|
|||||||||||||||||||||
|
Yağdıkça
Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü,
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan
Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
Çalan, çaldıran, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı İstanbul
Şehre bir yağmur yağdı
Ben ağladım
Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan
Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk sipariş edildi yeniden
Bir şehre yağmur yağdı
Ben ağladım
Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saatte gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?
Yağmur şehre bir yağdı
Ben ağladım
Ben ençok seni götürdüm giderken
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer atlası
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı
Ben...
Yağmur...
Ağladım...
Yılmaz Erdoğan"
Canım Kızım,
Bir yeni geleneksel yıldan, Fare Yılından ilk merhaba,
Çinliler geçen Çarşamba gecesi geleneksel ay takvimine Domuz Yılını bitirip Fare Yılına girdi. Diğer adı Bahar Bayramı olan geleneksel yılbaşı dolayısıyla ülke çapında bir hafta tatil yapılıyor.
Çinlilerin geleneksel yılbaşı gecesi ailece yemek yeme adetlerinden dolayı, bayram öncesi milyonlarca kişi tren, otobüs ve uçaklarla memleketlerine gitti. Ancak bu yıl ülkenin 14 eyaletinde yaşamı felç eden yoğun kar yağışı çok sayıda tren, otobüs ve uçak seferinin yapılamamasına yol açtı. Yalnızca güneydeki Guangzhou şehrinde yaklaşık 500 bin kişi tren biletlerini iade etmek zorunda kaldı.
Bütün olumsuz hava koşullarına rağmen, Çinliler Fare Yılı'ndan hayli ümitli. Zira farenin Çince'deki söylenişi bereket kelimesini çağrıştırıyor. Birçok Çinliye göre de farenin çıkardığı ses para sesine benziyor. Zaten Çinliler bu farenin tahıl ambarlarında dolaşan fare olduğuna ve bu nedenle bolluk getireceğine inanıyor.
Çin efsanesine göre, gökte bulunan ülkenin kralı yıllara isim vermek için kediden hayvanları çağırmasını istemiş. Bunu duyan fare hemen gelmiş ve kediye verilecek yıl kalmamış, bundan sonra da kedi ve fare düşman olmuş. Ayrıca, Çinli halk bilimcileri kedinin önce Sudan'da ortaya çıktığını, oradan Mısır'a ve diğer ülkelere gittiğini, oysa farenin hep Çin'de bulunduğunu savunuyor.
Fareden sonra kralın huzuruna boğa, kaplan, tavşan, ejderha, yılan, at, koç, maymun, horoz, köpek ve domuz gelmiş. Daha sonra yıllar, bu hayvanların isimleriyle anılmış. Bir iddiaya göre, 12 burcun seçilmesi ve sıralanması da hayvanların günlük hareketlerine göre saptandı.
Bazı tarihçiler, bunun Çin ulusunun eski yılları kaydetme yöntemiyle azınlık milliyetlerin yılları hayvanlarla adlandırma yönteminin bir kaynaşması olduğunu, bazılarıysa 12 burcun Çin'e Hindistan'dan girdiği görüşünü savunuyor.
Çin'de M.Ö 3. yüzyılda bir gün 12 zaman birimiyle ifade edilmeye başlandı. Gece 23.00-01.00 arası, bir zaman birimi olarak kabul edilmiş. Bu sürenin, farelerin en hareketli olduğu zaman olması nedeniyle fare birinci sırada yer almış.
Yılın son gecesinde hiç uyumama, Çinlilerin eski bir geleneğidir. Bu gece, eski yıl neşe içinde uğurlanır ve yeni yıl karşılanır. Çinliler, kötü ruhları korkutup kötülükleri kovmak için yeni yılı havai fişek atarak karşılar. Bunun yeni yılda şans getireceğine inanılır. Sana bu satırları yazarken dışarıdan havai fişek sesleri gelmeye devam ediyor.
Ancak bu yıl tam yeni yıla girilirken tüm şehri saran havai fişek gürültüsü ve görüntüsünün fazla uzatılmadığını da söylemeliyim. Bunda ülkenin bazı kesimlerinde 100 binlerce insanın ağır kış koşullarında yaşamasının etkisi var. Tüm ülkeyi ekran başına toplayan Çin Merkezi Televizyonu CCTV'nin yılbaşı programında da fonda hep yoğun kış koşullarında yaşayanlar ve kara karşı sürdürülen mücadele görüntüleri yer aldı.
Yeni yılın herkese mutluluk getirmesi dileğiyle seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.
Öptüm.
Baban Cemil Kaptan
8 Şubat 2008
"Semaver Külü
Havalar ısınmaya başlayınca
bu aşk da biter
ben ki bırakırken
bir anlık gülümsediniz diye
paltonuzun sıcaklığıyla
avunan vestiyer
Göremezsiniz çocukluğumun
siyah beyaz fotoğraflarında
komşuların verdiği
atık yünlerden
annemin ördüğü kazağın
renkliliğini
Aralarında yürüdüm 1 mayısta
masal kahramanlarının
çok yoksulluk çekmişler
adındaki pamuğu
bile kullanmış prenses
bir regl gününde
Karıştırılsın semaver külüne
yakılan bedenim
üstüne devrilince beyaz geminin
fanilası rakı kokan babamın da
inanmıştım bir gün öleceğine
Ellerin elçizgilerimden
aşktan aşka geçen bir yaya
terasa asılı çamaşırların
arasında öpüştüğümde anladım
ıslaktır aşk
ve mahkumdur kurumaya
Sunay Akın"
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |