Asya'dan Asya'ya mektup (11-02-2007)

"Durup Dururken

Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı,

Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,

Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,

Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,

Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,

Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,

Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,

Durup dururken kafamda bir güneşli duman,

Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,

Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...

Nazım Hikmet"

Canım Kızım,

Kışın yaklaştığını hissettiren günlerden merhaba,

Beijing'de son günlerde Türkiye'nin daha fazla konuşulduğunu söyleyebilirim. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye'nin Beijing Büyükelçiliği tarafından düzenlenen Türk Kültür haftası Beijing'deki Taoist tapınak olan Folk Müzesi'nde açıldı.

Türkiye'nin Beijing Büyükelçisi Oktay Özüye, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde belki de ilk defa böyle bir yerde Türk Kültür Haftası düzenlendiğini ve bunun kültürlerin birbirlerini tanımaları açısından anlamlı olduğunu söyledi.

Özüye, Çin'in çeşitli çevrelerinden şahsiyetler ile diplomatların katıldığı açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye ve Çin arasındaki dostluğun çok eskilere dayandığını ve iki kültür arasında benzerlikler bulunduğunu belirtti.

Açılışta olduğu gibi 31 Ekim'e kadar süren hafta boyunca öğleden sonraları halk oyunları gösterileri yapıldı ve ayrıca DÖSIM tarafından açılan Geleneksel El Sanatları gezildi. Sergi sırasında Türkiye'den gelen seramik, tezhip, bakır, gümüş, ebru, tekstil, sedef kakma ve cam sanatçıları uygulamalı gösteriler yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 84.üncü yıldönümü dolayısıyla 29 Ekim günü aynı yerde bir resepsiyon düzenlendi.

Bu arada, Türk Hava Yollarının (THY), Çin'e haftada 14 yolcu ve 7 kargo seferi yapmayı planladığı bildirildi.

THY Amerika ve Uzak Doğu Bölge Müdürü Semra Erener Özalçın, bu konuda Çin Sivil Havacılık yönetimiyle görüşmelerin sürdüğünü ve 2008 yılında görüşmelerden sonuç almayı beklediklerini kaydetti. Özalçın, Beijing'de THY Çin Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve 200'den fazla Çinli seyahat şirketi temsilcisinin katıldığı toplantıda, THY'nin stratejisi hakkında bilgi vererek, Çin'den Türkiye'ye daha fazla turist gelmesi yönündeki beklentiyi dile getirdi.

İstanbul'dan her gün Pekin ve Şanghay'a bağlantılı sefer yapıldığını hatırlatan Özalçın, bu seferlerin performansından çok memnun olduklarını ifade etti.

Çin'in yolcu ve kargo potansiyelinin yüksek olduğunu söyleyen Özalçın, Çin'den sadece Türkiye'ye değil, Avrupa ülkeleri, Tel Aviv, Cezayir ve Odesa'ya da yolcu taşıdıklarını kaydetti.

Özalçın, bazı hava yolu şirketleri tarafından riskli görülmesine rağmen, Çin'deki potansiyeli gördüklerini ve bir buçuk yıl önce buraya yapılan seferleri günlük hale getirdiklerini belirtti.

Geçen haftanın bir başka ilginç olayı 2008 Beijing Olimpiyatları bilet satışlarının ikinci aşamasının ertelenmesi oldu. İkinci aşama satışların başladığı gün bilgisayardaki satış sistemi çöktü, telefonlar kilitlendi ve bilet satılan bankalarda uzun kuyruklar oluştu.

Resmi bilet satışı yapılan www.tickets.beijing2008.cn adresli web sitesi ikinci aşamanın başladığı 30 Ekim günü ilk bir saat içinde 8 milyon kez tıklandı ve telefon hattı 3 milyon 800 bin kez arandı. İlk 2 saat içinde 9 bin bilet satılabildi. 1 milyon 850 bin bilet satılması planlanan ikinci aşamanın tekrar ne zaman başlayacağının 5 Kasım'da açıklanacağı bildirildi.

Beijing Olimpiyatları için basılan toplam 7 milyon biletin dörtte üçü Çin içinde satılacak. Geçen nisan ve ağustos ayları arasındaki ilk aşamada 1 milyon 600 bin bilet sahiplerini buldu.

Resmi bir ziyaret için Beijing'e gleen Ürdün Kralı Abdullah, Çin'den, Orta Doğu'da daha etkin bir rol üstlenmesini istedi. Kral Abdullah, Beijing Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, Çin'in, İsrail-Filistin sorununun ve bölgede gerginliğe yol açan diğer sorunların çözüm süreçlerinin hızlanmasına yardımcı olabileceğini söyledi.

"Çin'in daha güçlü bir rol üstlenmesini istiyoruz" diye konuşan Abdullah, Çin'in, BM Güvenlik Konseyi'nin veto hakkı bulunan daimi üyelerinden biri olduğunu ve bölgedeki tüm ülkelerle iyi ilişkileri bulunduğunu hatırlattı.

Çin ile Lübnan arasındaki diplomatik ilişkilerin 30. yıldönümü nedeniyle Çin'de bulunan Abdullah, ülkesinin Çin'i, "dürüst bir arabulucu" olarak gördüğünü belirtti.

Son olarak sana Çin ekonomisinin bu yılın Ocak ve Eylül ayları arasındaki gelişmesiyle ilgili olarak açıklanan son verilerden bazılarını aktarmak istiyorum.

Çin ekonomisi, 2007 yılının 3. çeyreğinde yüzde 11,5 oranında büyüdü. Ulusal İstatistik Bürosu Sözcüsü Li Xiaochao, verilerin duyurulduğu basın toplantısında, makro ekonomik kontrollerin yardımıyla Çin ekonomisini aşırı ısınan bir ekonomi olmaktan çıkarıp hızlı büyüyen bir ekonomi haline getirdiklerini söyledi. İkinci çeyrekte yüzde 11,9 oranında büyüme kaydedilmişti.

Ekonomistler, bir önceki çeyrekte yüzde 11,9'luk bir büyüme hızıyla zirveye ulaşıldığını, 3. çeyrekte bir yavaşlama olduğunu belirtirken, önümüzdeki yıl büyümenin yüzde 10'un üzerinde seyretmesini, ancak daha da yavaşlamasını beklediklerini ifade ediyorlar.

Çin, bu yıl çift haneli büyüme hızını dizginleyebilmek için 5 kez faiz oranlarını artırdı, 2008 yılı öncesinde bir kez daha faiz artırımı bekleniyor.

Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.

Öptüm.

Baban Cemil Kaptan

2 Kasım 2007

"Akdeniz yaraşıyor sana

Akdeniz yaraşıyor sana

Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun

Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında

Hiç dinmiyor motorların gürültüsü

Köpekler havlıyor uzaktan

Demin bir çocuk ağladı

Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine

Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir

Denizi tokmaklıyor balıkçılar

Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak

O sesinin sardunyalar gibi konuşkan sessizliği

Hayatta yattık dün gece

Üstümüzde meltem

Kekik kokuyor ellerim hala

Senle yatmadım sanki

Dağları dolaştım

Ben senden öğrendim deniz yazmayı

Elimden düşmüyor mavi kalem

Bir tirandil çıkar gibi sefere

Okula gidiyor öğretmenim

Ben de ardından açılıyorum

Bir poyraz çizip deftere

Bir ada var sırf ebabil

Dönüyor dönüyor başımda

Senle yaşadığım günler

Gümüş bir çevre oldu ömrüm

Değince güneşine

Neden sonra buldum o kaçakçı mağarasını

Gözlerim kamaşınca senden

Ölüm belki sularından kaçırdığım

O loş suda yıkanmaktır

Durdukça yosundan yeşil

Kulaç attıkça mavi

Ben düzde sanırdım yıkıntım

Örenim alkolik asarım

Mutun doruğundaymışım meğer

Senle çıkınca anladım

Eski Yunan atları var hani

Yeleleri bükümlü

Gün inerken de öyle

Ağaçtan izdüşümleriyle

Yürüyor Balan tepeleri

Yürüyor bölük bölük can

Toplu bir güzelliğe doğru

Kadınım Yaraşıyorsun sen Akdenize

Can YÜCEL"