"Film Kraliçesi" Chen Chong

    Altın Horoz Ödülü dağıtım töreni 8 Aralık 2007'de düzenlendi. En iyi kadın baş oyuncu ödülüne Joan Chen layık görüldü.

    Herüz 18 yaşındayken "The Little Flower" filmiyle Çin sinemasındaki en kıdemli ödül olan "Yüz Çicek Ödülü"nü kazanan Joan Chen, 2007 yılında "The Sun Also Rises", "Lust, Caution" ve "Seventeen" dahil olmak üzere üç filmde rol alarak oyunculuk yeteneğini bir kez daha sergiledi. 20 yaşındayken on binlerce sinema severin beğenisini toplayan Joan Chen, ilk aşkıyla vedalaşmak için ABD'ye kaçıp orada eğitim almaya başladı.

    Hollywood'daki yaşamı başlangıçta, Joan Chen için son derece çetin geçti. Joan, kalitesiz film ve TV dizilerinde rol almak zorunda kaldı. Ancak 26 yaşındayken Bernardo Bertolucci'nin "The Last Emperor" filminde rol alan Joan Chen, bir sonraki yıl Oscar Altın İmaj Ödülünü sunan onur konuğu olarak seçildi. Böylece Joan Chen'ın oyunculuk hayatı, yeni bir doruğa ulaştı. Ancak evlilik yaşamındaki hoşnutsuzluğu, onu yeni bir depresyona soktu.

    1990'lı yıllara girildiğinde Joan Chen, Çince filmlere geri dönme tercihine ağırılık tanımaya başladı. Joan Chen, 1994 yılında "Red Rose White Rose" filmiyle "Altın Horoz Ödülü"nde en iyi kadın baş oyuncu olarak seçildi. 1998 yılında yönettiği ilk film "Xiu Xiu, The Sent Down Girl", Altın Horoz Ödülü'nde en iyi film öyküsü, en iyi yönetmen ve en iyi kadın baş oyuncu dahil olmak üzere 6 dalda ödül kazandı. 2000 yılındaki "Autumn in New York", Joan Chen'ı Hollywood'da "A dereceli" film yöneten ilk Çin kökenli kadın yönetmen ünvanını kazandırdı.

    2007 yılında Venedik Film Festivali'ne aday gösterilen "The Sun Also Rises" ve "Lust, Caution" filminde Joan Chen da rol aldı. Joan Chen için "toplumda genç kız tercih edildiğinde o genç bir kızdı; olgun bir kadın tercih edildiğinde olgun bir kadın rolünü iyi oynar" şeklinde yorumlar yapılıyor.

    Ayrıca Joan Chen'ın baş rolünü oynadığı "The Home Song Stories" , Avustralya'daki en önemli film ödüllerinden biri olan IF Ödülü'nde en iyi yönetmen ve en iyi kadın baş oyuncu dahil olmak üzere 5 dalda ödül kazandı.

    "The Home Song Stories"de Shanghai'da ünlü olan şarkıcı Rose'in, 1970'li yıllarda Avustralya'ya göç ettikten sonra iki küçük çocuğunu tek başına büyütmesinin öyküsü anlatıldı. Avustralya'daki film yapım şirketinin yatırımıyla çekilen filmin senaryosu, yönetmenin Avustralya'ya gittikten sonra kendi başından geçen olaylara uygun olarak yazıldı.