Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Yeraltı Ordusu: Kim ölümsüzlüğü elinde tutabilir?

(GMT+08:00) 2008-02-22 10:08:19 cri

 Doç. Caner Karavit *  

Sabahın yine erken saatlerinde Shanxi Eyaleti'nin kentlerinden Xian'daydık bu sefer...Çin'in eski başkentlerinden biri olan Xian, bu özelliğini tren garından iner inmez bize hissettirdi. Çünkü, gar kapısından çıkınca karşımıza kent kalesi çıkmıştı. Karşımızdaki kalenin kemer biçimli geniş giriş kapısının içi sis nedeniyle görünmüyordu. Kapı, kente gelen bizleri kentin merkezine doğru yönlendiriyordu. Yönlendirmeye uyarak kapıya doğru ilerledik. Ancak içeri girerken kendimizi harita satanların, taksicilerin ve ne istediğini anlamadığımız bir grup insanın arasında bulduk. Harita işimize yarayabilirdi, ancak bize satmak istedikleri Çin karakterleriyle yazılmış haritaydı. Karnımız acıktığı için aralarından sıyrılıp hemen karşımızdaki lokantaya girdik. Tam da arzu ettiğimiz gibi "la mian" (makarna çorbası) vardı. Makarnayı iştahla yerken diğer yandan da çevremizi gözlemliyorduk. Bir ara uzun dağınık saçlı, hırpani elbiseli iki turist girdi içeriye. "Bitli turist" olarak değerlendirdiğimiz gençlere bakarken, kendimizin de turist olduğumuzu hatırlayıp hemen harekete geçmeye karar verdik. Yeraltı Ordusu müzesine tren garının hemen doğu tarafından 306 no'lu otobüsün gittiğini öğrendik. Durağa geldiğimizde otobüs kalkmak üzereydi. Otobüsteki yarım saatlik yolculuğumuz süresinde rehberlik hizmeti de vardı; ancak Çince'ydi. Rehberin sıkça söylediği "Bing Ma Yong" sözleri belleğimize yerleşmişti. Yani Yeraltı Ordusu. Otobüsün ilk durağı Qin Hanedanı'nın (M.Ö. 221-207) ilk imparatoru Qin Shi Huang'ın mezarıydı. Bizim gideceğimiz Yeraltı Ordusu müzesi ise bu mezarın doğu tarafında bulunuyordu. İmparatorun anıt mezarının 1,5 kilometre uzağında ve yüzleri mezara doğru bakan Yeraltı Ordusu'nun görevi imparatorun mezarını korumaktı.

    İmparator Qin'in yaşamı boyunca iki önemli icraatından birisi Çin Seddi'ni tamamlatmak, diğeri ise ölmeden önce yaptırmış olduğu kendi mezar alanıdır.

    İmparator Qin, 13 yaşında tahta oturduktan sonra kendi anıt mezarını yaptırmaya başlamış. Hayatının 36 yılını kendi mezarı için tasarladığı yeraltı kentini yaptırmaya adamış. Öbür dünyada gerekli olacağı inancıyla, beraberinde birçok değerli eşya ve hazine de gömülmüş. İmparatorluk mezarının tümünü kapsayan bu alanın yapılmasında 700 bin işçinin çalıştığı sanılıyor. Mezarın ve Yeraltı Ordusu'nun yapımı sırasındaki ağır çalışma koşulları nedeniyle birçok işçi ölmüş. Gerçek boyutlardaki Yeraltı Ordusu'nun yapımında ilk kez uygulanan teknik oldukça zor. Ağırlığı 110 ila 300 kilograma varan seramik çamurundan figürler, tuğla fırınlarda 950 ve 1050 derece arasında pişirilmiş.

    İmparatorun mezarını bitiren işçileri de hazin bir sonuç bekliyormuş.

    İmparatorun mezarının çevresinde, imparatorla gömüldüğü sanılan 500 kişinin yer aldığı mezar bulunmuş. Hazinenin yerini bildikleri ve sır saklayamayacakları düşünüldüğü için canlı canlı buraya gömüldükleri söyleniyor. Bu mezar alanı bir yeraltı kenti gibi; toprak altında kilometrelerce şehir surları, imparatorun anıt mezarı, hazineleri, mezarını koruyan Yeraltı Ordusu, imparatorun çocuksuz cariyelerinin mezarlarıyla birlikte neredeyse 60 kilometrekareyi bulan kocaman bir alan. Sözün kısası, imparator bu dünyadaki zamanını öbür dünyaya hazırlık için harcamış. Biz de bir deyim vardır: "kefenin cebi yoktur" diye. Sanırım İmparator Qin de öldükten sonra bu acı gerçekle yüzleşmiştir!

    Nihayet müzeye varmıştık. Ancak fiyatlarda anlayamadığımız bir indirim vardı. Giriş 90 değil 65 yuandı. Nedeni, müzedeki ikinci bölümün onarım nedeniyle kapalı olmasıydı. Yine de, bu sıralarda British Museum'da sergilenen az sayıdaki toprak askerin bile büyük ilgi görmesi nedeniyle kuyruklar oluştuğunu ve sergi ücretinin de çok pahalı olduğunu bildiğimiz için ne kadar şanslı olduğumuzu düşündük.

    Nihayet sabırsızlıkla görmek istediğimiz yere gelmiştik. Birazdan Çin'in kültürel haritasında Çin Seddi'nin en büyük rakibini görecektik. Bu arada, Yeraltı Ordusu'nun bulunma hikâyesi de ilginç. 1974'de Lingtong şehrine bağlı Xiyang köyünden bir köylü su çıkartmak için yaptığı bir kazıda bazı eski bronz silahlar ve seramikler bulur. Bulunduğu köyün başkanına haber verir (darısı hepimizin başına). Başkan da, yerel hükümete haber verince Shaanxi Eyaleti'nden bir arkeolog grubu kazılara başlar. Yeraltı Ordusu müzesi ilk olarak 1979'da halka açılır. 1984'te ise Çin'in Unesco Dünya Kültürel Mirasları listesine giren bir başka övünç kaynağı olur.

    Müze, üç bölümden oluşan yaklaşık 22 bin metrekarelik bir alana sahip. Halen toprak altından çıkarılmamış olanlarla birlikte toplam 8 bin asker ve at olduğu tahmin ediliyor. Bunların toplam 1600 kadarı dışarı çıkarılmış olup sergilenmektedir. Aslında, şu an toprak altında bulunan toprak askerlerin hepsi renkli.

    Şu an sergilenenler de ilk çıkarıldığında renkliymiş. Ancak, Yeraltı Ordusu toprak dışına çıkarılıp üzerindeki boyalar oksijenle temas edince, bir süre sonra renkleri yok olmuş. Yörenin seramik çamurundan yapıldıkları için, geriye çamurun kendi rengi olan gri renk kalmış. Bu nedenle, toprak altında kalan diğer toprak askerlerin çıkarılma işlemi durdurulmuş. Son dönemlerde araştırma yapan uzmanlar, topraktan çıkarıldıktan sonra boyanın renklerinin korunabileceği yeni teknolojik yöntemler geliştirmiş. Şimdi, bunu ikinci bölümdeki toprak askerler üzerinde uyguluyorlar.

     Müzede gezdiğimiz ilk yer, girince sağ tarafta bulunan ve kapalı olan ikinci bölümden örneklerin olduğu küçük bir binaydı. İkinci bölümde toprak altındakilerle birlikte1300 kadar figür varmış. Bu bölümde kazılarda çıkarılıp sergilenenlerin sayısı ise 450. Birinci bölümden farklı olarak bu bölümde, dört özel askeri güç olan; ayakta ve diz çökmüş okçular, savaş arabaları içindeki savaşçılar ve onları koruyan uzun mızraklı askerler, piyadeler ve süvariler var.

    Salonun girişinde, ilk kazılardaki heyecanı yansıtan fotoğraflar vardı. İnsanı arkeolog olmaya özendiren sahnelerdi bunlar. Salonun ortasında camekân içinde, üzerindeki yeşil pasıyla romantik dönem heykellerini andıran bronzdan dört atlı bir savaş arabası vardı. Diğer örnekler okçular, süvariler ve piyadelerdi.

    İkinci bölümün birkaç örneğini gördükten sonra aceleci adımlarla bir an önce birinci bölümdeki kalabalık Yeraltı Ordusu'nu görmek üzere çelik konstrüksiyonlu binaya girdik. Karşımıza çıkan manzara muhteşemdi. Restorasyon görmüş 1087 toprak asker, genel meydan savaşı düzeniyle yerleştirilmişti. Karşımızda normal insan ölçülerinde yapılmış, sakin, disiplinli bir ordu duruyordu. Yerin beş metre altındaki bu toprak askerler, gözlerini dikmiş kapıdan girenleri dikkatlice süzüyordu. Tuhaf bir etkileri vardı. Alışılagelmiş, askerliği konu alan heykellerin hiçbirisine benzemiyorlardı. Ne Roma döneminin kral ve generallerinin mağrur, sert ifadesi ne de romantik dönemin yukarılardan bakan anıtsal duruşu vardı onlarda. Onları farklı kılan ilk şey, bakış açımızdan çok daha aşağıda duruyor olmalarıydı. Diğer taraftan, her biri ayrı tipe sahip olan bu yüzlerin ifadeleri de oldukça dramatik bir etkiye sahipti. Sanki, insanlık tarihi boyunca savaşa giderken birazdan öleceğini bilen askerlerin ortak ifadeleri bu yüzlerde biçimlenmişti. Hüzünlü, sakin, kırgın ama hâlâ sadık. Bu görüntü, İmparator Qin'in zanaatkârlara ve işçilere yapmış olduğu acımasızlıkları hatırlattı bize. Sanırım, Yeraltı Ordusu'nu yapan zanaatkârlar arkadaşlarının portrelerine bakarak bu etkiyi elde etmişlerdi; ağır çalışma şartlarında hayatlarını kaybetmiş ve canlı canlı gömülmüş işçiler, zanaatkârlar... Belki de tüm çalışanlar akıbetlerini biliyordu. Askerlerin yüzüne yansıyan biraz sonra öleceklermiş ifadesinin nedeni de bu olmalıydı. Bu duyguyu, bestesini Hao Weiya'nın yaptığı Yeraltı Ordusu'nu konu alan müzikalin şarkı sözü yazarı Da Jiang şöyle betimlemiş:

    Ülkenin ve hükümranlığın güzelliği önceki gibi durabilir,

    Fakat kim ölümsüzlüğü elinde tutabilir?

    Hazineler inancı satın alamaz, askerler ve atlar ise hâlâ sadık,

    İmparator Qin Shi Huang gitti, arkasında büyük başarılarını ve hatalarını bırakarak,

    Savaşlarından ve muharebelerinden ise hep bahsedilecek,

    Ah güzel ülke, ah, hükümranlık ayakta duruyor.

    Müze alanının çelik konstrüksiyonla kapatılmış birinci bölümü diğer kazılar devam ettikçe yapının devam ettirilebilmesine göre tasarlanmıştır. Bu alan, aşağı yukarı 5 metre derinliğinde ve uzunlamasına iki futbol sahası büyüklüğündeydi. Bu bölümdeki hâlâ toprak altında bulunan asker sayısının 6 bin olduğu tahmin ediliyor. Kazılarda çıkarılan binin üzerindeki toprak askerin 200 kadarı gerçek ok ve yayla donatılmış. Bu bölümden ayrıca 30 kadar dört atlı savaş arabaları da çıkmış.

    En küçük olan üçüncü bölüm ise birinci bölümün etkisinden uzaktı. Yalnızca 70 kadar savaşçıya ve birkaç ata ev sahipliği yapıyordu. Bu binanın içinde olan küçük bir fotoğraf stüdyosunda aynı boyutta yapılmış toprak askerlerin kopyalarıyla fotoğraf çektirebiliyorsunuz. Bilgisayarda portrenizin bunlara yerleştirilmesiyle, siz de bir toprak askere dönüşebilirsiniz.

    Üç bölümü gezdikten sonra müzenin hediyelik eşya satan dükkânına girdik. Toprak askerlerin malzemesi olan yöreye ait kil topraktan yapılma küçük kopyalardan birkaç tane satın aldık. Yeraltı Ordusu'nun kataloğunu aldığımızda tezgâhtar genç bize biraz ilerde oturan yaşlı adama imzalatabileceğimizi söyledi. Biz, bu yaşlı adamın kataloğun yazarı olduğunu düşünerek memnuniyetle imzalattık. Ancak, sonra öğrendiğimize göre yaşlı adam kataloğun yazarı değil, Yeraltı Ordusu'nu bulan köylüymüş. Burada oturup imza dağıtıyor ve para karşılığında fotoğraf çektiriyormuş; yani ünlü olmuş. Bana göre, böyle önemli bir kültür mirasını sanat tacirlerine peşkeş çekmediği veya tahrip etmediği için bu ünü fazlasıyla hak etmiş. Xian'a dönmek üzere yine 306 nolu otobüse bindiğimizde toprak askerlerin dramatik yüz ifadesi hâlâ gözlerimin önündeydi..

*Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Temel Eğitim Bölümü Başkanı

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040