
|
|||||||||||||||||||||
|
Sevgili dinleyiciler, bir " Kadın ve Çocuk " programımızda daha sizinle birlikteyiz. Bugün aramızda uzun süredir Çin'de yaşamını sürdüren İlkay Hanım var.
CRI- İlkay Hanım programımıza hoşgeldiniz.
İlkay Girgin – Hoşbulduk.
CRI- İlkay Girgin kimdir?
İ.G.- 1971 İstanbul doğumluyum. ODTÜ Makina Mühendisliği Bölümü
mezunuyum. İki tane çocuğum var. 1998 Mayıs ayından beri
yurtdışında yaşamaktayım. İlk Tayland, Bangkong' da eşimin işi
nedeniyle yaşadık. İki buçuk yıl orada kaldık.
CRI- Ne kadar süredir Beijing'desiniz?
İ.G.- Üç buçuk yıldır Beijing'de yaşıyoruz. Fakat ondan önce, üç buçuk yıl
da Çin'in başka bir şehri olan, Xiamen'da yaşadık.
CRI- Çin'de yaşamı, gözlemleriniz çerçevesinde anlatmanızı rica etsem, bize
neler anlatırsınız?
İ.G.- Şimdi tabii uzun süredir burada yaşadığım için, artık bir sürü şey, bana
çok doğal geliyor. Ama, kalabalık oldukları bir gerçek. Ülke çok
kalabalık.Onun dışında, dışarda yemek alışkanlığı, Türklere göre çok
fazla çoğu sabah kahvaltısını etmeden dışarı çıkıyorlar ve
kahvaltılarını yol üstünde yapıp, işlerine gidiyorlar. Hergün neredeyse
alışverişe gidiyorlar. Pişirecekleri yiyecek kadar alışveriş yapıp, o gün
onu tüketiyorlar. O nedenle de hergün, belli bir süreyi, herhalde
yiyecek alışverişine ayırıyorlar. Aslında bunu ben de yapmaya
başladım. Çünkü herşey çok daha taze tüketiliyor. Diğer hoş bir
özellikleri, spora düşkünler. Özellikle yaşlılar, 60- 70 yaşındakiler,
parklardaki özel aletlerle geliştirilmiş spor bölümlerinde, ciddi olarak
her gün egzersiz yapıyorlar.
CRI- Çin'de kadın olmak desem, başkent dışında da bulunmanız nedeniyle,
karşılaştırırsanız, neler anlatırsınız bize?
İ.G. –Bence, kadınlar ve erkekler kesinlikle eşitler. Bunu her alanda rahatlıkla
görüp, hissediyorsunuz. Her işi hem erkek, hem kadın yapıyor.
Kadınlar, otobüs şoförü de olabiliyor bir bayan, inşaat işçisi de. Fakat
diğer taraftan, bayanlar bakımlı olmayıda seviyorlar. Ellerinden
geldiğince, maddi imkanlarının çerçevesinde, güzelliklik salonlarına,
masajlara, güzellik ürünleri alıp, kullanmaya meraklılar.
CRI- Çocuklarınız kaç yaşındalar? Okula gidiyorlar mı?
İ.G.- Birisi yedi buçuk yaşında, oğlum. Diğeri de dört buçuk yaşında, kızım.
İkisi de buradaki, İngiliz okuluna gidiyorlar.
CRI- Kendi yetişmiş olduğunuz kültürden çok uzaklarda ve başka ülke
topraklarında çocuk büyütmek ve yetiştirmek konusunda ki
düşünceleriniz nelerdir?
İ.G.- Bence zor bir görev. Çünkü iki hamilileğim yurtdışında geçti. Oğlumu,
yurtdışında doğurdum. Kızımı, Türkiye'ye gidip doğursam da, hemen
geri döndüm. Kendi başıma büyüttüm. Bu zor bir iş. Onun dışında,
Türkiye'den uzakta olduğunuz için, kültürünüzü anlatmak tamamen size
düşüyor. Çünkü bir tek yazları gidiyoruz, ancak gözlemleri bir- bir buçuk
ay süresince edindikleri izlenim oluyor. Onun için, yanlış anlamaları
önlemek, bütün adetleri, örfleri öğretmek bizim görevimiz. Bu arada tabii
hayatta değişiyor Türkiye'de. 1998 yılında bıraktığımız gibi değil. O
değişime ayak uydurmak, o şekilde onlara izah etmekte gerekiyor. Ama,
tabii avantajları da var. Yurtdışında yaşadığımız için, çok değişik
kültürleri,sorgulamadan kabul ediyorlar. Bir sürü yabancı dil
öğreniyorlar. Çince konuşuyorlar ve aksanları oldukça düzgün, çünkü
kendileri burada yaşayarak, doğal olarak öğrendiler. Okulda, İngilizce
konuşuyorlar, Türkçeyi de biz evde konuştuğumuz için, akıcı bir şekilde
öğrendiler.Bunlar tabii avantaj.
CRI- Çin insanının, çocuk eğitimi konusundaki yaklaşımı ve çocuğa bakış
açısı nedir sizce?
İ.G.- Bence, Çin'de çocuk çok kıymetli. Çünkü bildiğiniz üzere bir tek
çocukları olabiliyor. En değerli varlıkları. Bizim de tabii öyle ama, bir
tek hakkınız olunca herhalde daha kıymetli oluyor. Mümkün mertebe
ellerindeki her türlü olanağı kullanarak, onları en iyi şekilde eğitmek
istiyorlar. En iyi okullara göndermek, yabancı dilleri öğretmek, bence
çocuklarına çok özen gösteriyorlar.
CRI- Bilmiyorum katılıyor musunuz? Sanata çok düşkünler ve çocuklarını
sanata da yönlendiriyorlar.
İ.G.- Her türlü konuya teşvik ediyorlar bence. Sadece okul başarıları olsun
değil. Spor, sanat, her türlü konuda bence ve bir sürü kursa gönderiyorlar. Okul
dışında da bir sürü aktiviteye katılmalarını sağlıyorlar.Bence çok özen
gösteriyorlar çocuklarına.
CRI- Çinceyi iyi düzeyde konuştuğunuzu biliyorum. Nasıl öğrendiniz? Çince
hakkında ki düşünceleriniz nelerdir?
İ.G.- Aralıklarla Çince kursuna gittim. Gerçekten Çince öğrenmek zor.
Çünkü Türkçe'de olmayan bir tonlama var. Değişik tonlamalar
kullanılıyor. Buna kulağınızın alışması gerekiyor. Onun dışında, Çince
dili karakterlerden oluşmuş bir dil. Alfabe değil ve bu karakterler çok
sayıda. Mesela bir gazete okumanız için, 3000- 5000 karakter bilmeniz
gerekiyor. Bu da zor birşey. Ben ilk yaşadığım şehirde düzgün
"Putonghua" konuşamadım, çünkü aksanlı bir bölgeydi. Kendi
konuşmaları normal Beijing'de konuşulan Çince'den, farklıydı. Oradan,
Beijing'e taşındıktan sonra kursa gittim. Ama tabii dinleye, dinleye bir
kulak aşinalığı oluşuyor. Bir altı ay gibi kursa gittim. Fakat sonra ara
verdim. Şimdi yeniden başladım. Zevk alıyorum. Çünkü böylece
Çinlilerle çok rahat, doğal bir iletişime girebiliyorsunuz ve hayatı daha
doğal bir şekilde yaşıyorsunuz.
CRI- Çok haklısınız. Konuklarımla genelde Çin yemeklerini konuşmadan
programımızı bitirmek istemiyorum. Sizin, Çin yemekleriyle aranız
nasıl?
İ.G.- Çin yemeklerine bayılıyorum. Tabii ki Türkiye'de sevmediğim
yemekler olduğu gibi, Çin'de de bazı sevmediğim yemekler var. Ama,
genel olarak çok sağlıklı buluyorum Çin yemeğini. Sebze yemekleri
çok fazla ve sebzeler hafif pişmiş, yarı diri olduğundan dolayı,
vitaminleri, minarelleri çok daha fazla oluyor. Yediğiniz zaman daha
fazla faydalanabiliyorsunuz. Sosları çok fazla. Zaten yemeğin tadı da, o
soslardan geliyor. Çok zengin bir yemek kültürleri var. Değişik bölgelerin,
değişik yemekleri var ve tadları birbirinden farklı. Bence çok lezizler.
İlkay Hanım'a içten ve neşeli sohbeti için çok teşekkür ediyorum.
Sevgili dinleyiciler, yolunuz sevgi yolu olsun ve yüreğiniz bayram sevinçleriyle dolu olsun.
Hoşçakalın.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |