|
|||||||||||||||||||||
|
Çin'in en büyük kıta içi gölü olan Qinghai Gölü'nün etrafında, kuşaklardan beri hayvancılıkla geçinen Tibetliler yaşıyor. Göl etrafında eskiden yer yer sığır veya koyun sürüleri otlatan Tibetli çobanlar görülürdü. Ancak bu sefer bölgeyi ziyaret ettiğimizde, bu manzarayla karşılaşmadık. Merakımızı yerli çobanlardan Danzhen Cuo giderdi. Danzhen Cuo bize şunları anlattı:
"Koyun ve sığırlarımı tümüyle sattım. Bunu Qinghai Gölü'nü ve doğayı korumak için yaptık."
Danzhen Cuo, Qinghai Gölü'nün 30 kilometre kuzeydoğusunda Tibetlilerin toplu halde yaşadığı Haiyan ilçesinde oturuyor. Evi, tipik bir Tibet çadırı. Dağlar arasında kurulan çadırın önünden dümdüz bir kara yolu geçiyor.
Çadırda yere serili kırmızı bir yün halının üzerine oturduk. Ev sahibi bize Tibetlilerin geleneksel içeceği olan tereyağlı çay, arpa unundan yapılan geleneksel yiyeceği Zanba ve peynir ikram etti. Atalardan miras kalan yaşam biçiminin en önemli parçası olan koyun ve sığırları olmadan nasıl yaşadığını sorduğumuzda, Danzhen Cuo gülümseyerek şu yanıtı verdi:
"Başlangıçta çok üzülmüştüm. Çünkü satılan koyun ve sığırların hepsini kendi ellerimle büyütmüştüm. Altı ay geçtikten sonra içim biraz rahatladı. Ancak şimdi bile koyun ve sığırlarımı bazen rüyamda görüyorum."
Küresel ısınmayla birlikte, dünyanın yedinci büyük sulak alanı durumundaki Qinghai Gölü'nün su seviyesi de giderek düştü, beraberinde ciddi çölleşme görüldü. Bu durum, Çin'in, hatta tüm dünyanın iklimini de etkiledi. Qinghai Gölü bölgesindeki ekolojik dengeyi korumak için Çin hükümeti, 2003'te otlakları göle dönüştürme projesini başlattı. Göl etrafındaki bozkırları koruyarak erozyonu önlemeyi amaçlayan proje kapsamında, Danzhen Cuo ve diğer çobanlar geçim kaynakları olan koyun ve sığır sürülerini sattılar.
Sohbetimiz sürerken Danzhen Cuo'nun eşi Yingshen, elinde içkilerle çadıra girdi. Yingshen, sohbetimize katılarak şunları söyledi:
"Daha önce 400'den fazla koyun ve 400'den fazla sığırımız vardı. Her yıl koyun ve sığır satarak en az 10 bin yuan kazanırdık. Atalardan beri geçim kaynağımız olan koyun ve sığırları sattıktan sonra nasıl yaşayacağımız endişesine kapıldık."
Söze giren Danzhen Cuo, başlangıçta köyde yaşayanlar arasında eşi gibi düşünen epey insan olduğunu, ancak kendisinin hükümetin politikasını anlayışla karşıladığını kaydetti. Bu politikanın gelecek nesiller için hayati önem taşıdığını belirten Danzhen Cuo, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burası çok güzeldi. Gökyüzü masmavi, bulutlar bembeyaz, bozkır da uçsuz bucaksızdı. Ancak birkaç yıl öncesinden itibaren bölgede çölleşme başgösterdi. Koyun ve sığırları otlatabilecek yer bulmakta zorlanmaya başladık. Yemyeşil bozkır ve tepelerin çoraklaştığını görünce, çok üzüldüm. Çünkü bu gidişle koyun ve sığırlarımız gibi, biz de yaşayabileceğimiz bir yer bulamayacaktık. Dolayısıyla çocuklarımızın tekrar masmavi gökyüzünü, bembeyaz bulutları ve yemyeşil bozkırları görebilmesi için bunu yapmak zorunda olduğumuzu biliyorum."
Sığır ve koyunları sattıktan sonra Danzhen Cuo ve ailesi, yeni bir geçim kaynağı aramaya başlamış. Bu süreçte Danzhen Cuo'nun eşi Yingshen'in aklına bir fikir gelmiş. Yingshen, evin önündeki kara yolundan sıkça geçen turistlerle dolu otobüslerden ilham alarak turizme girmeye karar vermiş. Bu karar, köy yönetiminden büyük destek görmüş. Köy yöneticileri, ruhsat işlemlerinin kısa sürede tamamlanmasına yardımcı olmanın yanı sıra, aileyi işletmecilik vergisinden muaf tutarak, turistleri ağırlayabilecekleri bir çadırı da karşılıksık olarak vermiş. Böylece Danzhen Cuo, köyündeki ilk aile pansiyonunu kurmuş. Yingshen bize şunları anlattı:
"Devlet, çobanlıktan vazgeçmemizin karşılığında tazminat ödedi. Ancak devletten aldığımız para, er ya da geç bitecektir. Turizm ise, bizim yeni geçim kaynağımız oldu. Başlangıçta dil ve turistlerin damak zevkini bilmeme gibi bir dizi sorunla karşılaştık. Ancak zamanla bu sorunların hepsini çözdük."
Danzhen Cuo, hayvancılığı bıraktıktan sonra devletten tazminat almalarının yanı sıra, bir dizi tercihli politikadan da yararlandıklarını, ücretsiz olarak birtakım kurslar gördüklerini söyledi. Köyündeki insanların bazılarının şehirlerde çalışmaya başladığını, bazılarının kamyon alarak taşımacılıkla uğraştığını, bazılarının ise ailelerini turizmle geçindirdiğini kaydeden Danzhen Cuo, yaşamlarının eskiye göre daha iyi hale geldiğini belirtti.
Aile pansiyonundan heyecanla söz eden Danzhen Cuo, şu bilgileri verdi:
"Aile pansiyonu işletmeciliği, bizim için ideal bir geçim kaynağı oldu. Ülkenin başka bölgelerinden gelen yerli turistler, pansiyonumuzda yoğurt ve sütlü çay içmeye bayılıyor. Temmuz ve Ağustos, en işlek aylar... Bir ayda dört bin yuandan fazla kazanabiliyoruz."
Koyun ve sığırlarının yokluğuna üzülmesine rağmen, oğlu ve kızının artık şehirli çocuklar gibi okulda okumalarına çok sevindiğini belirten Yingshen, üstelik çocuklarının bütün okul masraflarının devlet tarafından karşılandığına dikkat çekti.
Danzhen Cuo'nun 13 yaşındaki oğlu Dok Zhaxi, ilk okul üçüncü sınıfa gidiyor. Babasından dürüstlüğü, annesinden de zekâsını alan Zhaxi, derslerinde çok başarılı. Her gün birçok arkadaşıyla birlikte ders görerek eğlendiği için çok mutlu olduğunu söyleyen Zhaxi, ablasıyla birlikte hayvanları otlattığı günlerde sık sık söylediği türküyü söylemeye başladı:
Danzhen Cuo da, çocuklarının söylediği şarkıyı dinlerken bir hayalini anlattı bizlere:
"Buradaki dağlar yeniden yeşillenince, çevre eski güzelliğine yeniden kavuşunca, tekrar hayvancılığa başlamak istiyorum. 500-600 koyun ve sığır alacağım. Ayrıca çocuklarımı üniversiteye göndereceğim."
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |