Çin 2008'de 21'inci yüzyılın yeni süper gücü olmaya aday

   20'inci yüzyılın ABD ve Rusya gibi uluslararası siyasi arenada askeri güçten beslenen süper güçleri, 21'inci yüzyılda yerini Asya ve gelişmekte olan ülkeler gibi küresel piyasalarda elindeki ekonomik gücü ile taşları yerinden oynatan yeni nesil isimlere bıraktı. Son bir kaç senedir para biriminin karşılaştırmalı ucuzluğu ile uluslararası ticarette kimilerine göre "haksız" rekabet sağlayan, ucuz emek avantajının sağladığı düşük maliyetli üretimi sayesinde aralık ayında 21 milyar dolarlık dış ticaret fazlası veren Çin ise artık yeni bir süpergüç olma yolunda. Geçen sene küresel talebin en büyük çekici gücü olarak ABD'yi sollayan Çin'in bu yıl da Almanya'yı gölgede bırakarak dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olması bekleniyor. Çinlilerin lüks tüketime de odaklanmaya başladığını belirten analistler, Çin'deki ortasınıfın dayanıklı mallara olan artan talebinin de Çin ekonomisini daha istikrarlı bir noktaya taşıyacağını ifade ediyor. The Independent'da yer alan habere göre 2008 yılı yeni bir süper gücün doğuşuna sahne olacak. Bu gücün Çin olduğunu yazan gazete, "Dünyanınn geri kalanı ekonomik yavaşlama ve resesyon tehdidi altında sadece Pekin yeni yılı kendini küresel bir güce dönüştürebileceği bir avantaj olarak görüyor" ifadelerini kullandı. Uzun yıllar komünist ekonomi politikası çizgisinden ödün vermeyen Çin, son bir kaç yıldır daha liberal açılımlara şans tanımaya başladı. Bu da Pekin'e küresel piyasa platformunda daha fazla yer edinmesini sağlamaya başladı.

   Son bir yıl içinde ise yabancıların yerel finans piyasasına yatırım yapmaları önündeki engelleri de yavaş yavaş kaldırmaya başlayan, kısa bir süre önceye kadar sadece Hong Kong'lu yatırım fonlarına verilen yatırım iznini İngiltere'nin devlete ait yatırım fonlarının da tanıyan Çin, 2008'de yüksek tüketim seviyesi ve 20 milyar sterlin harcadığı Olimpiyat Oyunları ile yeni yılın en parlak ekonomisi olacak gibi görünüyor. Çin'in bu seneki dış ticaret fazlasının Washington ve Brüksel'den para biriminin revalüe edilmesi yönünde gelen baskılara rağmen 130 milyar sterlinden 145 milyar sterline çıkacağı da tahminler arasında. Çin'in 20'inci yüzyılın en fakir ülkelerinden biriyken, sadece 30 yıl sonra dünyanın en fazla tüketen ekonomisi haline gelerek küresel ekonominin motoru haline geldiğini yazan gazete, bu yıl ev sahipliği yapacağı olimpiyat oyunlarının da ülkenin prestiji için önemli bir yatırım olacağını belirtti.

   Afrika'daki metal madenlerinden Avrupa'nın finans sektörüne, hatta küresel piyasaların kalbi olarak gösterilen Wall Street'e kadar giren Çin için 2007 yılında ABD'de yaşanan mortgage krizi de 2008'de avantaj olmaya devam edecek. ABD'de yaşanacak olası bir resesyon her ne kadar ekonomisi ihracata dayalı olan Çin'i vuracak olsa da, mortgage yatırımları yüzünden 70 milyar dolardan fazla zarara giren Wall Sreet bu yıl da Çin için önemli bir satın alma fırsatı yaratacak. Geçen sene aralarında ICBC gibi bankaların da bulunduğu Çinli finans kuruluşları milyarlarca dolarlık satın almaya gitmişti. Mortgage yatırımları yüzünden gelirleri düşen ve hisse senetlerinin de değer kaybı ile Çin gibi gelişmekte olan piyasa şirketlerine av olan gelişmiş piyasa şirketleri nakit ihtiyacı yüzünden 2008'de de Çin'in karnını doyurmaya devam edecek. Geçen ay Çin'in devlete ait yatırım fonları İngiltere finans piyasalarında 1,33 trilyon dolarlık satın almaya gitti. Çinli bankaların hisse alımına gittiği Avrupa'nın ekolü olmuş İngiliz yatırım bankaları arasında Barclays ile girişim sermayesi şirketi Blackstone da var. Uzmanlara göre dünya pazarlarını dolduran "Made in China" (Çin yapımı) etiketli ürünlerin ardından finans piyasalarında görülen satın alma furyası da "Owned by China" (Çin sahipli) olarak adlandırılacak.

                                                                                             02.01.2008 Referans