaz'la röportaj 2. Bölüm

(GMT+08:00) 2008-03-10 14:48:46 cri

Sevgili dinleyiciler, Melda Korkmaz'la sohbetimizin ikinci bölümünden merhaba.

CRI- Mesleki açıdan geliştiğinizi siz de kabul ediyorsunuz. Peki, kişisel açıdan gelişiminizde, Çin kültürünün katkısı ne kadar?

M.K.- Şöyle söyleyeyim, Asya kültürü ki ağırlıklı olarak Çin, bambaşka. Biz, Avrupa olarak veya Türk olarak, inanılmaz agresif bir hayat yaşıyoruz ve hayatınız sadece iş ve tartışmalar üzerinde. Ne yazık ki, daha fazla negatif yorumlar. Ama, Çin'de bu çok farklı. Şöyle söyleyeyim, insan kendini gerçekten eğitiyor. Bazı konularda, duvara çarpmış gibi olabiliyorsunuz, Çünkü bizim bir anda feveran ettiğimizi, onlar böyle gülücüklerle karşılayabiliyor ki, bu bence hepimizin edinmesi gereken bir meziyet. Ben buna şöyle başlamıştım. Önceki seyahatlerimde başladım Asya'yla tanışmaya. Oradan biraz deneyimim vardı. Şimdi Çin'de daha çok yaşıyorum, daha uzun süre buradayım. Harikalar bu bakımdan. İşte bir takım zorluklar yaşıyorsunuz, ses yükseliyor, bir agresifleşiyorsunuz. Karşı taraftan, tamam yaparız, yani niye bu kadar tepki şeklinde bir cevap geliyor, o zaman şaşırıyorsunuz. Ortada bir problem var, oturup, konuşulur bitti. İş bakımından böyle. Hayat bakımından çok enteresan. Gözlemlediğim, çok uçurum her ülkede olduğu gibi, çok zenginler ile çok fakirler var. Ama, fakir, fakir haliyle son derece memnun. Her sabah yine gülücüklerle sizi karşılıyorlar. Takside daha çok yaşıyoruz sorunları, hani iletişimden dolayı. Taksici gülerek cevap veriyor, ama kahkahalarla. Böyle enteresan bir ülke. Bir kere bisikletten düştüm ben burada. Ben tabii sabah son derece sinirliyim, niye düştüm. Düştün işte, düşersin ve insanlar gülüyordu. Onlar gülünce, ben de oturdum güldüm. Şimdi bu güzel bir şey. Buradakiler, her şeyi daha doğal, daha olumlu karşılıyorlar. Her şeyi tatlı yerinden yakalayabiliyorlar.

CRI- Uzun sayılabilecek bir süre yolculukla, iki ülke arasında seyahat eden Çinli yolcuyu, yakından gözlemleme şansına sahipsiniz. Çin insanı, nasıl bir seyahatçi tipi sergiliyor?

M.K.- Bence, son derece uyumlular. Hiç bir şekilde bir negatiflik görmedim. Bir takım şeylerden memnun değilseler bile, bunu kibarca ifade ediyorlar. Bu her millet için geçerli. Siz onlara saygı gösterdiğiniz sürece, onlar da size kesinlikle saygı gösteriyorlar. Burada da bu var. Aslında genel olarak şunu düşünüyorum. Saygı kelimesi, saygı çerçevesinde bence her insan aynıdır. Bu çizgiyi karşılıklı aşılmadığı sürece, herkesle anlaşılabilir, herkesle iyi geçinilebilir. Bu seyahat aşamalarında da ben, hiç bir Çinlinin, bir şekilde şikayetçi olduğunu veya memnun olmadığını, hiç görmedim. Son derece uyumlular. En azından ortamdan tatlı bir şeyler çıkarmasını biliyorlar.

CRI- Çin'de kadın desem ve Çinlilerin yabancıya yaklaşımı nasıldır desem, bu konuda düşünceleriniz nelerdir?

M.K.- Çin'in geneline bir şey diyemeyeceğim. Çin'de kadın diyorsak, diğer yerleri de görebilmiş olmayı dilerdim. Ama, Shanghai'da kadın kraliçe. Çünkü burada şöyle bir şey var. Shanghailı erkekler diye bir kavram var. Hatta böyle küçük, küçük atışırlar birbirleriyle şahit olduğum için söylüyorum, çok bilgiçliğimden değil. "Sen yoksa Shanghailı mısın" derler. Çünkü, Shanghailı beyler, çok centilmen, aynı zaman da hanımına düşkün veya kız arkadaşına düşkün, ellerinden geldiğince onları, el bebek, gül bebek, el üstünde tutarlar. Verebildiklerinin en iyisini vermeye çalışırlar. Tanıdığım bir kaç kişiden şahit olduğum şeyler. Ben de zaten o vesileyle öğreniyorum. Dolayısıyla bence, burada çok rahat kadın.

CRI- Peki, yabancı kadının yaşamı nasıl Shanghai'da?

M.K.- Son derece güvenli. Diğer ülkelerde de seyahat ettim ben. Gece ikide, birde yalnız bir bayan olarak çıkamazsınız. Benim yaşadığım kadarıyla, en azından biraz tedirginlik yaşarsınız. Shanghai'da kesinlikle böyle bir şey yaşamadım. Sabah çok geç vakitlerde, arkadaş toplantılarından evimize, bayanlar olarak çıkıp, gidebildik. Bu genelde söylenen ve hem fikir olunan bir görüş bence. Son derece güvende hissediyorum ki, İstanbul'dan daha güvende hissediyorum kendimi. Ne yazık ki bunu söylüyorum. Çok rahatız, Şöyle söyleyeyim, ekonomik açıdan da, güzellik salonlarına gitmek, mesela yurtdışında gittiğiniz zaman harcadığınız miktarla buradaki çok farklı ve aynı bakımı görüyorsunuz. Görüyorum zaten, bütün yabancı bayanlar gayet bakımlı.

Sevgili dinleyiciler, Melda Hanım'la sohbetimizin üçüncü bölümünü, haftaya dinleyebilirsiniz.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040