Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Fatih Furtun'la  röportaj 2. Bölüm

(GMT+08:00) 2008-01-17 15:18:08 cri

Sevgili dinleyiciler, Fatih Furtun'la sohbetimizin ikinci bölümüne kaldığımız yerden devam ediyoruz.

CRI- Hedef kitlelerini Çin olarak mı seçiyorlar? Çinli insan olarak mı seçiyorlar?

F.F.- Benim araştırmalarıma göre, yavaş yavaş böyle bir değişim var. Çin'e gelen yabancı sermaye, Çin halkına hizmet üretmek için, veya ürün üretmek için gelmeye başladı. Bu da Çin'in artık bir pazar olduğu, Çin halkının refahının arttığını gösteriyor. Bir de tabii çok önemli bir gelişme. Çok farklı Çin var. Beijing, Shangai, Hongkong bu tür yerler gelişmiş yerler. Alım gücü yüksek, refah gücü yüksek, bunun dışında kırsal alanın da özellikle, geçim seviyesi çok düşük, insanların gelir seviyesi çok düşük. Çin'i düşünürken, galiba birazda bölgesel düşünmek gerekiyor. Çok önemli bir şey, bu kadar insanın ki, dünyanın yedi biri yaklaşık burada yaşıyor. Bu insanların hepsinin karnın doyması bile başlı başına bir olay bence.

CRI- Çin eğitim sistemi ile Türk eğitim sistemini karşılaştırmanızı istesem, bana neler söylersiniz?

F.F.- Türk eğitim sistemi, siz de biliyorsunuz, Türkiye'de de çok tartışılıyor, bir çok çarpıklığın olduğu ve düzeltilmesi gereken bir sistem. Ama, genel olarak biz iki sistemden etkilendik. Onlara göre Türk eğitim sistemini kurduk. Bir tanesi " angosakson", Boğaziçi Üniversitesi gibi, üniversiteler bu sistem üzerine kurulu. Bir de "Fransız Kürsü Sistemi", Ankara Siyasal gibi üniversiteler de temelde bunun üzerine kurulu. Bu anlamda biz, batılı eğitim sisteminin her ne kadar çarpıklıklarını almış olsak ve bunları düzeltmek için uğraşsakta, genel anlamda batı eğitim sistemini benimsemiş bir ülkeyiz. Çin'de ise şahsına münhasır bir eğitim sistemi var. Bunun da iyi tarafı tabii var ama, kötü tarafı, çok ezberci. Yani herkes ezberlemeye, denilenin dışına çıkmamaya çalışıyor. Bu da insanların yaratıcılığını bence biraz köreltiyor. Biraz da dilden de geliyor olabilir. O kadar karakteri ezberlemek, tanımak gerekiyor. Çocuk doğduğu andan itibaren, ister istemez ezber üzerine kurulu bir eğitim sistemine giriyor. Bu da bence yaratıcılığı öldürüyor. Bence bu alanda değişiklik yapmaları gerekiyor. Bir de çok çalışıyor Çin öğrencileri. Mesela, sınavlarımız dün bitti, sınıf olarak eğlenmeye gittik, kutlamak için. Gece saat üç buçuk gibi Mc Donalds'a gittim birşeyler atıştırmak için. Fotografını da çektim. İnanılmaz , Mc Donalds olduğu gibi öğrenci ve tamamı ders çalışıyor. Gece saat üç buçuk ve sınavlar bitmiş.

CRI- Son olarak Çin'e gelmek isteyeceklere önerileriniz ne olacaktır?

F.F.- Ön yargılarından kurtulmaları gerekiyor. Epey bir Türk tanıyorum, buraya gelip, Mc Donalds dışında bir yerde yemiyorlar. Çin yemeklerine karşı çok büyük bir ön yargı var. Çin mutfağı, dünyanın sayılı mutfaklarından bir tanesi. Ucuz bir ülke ama, kaliteli bir şey almak istiyorsanız, kaliteli bir şeyin fiyatı uluslararası standartta, üç aşağı, beş yukarı aynıdır. Çin ucuz, Çin'e geleyim, bir şeyler alayım mantığıyla da gelinmemesi gerekiyor. Bir de benim gördüğüm, Çin'e özellikle biz, ticari anlamda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz Türkiye'den gelenler. Ama, Çin'de farklı alanda da bir sürü olanak var. Özellikle sanat alanında. Bence Türkiye'deki sanatçıların gelip, buradaki Çin operasını, Çin tiyatrosunu, Çin sinemasını incelemeleri gerekiyor. Benzerlikler var farklılıklar var, bunları görmeleri gerekiyor. Onun dışında, turistik olarak çok güzel bir yer. İnsanların gelip, bu medeniyeti görmelerini tavsiye ederim. Ama, her şeyden önce ön yargılarından kurtulmaları gerekiyor. Türkiye'de insanların sahip olduğu Çin imajını kırıpta buraya gelmeleri gerekiyor ki, mutlu olsunlar.

CRI- Evet. Fatih Bey vakit ayırdığınız ve sorularımı yanıtladığınız için çok teşekkür ederim.

F.F.- Ben teşekkür ederim.

Sevgili dinleyiciler, bir sohbetimizin daha sonunda, güneş kadar sıcak ve sevgi kadar içten gülümseyişle ayrılın bizden istiyorum.

Anı yaşamaksa amaç ve o anları özel kılmaksa, kendinize özel anlar yaratmakta aceleci davranın lütfen...

Dostlukla ve güzelliklerle kalın.

Hoşçakalın.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040