İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın  Aziz Kocaoğlu'yla sohbeti (2. Bölüm) 

Sevgili dinleyiciler, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın, Aziz Kocaoğlu'yla, sohbetimizin ikinci bölümüne devam ediyoruz.

CRI- EXPO'nun İzmir'deki talip olduğu konsept nedir?

A.K.- Sağlık. Dünya içindeki yeni yollar ve herkes için sağlık konseptini işliyoruz. Sağlıkta, İzmir'de, Ege'de özellikle, çok eskiye dayanıyor. Tıbbın, eczacılığın babası, Galenos, Bergama'lı. aynı zamanda Hipokrat, yine Ege bölgesinden, İlyada ve Odessa'nın yazarı, ünlü ş air Homeros, İzmir'li. İzmir tarih olarak eski çağlardan bu tarafa, tıbbın uygulandığı, suyun tedavide ilk uygulandığı ana merkezlerden birtanesidir. Tabii, sağlıktan kastımız sadece tıp değil. Alternatif tıptan, termal tedaviye, oradan organik beslenmeye, çevrenin korunmasına, sağlıklı bir çevrenin oluşturulmasına varıncaya kadar bir çok kapsamı içeriyor. 31 Mart 2008'de, Milano'yla yarışıyoruz. Biz ipi göğüslersek, 2015'te dünyanın bir çok ülkesi, İzmir'de buluşacak ve sağlık konusunda, her ülke,geçmişini,bugününü ve geleceğini bizlere ve dünyaya sunacak. Kırk milyon kişinin ziyaret edeceğini altı ay boyunca, öngörüyoruz. Tabii kırk milyon kişinin kentte barınması için, alt yapı, yollardan, ulaşımdan tutun, yatak kapasitesine varıncaya kadar herşey değişecek. Biz, EXPO'ya zaten hazırlanıyoruz. Uzun yıllardır başlayan,geçmiş dönemde biten ve bizim geliştirdiğimiz, dünyanın en kirli körfezi olan İzmir Körfezi'ni, şu anda mavi bayrak alacak düzeye çıkardık. Çok büyük temizlik faaliyeti yapıyoruz körfeze. EXPO, İzmir'e çok şey katacak. Ege Bölgesi'ne katacak, Türkiye'mize katacak ve bu yatırım faaliyetleri ve ulaştığımız kapasite, ulaştığımız tanıtım etkinliği, İzmir'e çağ atlatacak. İzmir, 2040-2050 yılları, 2015'te yakalayacak diye düşünüyoruz. Hem konsept olarak, hem tema olarak, hem İzmir'in güzellikleri olarak biz, EXPO'nun, İzmir ayağının güçlü olduğuna inanıyoruz.

CRI- Bir dolu yatırım yapılacak, bunu ifade ettiniz. Çin bu yatırım ağının neresinde yer almaktadır?

A.K.- Bir taraftan, Ege Serbest Bölgemiz ve Organize Sanayi Bölgelerimiz yatırım için, çeşitli imkanlar sunuyor. Bir taraftan biz, gökdelenlerden, termal tesislere, yarımada da yatırım yapmaya turizm konusunda, kongre merkezi konusunda yatırım yapmaya, otel, alışveriş merkezi, gayrimenkul konularında yatırım yapmaya çağrıyoruz. Dünyanın her ülkesine önce, yabancı kaynaklı kapital, sıcak para olarak geliyor. Türkiye şu anda, parekende sektörü ve finans sektöründe yabancı sermaye görüyor. İstihdam yaratmıyor. Reel ekonomiyi güçlendirmiyor, sadece kurulu düzende el değiştiriyor, şirketlerimiz ve bankalarımız. Aslında bizim, ülke olarak ulusal, hangi sektörde, ne kadar yabancı sermaye talebimiz olduğunu ve teşvikleri ona göre dengeleyerek, ulusal bir yabancı sermaye politikamız olması gerekir. Bu ulusal yabancı sermaye politikası yatırımlarımızı, reel sektöre istihdam yaratıcı şekilde ihracatı arttırıcı ve ülkenin kalkınmasına, fert başına düşen milli gelirin artmasına ve ülkede refahın artmasına olanak sağlayacak, reel yatırımların yapılması gerektiğine inanıyorum.

CRI- Son olarak, İzmir'e, İzmirlilere bu kadar uzaktan, mesajınız neler olacaktır?

A.K.- Bir taraftan Beijing'de, Çin'de, Ege Serbest Bölge'nin ve İzmir'in, İzmir'lilerin yatırım yapabilecek yer olmasının aktivitesine,törenine katılırken, diğer taraftan da "2015 EXPO" adaylığı için çalışmalarda bulunuyoruz. Diğer heyetlerimiz dünyanın her tarafında dolaşıyor. Yoğun bir şekilde, çalışıyoruz. İzmir'li hemşerilerime buradan, sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum. Yoğun bir şekilde çalışıp, İzmir'lilere, ülkemize layık olabilirsek kendimizi mutlu atfedeceğiz.

CRI- Aziz Bey vaktinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum.

Programımızı, Cahit Külebi'nin "İzmir Sevgilim" şiirinden bir alıntıyla bitirmek istiyorum.

İzmir'liler, İzmir'den ayrı kalmasın diyerek, sevgili dinleyiciler...

Aşklar ve kentler birlikte yaşar,

Birlikte soluk alır, eski fotoğraflarda bile,

İkiye bölebilir misiniz hasreti?

Bir şarkıyı, maviye sevinci,

Ayrı koyarsanız İzmir'le, İzmir'liyi

Kırılır, tuz-buz olurlar billurlar gibi.

Hoşçakalın.