Ahmet Esen: "Çin'in renkleri ve inançları çok zengin."

Merhaba sevgili dinleyiciler. Yeni bir programda, yeni bir konukla birlikteyiz. Bugünkü konuğum, inanılmaz enerjik ve içten gülümseyişiyle, bana güzel bir sohbet olacağı sinyalini verirken, sizlerin de beğeneceğini umut ediyorum.

Konuğum, Pfizer Çin Genel Müdürlüğü görevini Beijing'de sürdürmekte olan Sayın Ahmet Esen.

CRI- Ahmet Bey, bize kendinizi tanıtır mısınız?

Ahmet Esen- Merhabalar, Demet hanım çok teşekkür ederim bu görüşme için. Ben Kimya Yüksek Mühendisiyim. Kimya Mühendisliği tahsilimi, İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi'nde yaptım. Sonra, Universal of London'da İmperial Kolej'de Kimya Mühendisliği masterımı yaptım. Daha sonra da Koç Holding'de yönetici adayı olarak çalışırken, Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletme masterımı tamamladım. Daha sonra Koç Holding'te kısa bir görevim oldu. Pfizer'e geçtim ve yirmi sekiz seneden beri Pfizer'deyim. Pfizer'in Türkiye'de her bölümünde görev yaptım. Daha sonra da gelişen ülkelerde, genel müdürlük görevlerinde bulundum. Pakistan, Güney Afrika ve Orta Afrika, Türkiye ve Çin. Arada bir sene de Asya'ya bakan personel direktörlüğü görevim oldu. Evliyim, iki çocuğum var. Bütün bu görevlerin, herhalde çocukların üzerinde çok olumlu etkileri oldu. Dünya vatandaşılar, mutlu bir insanız.

CRI- Göreviniz gereği dünyanın bir çok değişik bölgelerinde bulunduğunuzu söylediniz. Bir karşılaştırma yapmanızı istesem. Çin halkının diğerlerinden farkı nedir?

A.E.- Bütün dünya zenginliklerle dolu. Renkler ve zenginlikler bütünü. Çin'in renkleri ve inançları çok zengin. Belkide farklı kılan Çinlileri, çok çalışkan oluşları, çok düzenli oluşları ve çok organize bir şekilde gelişmeleri. Zaten %11'lik, beş senedir, % 10'u aşan gelişme, normal şekilde elde edilen birşey değil. Çin'i farklı kılan bu.

CRI- Sağlık sektörü içerisinde bir kişi olarak, Çinlilerin, batı tıbbına bakış açısı nasıldır ?

A.E.- Geleneksel Çin tıbbına baktığınız zaman, binlerce senelik geçmişi var ve mutlaka etkisi de var. Tabii batı tıbbına baktığınızda, batı tıbbı yüz senelik bir geçmişe sahip. Batı ilaçlarının farklı özelliği, kanıtlanmış etki ve yan etkilerinin bulunması. Olayı ilaç yapan etkisi, yan etkisi ve ilaç- ilaç etkileşimleri. Bildiğiniz gibi ilaçlar, reçeteyle satılabilir. Yan tekileri var ve ilaç, ilaç etkileşimleri var.

CRI- Çinlilerin alternatif tıp olarak sundukları dünyaya, ilaç tarzları ya da tedavi tarzları, bunların yan etkileri bilinmiyor mu?

A.E.- Bir kere Çin tıbbına baktığınız zaman, genellikle tabiattan gelen ürünler ve tabiattan gelen ürünün, iki tabletinin veya iki ayrı kutusunun aynı olmasına imkan yok. Dolayısıyla tam olarak yan etkilerinin kanıtlanması mümkün değil. Benim bildiğim birçok batılı şirket, tababetine bakarak, Çin ilaçlarını kanıtlamaya ve yan etkilerini bulmaya çalıştılar, çok mümkün değil. Tabii maddeler ve herbir kutusu farklı. Dolayısıyla ikisini birleştirmek mümkün değil. Ama, benim şahsi inancım, bir inancın üzerinde, faydasının olduğu. Çünkü, iki bin seneden beri kullanılıyor ama, yan etkisini bilmiyoruz. Bugün batı ilaç sanayinin vardığı en yüksek noktada, yan etkisi artık ilaçların biliniyor. Doktor hastaya baktığı zaman, ilacın faydası ve zararını dengeleyerek ilacı veriyor. Zaten o yüzden mutlaka reçeteyle alınmasını, eş, dost tavsiyesiyle alınmaması gerektiğini tavsiye ediyoruz.

CRI- Çinliler Batı tıbbına nasıl bakıyor?

A.E.- Çinlilerin bakışı şu; eğer genel sağlık itibariyle daha iyi hissetmek ve tam olarak kendilerini bir dengede tutmak istedikleri zaman, Çin tıbbına başvuruyorlar. Ama, spesifik bir rahatsızlık oldukları zaman, okumuş, bilgi sahibi Çinliler, mutlaka batı tıbbına müracaat ediyorlar. İkisini beraber, paralel yürütmeye çalışıyorlar.

Sevgili dinleyiciler,Ahmet Bey'le sohbetimizin ikinci bölümünü, önümüzdeki hafta, aynı gün dinleyebilirsiniz.