|
|||||||||||||||||||||
|
Sami Kohen Milliyet 22.01.2008
Bir ülkenin Başbakanı yakın komşusunu 49 yıl boyunca ziyaret etmezse, ortada ciddi bir problem var demektir.
Türkiye'nin son yarım yüzyıl zarfında birçok komşusuyla ilişkileri kötü gitmiştir. Ama buna rağmen, Sovyetler Birliği zamanında dahi Rusya'dan Bulgaristan'a, Suriye'den Irak'a kadar sınırdaş ülkelerin hükümet başkanları Türkiye'yi ziyaret etmekten geri kalmamıştır.
Bir ülke müstesna... O da Yunanistan!
Bir Yunan Başbakanı'nın Türkiye'ye resmi bir ziyaret yapmaya karar vermesi için tam 49 yıl beklemek gerekti! Oysa bu zaman zarfında Türk başbakanları Atina'ya resmi sıfatla gittiler: 1988'de Turgut Özal, 2004'te de Tayyip Erdoğan...
Türkiye'ye 1959 yılında sonra gelen Başbakan, Konstantin Karamanlis idi. Yani şimdiki Başbakan Kostas Karamanlis'in amcası. O ziyaret, 1950'lerde (özellikle Kıbrıs sorunu nedeniyle) hüküm süren gerginlikten sonra, Türk-Yunan ilişkilerinde yeni bir sayfa açıyordu.
Daha sonraki yıllarda bu ilişkiler (bu kez Kıbrıs'a ilaveten Ege anlaşmazlıklarından ötürü) zaman zaman bozuldu ve gerginleşti. Gerçi Ankara ile Atina arasında Dışişleri Bakanları ve diplomatlar düzeyinde temaslar sürdü. Ama nedense, Yunan Başbakanlarından bir hareket gelmedi...
Nihayet şimdiki Başbakan Kostas Karamanlis bu hareketsizliğe ve çekingenliğe, yarın başlayacak olan 3 günlük resmi ziyaretiyle son veriyor.
Cesaret işi...
Bu olayın önemi, bu kadar zamandan ve tereddütten sonra, böyle bir ziyaretin gerçekleşmesidir.
Gerçekten Başbakan Karamanlis, bir hayli sürüncemede kalan bu davete icabet etmekle, Türk-Yunan ilişkilerinin geliştirilmesi konusundaki isteğini ve iradesini ortaya koyuyor.
Bunu şu sırada, 51 yaşındaki muhafazakâr Başbakan için bir cesaret işi olduğunu da kabul etmek gerek. Nedeni de şu: Karamanlis son seçimlerde epey zorlandı ve mecliste sadece 2 sandalye farkıyla çoğunluğu elde etti. Bu yetmezmiş gibi, yakın dostu olan Kültür Bakanı'nın karıştığı seks ve yolsuzluk skandalı onu güç duruma düşürdü. Ayrıca, Türkiye'yi lafı çıktığı andan itibaren, milliyetçi çevreler de ona ağır suçlamalar yöneltmeye başladılar.
Bu sıkıntılı duruma rağmen, Karamanlis ziyaretin gereğini "Geçmişe değil, geleceğe bakmalıyız" ve "Diyalogdan korkmuyoruz, korkudan dolayı da diyalog kurmuyoruz" gibi ifadelerle savunuyor.
Yunan diplomasisi, bu ziyaretin yüksek sembolik değerine rağmen, pratikte göz kamaştırıcı somut sonuçlar vermeyeceğinin farkında. Bu nedenle Yunan kamuoyunun fazla beklenti içinde olmamasına dikkat ediliyor.
Tarihi fırsat
Bu tabii Türkiye için de geçerlidir. Açıkçası bu ziyarette Türk-Yunan anlaşmazlıklarını -özellikle Ege ile ilgili sorunları- çözecek sınırlı formüllerin üretileceğini kimse beklememeli. Karşılıklı pozisyonlar bellidir ve bunların Karamanlis-Erdoğan görüşmeleri sırasında değişmesi de mümkün değildir...
Yarım yüzyıldan beri ilk kez gerçekleşen böyle bir ziyareti sürtüşmeleri ve gerginlikleri önleyecek yeni bir anlayış geliştirmek için tarihi bir fırsat olarak değerlendirmek gerek. Diğer bir deyişle, bu ziyaretten beklenebilen en iyi sonuç, iki komşu ülke arasında daha dostane bir havanın ve daha sağlam bir güven ortamının yaratılmasıdır.
Bu kadarının gerçekleşmesi dahi, bir başarı sayılacaktır.
skohen@milliyet.com.tr
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |