|
|||||||||||||||||||||
|
CRI- Çin'in değişik bölge ve kentlerine seyahatleriniz oluyor. Beijing dışındaki bölgeler için, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan genel gözlemleriniz nelerdir?
A.E.- Çin'de aşağı yukarı on sekiz değişik şehri görebildim. Azınlıkların bulunduğu bölgelere girebildim. Çok hayran olduğum birşey, azınlıklara verdikleri çok özel önem.. Ellinin üzerinde azınlık var. Çok değişik hakları var. Tek çocuk sınırlaması yok. Azınlıklar, kendi dillerini ve kültürlerini devam ettirebilsinler diye çok özel bir çaba var. Bunu bir zenginlik olarak görüyorlar. Çin geleneğine ve Çin kültürüne bakarsanız,binlerce senelik bir güzellik. Bunun için de her gittiğiniz yerde, çok büyük bir zevkle, çok değişik kültürel zenginlikleri, dilleri, inançları, renkleri, elbiselerin farklı renklerini, oyunların farklı renklerini görebiliyorsunuz.
CRI- Dünyadaki en eski uygarlıklardan birinin beşiği olan Çin, çok geniş bir kültür birikimine sahip. Çinlilerin sanat, müzik, edebiyata yaklaşımları nasıl sizce?
A.E.- Benim görebildiğim Çin dili çok komplike bir dil. Bunu batı lisanlarına çevirmek çok zor. Çinlilerin dil anlayışı, bütünsel ve resimlerden geçiyor. Yazı şekli resimlerle ifade olduğu için,o binlerce olan karışık resim şeklindeki yazının anlamları çok farklı. Bunları batı edebiyatına çevirebilmek, bana söylenen kadarıyla çok zor. Çin edebiyatını anlayabilmek için senelerce, önce Çince öğrenmek lazım. Ben, konuşmayı öğrenmeye çalışıyorum. Üç cümleyi kurmak çok zor. Belki benim yaşım, belki de çok zor olması itibariyle. Ama görüyorsunuz, buradaki öyle bir inaçlar ve renkler zenginliği ki, çok güzel. Müziğe baktığınız zaman, batılıya çok ters geliyor ama, Türk müziğine ve arabesk müziğe alışkın olan bizlerin kulağına çok yabancı gelmeyen bir müzik. Sekize bölünmüş bir dize yok batı müziği gibi. Zaman zaman Çin müziği çaldığı zaman televizyonda ve radyoda, kapatmadan, büyük bir zevkle, farkında olmadan dinleyebiliyorum.
CRI- Çin'e gelmeden önce, Çin hakkındaki düşünceleriniz nelerdi? Geldikten sonra farklılıklar oldu mu?
A.E.- Güney Afrika, Pakistan, Türkiye, Amerika'da çalıştığım ve İngiltere'de de bir sene okuduğum için, sonuç olarak insanın , insan olduğunu bu kadar sene içinde öğrendim. Biraz derine gidersek, herkes aynı. Yalnız, tabiyatıyla batıya gittiğiniz zaman belli yaklaşımlar, hayatın belli parçaları daha birbirinden ayrı kompartımanlar, yani iş hayatı var, aile hayatı var, din hayatı var, özel hayat var, golf hayatı var, başka birşeyin hayatı var. Bu doğuya doğru gittiğinizde, bütün bunlar gittkçe karışıyor. Tam bir bütün haline geliyor. İşte Çin'e geldiğiniz zaman, çok da Türkiye'den farklı değil. Aile, iş bunları içiçe giden birşey. Öyle bir kesin çalışma saati diye birşey yok. Akşam 11'de bakıyorsunuz, herkes e-maillerini yazmış, telefonlar çalışıyor. Gündüz saat 2'de bakıyorsunuz, çalışması gereken insan, hafif az çalışabiliyor. Ama açığını, akşam beş saat fazla çalışarak kapatabiliyor. Daha bir hayatla, çalışma hayatı birleşik. Bütün insanlar hassas ve kendilerine onurlu davranılmasını bekliyorlar. İnsanlara doğru davranırsanız, onlara değer verirseniz, Çinlilerle çalışmak büyük bir zevk.
CRI- Ahmet Bey, yurtdışına göreve atanan yöneticilere tavsiyeleriniz neler olacaktır?
A.E.- Ana lisanıyla çalışmayacak yöneticilere, güzel iş birlikleri, doğru insanları yanınıza alıp, yürümeyi becerebilirseniz, saygı göstererek, hürmet göstererek, onların kendi ülkelerini ve kendi iş kültürlerini daha iyi bildiklerini kabul edebilirseniz, o zaman onlardan siz çok şey alıyorsunuz. Sizin dünya tecrübelerinizden onlar alıyorlar ve bu iki güzelliğin karışımıyla iyi bir sinerji ortaya çıkabiliyor. En büyük tavsiyem, her yerde yaptıkları gibi, insana saygı gösterecekler, özellikle astlarına daha fazla saygı gösterecekler ve koruyacaklar.
CRI- Ahmet Bey, çok neşeli ve bir o kadar da içten cevaplarınız için teşekkür ediyorum.
Değerli dinleyiciler, Ahmet Bey, başarılı ve özenli yaşamını, bir çok emekle ve özveriyle şekillendirmiş. Kendisiyle sohbet etme imkanını yakalamış olmaktan çok mutluyum. Başarı tesadüflerin eseri olmaktan çok, verilen emeklerin, yapılan işi sevmenin ve hayata olumlu bakmanın sonucudur demek yanlış olmaz sanırım.
Sevdiklerinizle, sevgi dolu yaşamlar sizlerin olsun.
Dostlukla kalın.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |