Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Asya'dan Asya'a mektup (28-12-2007)

(GMT+08:00) 2007-12-28 09:00:25 cri
Saçların omuzlarından aksın

Mermer üzerinden geçen su gibi

İçinde ezgin bir his duyacaksın

Yaz vaktinin gündüz uykusu gibi

Saç tel tel örtüler hep tül tül düşer

Gözünün değdiği yere gül düşer

Sonunda sana da bir gönül düşer

Gönlümün şimdiki duygusu gibi

Dillerde dökülüp sayılır saçın

Sıcak nefeslerle bayılır saçın

Bir tütsüdür kalbe yayılır saçın

Kararan gözlerin buğusu gibi

Necip Fazıl Kısakürek "

Canım Kızım,

Yılın son günlerinden merhaba,

Kurban Bayramı, Noel ve yaklaşan yeni yıl koşuşturması arasında basında "ODTÜ Çince derse hazırlanıyor" başlıklı bir haber vardı:

"ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, Çin dilini öğretmek ve kültürünü araştırmak amacıyla üniversite bünyesinde Konfüçyus Araştırma Merkezi kurulduğunu ve burada Şubat 2008'den itibaren Çince derslerinin başlayacağını söyledi. Akbulut, son zamanlarda öğrencilerin Çinceye ilgi duymaya başladığını belirterek, ''Öğrencilerimiz de biliyor ki Çin 1.2 milyar nüfusu olan ve ekonomik olarak hızlı büyüyen bir ülke. Bu açıdan Çince belki de dünyada en çok kişinin konuştuğu dil. O nedenle ilgi çekiyor. Hatta Kuzey Kıbrıs'taki kampüsümüzde yaptığımız bir toplantıda öğrencilerimiz Çince öğrenmek istediklerini bize ilettiler'' dedi.

"Türkiye'nin Çin'i tanımadığını anlatan Akbulut, şöyle konuştu:

''Halbuki Çinliler'in arşivlerinde Türkler ile ilgili çok fazla bilgi ve belge var. Çince bilenimiz az olduğu için, Çin uzmanımız bulunmadığı için Türk tarihini bile eksik biliyoruz. Çünkü Türkler'in en yoğun ilişkide olduğu ülkelerin başında Çin geliyor. Dolayısıyla onların arşivlerini inceleyecek bir uzman, Türk tarihine de büyük ışık tutacak. Daha da önemlisi Çin dünyanın en büyük ekonomilerinden biri ve hızla ilerliyor.''

"Bütün bu nedenlerle neler yapabileceklerini düşündüklerini dile getiren Akbulut, birkaç ay önce Çin Büyükelçiliği ile görüşmeler yaptıklarını ifade etti. Büyükelçilik yetkililerinin hem Çin dilini öğretecek hem de Çin kültürünü anlatabilecek ortak bir kurum oluşturma teklifini değerlendirdiklerini belirten Akbulut, bir Konfüçyüs Merkezi kurulması çalışmalarına başladıklarını kaydetti. Akbulut, Çin'in birçok ülkede bu amaçla çok sayıda Konfüçyus Enstitüsü kurduğunu, bu enstitüleri de öğretim elemanı ve finansal yönden desteklediklerini anlattı.

"Üniversite bünyesinde ''Konfüçyüs Araştırma Merkezi'' kurulmasını YÖK'ün onayladığını anlatan Akbulut, ''Merkezde Şubat 2008'den itibaren Çince öğretimine yönelik derslere başlanacak. Çin'den gelecek bir öğretim elemanını bekliyoruz'' dedi.

"Akbulut, şunları kaydetti:

''Bu merkez, hem ODTÜ'dekilere hem de ODTÜ dışından isteyen herkese Çince dersi verecek. Dersi bitirenlere sertifika verilecek. Daha sonra bunu lisansta kredili ders haline getireceğiz. Bu merkez, hem ders verecek hem de Çin kültürünün öğrenilmesini sağlayacak.

"Çin Asya'nın en büyük ülkesi ve çok ilgi çeken bir ülke. Bu ülkeyi iyi tanımak lazım. Türkiye'de Çin kültürünü, Çin tarihini ve ekonomisini bilen çok fazla Çin uzmanı yok. Bu merkez hem Çin ile ilgili araştırma yapacak hem de Çin'i iyi tanıyan uzmanlar yetiştirecek. Zaman içinde de hem lisans, hem master, hem doktora dersleri vereceğiz. Tabii bunlar sonraki aşamalar. İlk aşamada Çince öğretmemiz lazım.''

"Konfüçyus enstitüleri olan ülkelerdeki üniversitelerin rektörleri ve bu enstitülerin yöneticilerinin toplantı için iki hafta önce Çin'e davet edildiğini kaydeden Akbulut, ''Çinliler çeşitli ülkelerde 120 civarında Konfüçyus Enstitüsü kurmuşlar. Toplantıda tüm dünyadaki Konfüçyus enstitülerinin bulunduğu üniversitelerin rektörleri, yöneticileri vardı. 800'e yakın kişi katıldı. ABD'de çok sayıda Konfüçyus enstitüsü kurmuşlar, ben şaşırdım. İngiltere'de, Almanya'da, Hollanda'da bütün Avrupa ülkelerinde var. Çok önem veriliyor. Türkiye'de ise bir tek bizde kuruldu'' diye konuştu.

"Akbulut, Türkiye'deki üniversitelerde Çinli öğrenci okumasının da önemli olduğunu belirterek, öğrenci fuarlarına Türk üniversitelerinin tanıtım broşürlerini ve CD'leri gönderdiklerini kaydetti.

"Akbulut, ''Çin'e de ekip gönderdik ama istediğimiz oranda Çin'den öğrenci çekilemedi çünkü Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve Çin arasında denklikle ilgili bir protokol imzalanması gerekiyor. Bu imzalanmadığı için oradan sistematik bir şekilde öğrenci getirme şansımız olmuyor. O yüzden Türkiye'de Çinli öğrenci sayısı çok sembolik. Sadece Güney Kıbrıs'ta 2 bin Çinli öğrenci var. Tüm Türkiye'de ise 2 bin Çinli öğrenci yok'' dedi."

Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.

Öptüm.

Baban Cemil Kaptan

28 Aralık 2007

"sebeb-i Telif

Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız

yaprakla yağmurun aşkı meselâ

kim olsa serpilen coşturuyor bizi

imreniyoruz başkalarının mahvına.

Yağmur mahvoluyor çarparak

kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında

yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur

silkiniyor vuran her damlaya.

Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız

bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya

aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı

ilkönce damarlarımızda duyuyoruz çağıltısını

uzak iklimlerin

kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden

bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda

sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz:

Bize ait olan ne kadar uzakta!

Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız

başkalarının düşünceleriyle değil.

"Üstümde yıldızlı gök"demişti Königsberg'li

"içerimde ahlâk yasası".

Yasa mı?Kimin için?Neyi berkitir yasa?

İster gözünü oğuştur,istersen tetiği çek

idam mangasındasın içinde yasa varsa.

Girmem,girmedim mangalara

Yer etmedi adalet duygusu

içimde benim

çünkü ben

ömrümce adle boyun eğdim.

Yıldızlı gökte bana soracak olursanız

kösnüdüm ona karşı

onu hep altımda istedim.

Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız

ve devam ediyor başkalarının hınçlarıyla

düşmanı gösteriyorlar,ona saldırıyoruz

siz gidin artık

düşman dağıldı dedikleri bir anda

anlaşılıyor

baştan beri bütün yenik düşenlerle

aynı kışlaktaymışız

incecik yas dumanı herkese ulaşıyor

sevinç günlerine hürya doluştuğumuzda

tek başınayız.

Diyorum hepimizin bir gizli adı olsa gerek

belki çocuk ve ihtiyar,belki kadın ve erkek

hepimiz,herbirimiz gizli bir isimle adaşız

yoksa şimdiye kadar hesapların tutması lâzımdı

hayatımıza kendi adımızla başlardık

bilmediğimiz bu isim,hesaptaki bu açık

belki dilimi çözer,aşkımı başlatırım

aşk yazılmamış olsa bile adımın üzerine

adımı aşkın üstüne kendim yazarım.

İsmet Özel "

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040