|
|||||||||||||||||||||
|
Semih idiz Milliyet 26.01.2008
Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in başarılı geçen "tarihi" Ankara ziyareti, Türkiye'nin sorunlar yaşadığı diğer komşularıyla da ilişkilerini geliştirmesi açısından önemli bir emsal sağlamıştır. Burada akla ilk etapta Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkiler geliyor.
Bu ziyaret aynı zamanda, var olan sorunlara rağmen, sorunsuz alanlardaki işbirliğinin geliştirilmesinin yararlarını ortaya koymuştur. Kabul etmek gerekiyor ki, Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinde gelinen nokta bundan on yıl önce düşünülemezdi bile.
Bunu düşünmeyi bırakın, iki ülke savaşın eşiğinde geziyorlardı. Oysa bugün her iki ülke enerji hatları, bankacılık, iletişim ve turizm gibi hem Türkiye, hem de Yunanistan için "stratejik" sayılacak sektörlerde ve alanlarda, karşılıklı çıkarlara hizmet eden bir anlayışa yönelmiş bulunuyor.
İşin ilginç yanıysa, bunlar olurken, iki ülke arasındaki temel sorunların henüz bir çözüme kavuşmamış olmasıdır. Bugün Ankara ile Atina ne Ege sorununu, ne Heybeli Ruhban Okulu sorununu, ne de Batı Trakya'daki Türklerin statüsü konusundaki sorunları çözebilmiş değiller.
Gerginlik AB sayesinde aşıldı
Ancak, Ege hava sahasında süren "it dalaşları" ve Kardak çevresinde hâlâ yaşanan gerginliğe rağmen, iki hükümet hem Balkanlar'ın, hem Kafkaslar'ın, hem de Ortadoğu'nun sağduyulu çevrelerine aklın hâkim gelmesiyle nelerin başarılabileceğini göstermişlerdir.
Bu arada, ortaya çıkan bu olumlu duruma Türkiye'nin AB perspektifinin yaptığı katkıyı da göz ardı edemeyiz. Avrupa'daki ikili ilişkilere şöyle geniş bir açıdan baktığımızda, Almanya ve Fransa'nın, savaşlar ve kanlı olaylarla bezenmiş bir asırlık gerginliklerini AB sayesinde aştıklarını görüyoruz.
Aynı şey İngiltere ile İrlanda'nın Kuzey İrlanda konusundaki kavgaları için söylenebilir. Bu arada, İngiltere ile İspanya arasında Cebelitarık yüzünden yaşanan gerginliğin, bu iki ülke arasındaki iyi ilişkileri engellememesini de aynı nedene bağlayabiliriz.
İşte bu nedenle Yunanistan'ın, Türkiye'nin AB üyeliği için verdiği destek samimidir. Çünkü bu üyelik kendi geleceği ve istikrarıyla da yakından ilgilidir. Atina sokaklarında yapılan kamu yoklamalarının, halkın önemli bir bölümünün Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduğunu çıkardığı doğrudur tabii.
Bölge için emsal
Türkiye'de Yunanistan'a karşı duyulan güvensizliği ise, Karamalis ziyareti hakkında gazetelerin internet sayfalarında çıkan haberlere gönderilen okur tepkilerinde görmek mümkün. İşte "liderlik" denen şey burada devreye giriyor.
Atatürk ve Venizelos, aralarında kanlı bir savaş yaşamış olmalarına rağmen, zamanında bu liderliği gösterebilmişlerdir. Onlardan sonra gelen politikacıların aynı cesur liderliği gösterememeleri ilişkileri tekrar savaşın eşiğine getirdi.
Şimdi yaşananlar ise bu tehlikeli eşikten dönüldüğünü ortaya koyduğu gibi, iki ülkenin "ortak çıkar paydası"nın da tehlikeye atılamayacak kadar büyüdüğünü sergilemiştir.
Geçmişte yaşananlara rağmen bugün Türk ve Yunan askerleri görüşüyorlar, siyasetçileri ve sanatçıları görüşüyorlar, gazetecileri ve işadamları görüşüyorlar. Dünyanın bu çalkantılı bölgesi için bundan daha iyi bir örnek olabilir mi?
sidiz@milliyet.com.tr
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |