Türk dinleyicimizden ÇKP 17. Ulusal Kongresi'ne yoğun ilgi (II)

    Programın ilk bölümünde Türkiye'den Çince öğrenme klübünün üyelerinin ÇKP 17. Ulusal Kongresi'yle ilgili düşüncelerini toplayarak size iletiyoruz:

    Musa Özal:

    "Sosyal güvenlik sürekli Çin'de gelişiyor. Yoksulluk her gün daha da azalıyor. Her kesime, herkese temel sağlık hizmetleri götürülüyor. Toplum enerji tasarrufu yapmaya teşvik ediliyor. Halk çevre korumaya ve kaynak tasarrufuna özendiriliyor ve toplumun her kesimine dengeli gelir dağılımı yapılıyor.

    Çin, barışçı gelişme yolunda ve karşılıklı yarar ile kazanca dayalı dışa açılma stratejisinde kararlılıkla devam edecektir. Böylece Çin halkı daha büyük refah içinde yaşayacaktır. Mutlu toplumlar da çevrelerine huzur verir. Dünya barış içinde kalacaktır. Türkiye'nin dahisi önderimiz Atatürk de demiştir ki, "Hayatta en hakiki müşit ilimdir, fendir." Bu sözler, Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao'nunkilerle örtüşüyor. Çin'in gelişmesi, Asya ve Pasifik hatta tüm dünyanın barışı, istikrarı ve güvenliğini sağlayacak önemli husustur."

    Gülşah Özal

    "ÇKP'nin 70 milyon üyesi bulunmakta. Yapılan demokratik seçimle hemen hemen 2200 delegenin katıldığı toplantıda ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreteri Hu Jintao, 16. Kongre'den bu yana geçen sürede ülke yönetimindeki başarıları anlattı. İlgiyle takip ediyoruz."

Emre Yılmaz:

    "Çin'in 2020 yılına ilişkin hedeflerini canı yürekten destekliyoruz."

    Atilla Özkan:

    "ÇKP nin hedefini sosyalist demokratik hukuk yönetimi, özgürlük ve eşitlik ile adalet anlayışı olarak görüyor ve yorumluyoruz."

    Recep Ünsal:

    "Ekonomi politikaları üzerinde yaptığım incelemelerde uygun hedefler belirlendiğini tespit ediyorum. Dengeli ve başarılı bir ekonomik düzen hepimizin gönlünden geçendir."

    Burak Sönmez:

    "Partinin iç yapılanması sürecinin en güzel şekilde oluşması ve stabilize olması dileğimizdir."

    Mustafa Helvacı:

    "Yolsuzluklar her millette olan durumlar. Bu sorunların gerek ülkemizde gerekse ülkenizde kalıcı çözümlere kavuşmasını temenni ediyorum."

    Programımızın ikinci bölümünde, Türkiye'den dinleyicimiz Kasım Yıldırım'ın, geçen haftalarda yer verdiğimiz mektubuna devam edelim:

    "CRI Türkçe yayınını dinlemeye başladıktan sonra Çin'e karşı bende büyük bir ilgi uyandı: Çin'le ilgili Türkiye'de yayınlanan gazete haberlerini, fotoğrafları, kitapları, Çin yapımı sinema filmlerini, müziklerini rastladığım her yerde satın almaya çalışıyorum...

    İnternet sayfanızda yer alan "Müzik Köşesi"ndeki şarkıları dinlemenin yanı sıra, bu şarkıları bilgisayarımıza ya da CD'ye kaydetme olanağı sağlanırsa çok yararlı olacağı kanısındayım.

    Ben birçok ülkenin Türkçe yayınlarını dinliyorum. Hiçbirinde CRI kadar dinleyicisinin ekonomik durumunu göz önüne alan, dinleyicisiyle iletişimi güçlendirmek ve kolaylaştırmak adına posta ve zarf masraflarını dinleyicisini düşünerek kendi üstlenen bir radyoya rastlamadım. CRI'nin Türk dinleyicilerine verdiği önemi göstermesi açısından bu önemli bir ayrıntı benim için.

    Gireceğim sınavlar için tarih ders kitabındaki soruları çözmeye çalışırken çok ilginç ve bir o kadar da düşündürücü bir soruyla karşılaştım. Soru şöyleydi:

    Orta Asya Türk tarihini araştıran bir bilim adamı aşağıdaki ülkelerden hangisinde daha çok bilgi, belge ve kaynağa ulaşır?

    a. Rusya b. İran c. Arap d. Çin

    Sorunun doğru yanıtı d. yani Çin'di.

    Bu bana büyük bir ders oldu…

    Tarihimizi okuyup araştırıp öğrendikçe, Çinlilerle Türklerin yüzyıllarca bir arada yaşadıklarını, tarihi ve kültürel başta olmak üzere birçok konuda karşılıklı etkileşim içinde olduklarını ve tarihimizi okudukça Çin'in uzak değil belki birçok ülkeden bizlere daha yakın olduğunu anladım…"