Asya'dan Asya'ya mektup (10-19-2007)

Seni düşlerime aldım,

Uykusuz kaldım.

Seni uykularıma aldım,

Düşsüz kaldım.

Başıma aldım, sensiz;

Gönlüme aldım, başsız,

Sensiz, yollarda pulsuz,

Pullarda mektupsuz kaldım.

Sana adlar aradım..

Ardında adsız kaldım.

Özdemir Asaf"

Canım Kızım,

Yazı terk etmemeye direnen günlerden merhaba,

Serin ama güneşli günler geçiriyoruz. Buralarda gündemde bildiğin gibi Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 17.Ulusal Kongresi var.

73 milyondan fazla üyesiyle dünyanın en büyük partisi olan ve Çin'de iktidarda bulunan ÇKP'nin son kongresi geçen Pazartesi sabahı başladı. Beş yılda bir düzenlenen ve 21 Ekim'e kadar sürecek kongreye 2 bin 213 delege katılıyor.

ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreteri Hu Jintao Beijing'deki Büyük Halk Toplantı Sarayı'nda düzenlenen açılış töreninde 16.Merkez Komitesi'nin raporunu okudu. İngilizce metni 58 sayfa olan ve 12 bölümden oluşan raporda, partinin geçen beş yıldaki çalışmaları gözden geçirilirken, ülkede yaklaşık 30 yıldır sürdürülen reform ve dışa açılma uygulamalarıyla ilgili teorik özet, bilimsel gelişme kavramının içeriği ve bunların Çin'in gelişmesi için taşıdığı önem ile çeşitli alanlara ilişkin yeni düzenlemeler yer aldı.

Hu Jintao, "Çin'e özgü sosyalizm bayrağını yükseltelim ve orta halli refah toplumunu kurmada yeni zaferler için çalışalım" başlıklı raporda, vatandaşların yaşam düzeyini yükseltmeye ağırlık veren toplum inşası hızlandırılarak kamu hizmetlerinin kapsamının genişletileceğini ve böylece sosyal adaletin pekiştirileceğini kaydetti.

ÇKP'nin bilimsel gelişme kavramını derinleştireceğini söyleyen Hu Jintao, bilimsel gelişme kavramının önceliğinin gelişme, çekirdeğinin "Her şey insan için" anlayışı, temel unsurunun da kapsamlı, uyumlu ve eşgüdümlü gelişme olduğunu ifade etti.

Çin'in 2020 yılına ilişkin gelişme hedeflerini de sıralayan Hu Jintao, kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılanın, 2000 yılındakinin dört katına çıkarılacağını, bütün vatandaşları kapsayan sosyal güvenlik sisteminin kurulacağını, mutlak yoksulluğun tümüyle giderileceğini, herkese temel sağlık hizmeti sağlanacağını, enerji ve kaynak tasarrufu, çevre korumaya dayalı sektör yapısı ile büyüme ve tüketim modellerinin ilk aşamasının oluşturulacağını kaydetti.

Demokratik siyaset inşası üzerinde de duran Hu Jintao, "Halkın demokrasisi, sosyalizmin can damarıdır" dedi.

Kongreyi bin kadar yabancı basın mensubunun izlemesi Çin'deki gelişmelerin dünyada yakından izlendiğinin göstergesi oldu. Şüphesiz, dünyayı izleyen basın organlarının veya siyasi şahsiyetlerin dünyanın en kalabalık ülkesini yöneten ve dünyada en çok üyeye sahip olan bir partinin kongresine ilgisiz kalması düşünülemez. İnsanın aklına Nazım Hikmet'in o unutulmaz satırları geliyor:

"Yarısı buradaysa kalbimin yarısı Çin'dedir, doktor

Sarı nehre doğru akan ordunun içindedir

Sonra her şafak vakti doktor

Her şafak vakti kalbim

Yunanistan'da kurşuna diziliyor.

Sonra, bizim burada mahkûmlar uykuya varıp

Revirden el ayak çekilince

Kalbim Çamlıca' da bir harap konaktadır

Her gece doktor..

Sonra şu on yıldan bu yana

Benim fakir milletime ikram edebildiğim

Bir tek elmam var elimde doktor

Bir kırmızı elma:

Kalbim..

Ne arteryo skleroz,ne nikotin ne hapis..

İşte bu yüzden doktorcuğum bu yüzden

Bende bu angına pektoris

Bakıyorum geceye demirlerden

Ve iman tahtamın üstündeki korkunç baskıya rağmen

Kalbim en uzak yıldızla birlikte çarpıyor..."

Bu kongre Çin'in dünyaya açıldığını ve dünyanın da Çin'i yakından tanımak ve anlamak zorunda olduğunu gösterdi.

Haftaya devam etmek üzere seni özlem ve sevgiyle kucaklıyorum.

Öptüm.

Baban Cemil Kaptan

19 Ekim 2007

"mahur beste

şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız

o mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız

gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız

yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız

o mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız

bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı

güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı

hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı

gittiler akşam olmadan ortalık karardı

bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra

sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara

simsiyah bir teselli olur belki kalanlara

geceler uzar hazırlık sonbahara

Attila İlhan"