|
|||||||||||||||||||||
|
Merhaba sevgili dinleyiciler, " Türk Gözüyle Çin" programımızda sizlerle birlikteyiz.
Aramızda, Cihan Haber Ajansı, Çin temsilcisi, Osman Erol var.
CRI- Osman Bey, hoşgeldiniz.
Osman Erol - Hoşbulduk.
CRI- Osman Erol kimdir? Bize biraz bahseder misiniz?
OE- 1974 Erzurum doğumluyum. 1996 yılında Çin'e geldim. Çince öğrenmek için.Daha sonra, üniversite eğitimimi de burada tamamladım. Türkiye'ye döndüm. Tekrar Çin'e geldik, gazeteci olarak çalışmaya devam ediyorum.
CRI- Eşiniz Çinli, eşinizle nerede ve nasıl tanıştınız?
OE- Eşimle, üniversite yıllarında tanışmıştım. Bir Amerikalı arkadaşım, o zaman Noel partisi düzenlemişlerdi, beni de davet etmişti. Çünkü aynı yerde, aynı binada kalıyorduk. Eşim de o zaman öğrenci olduğu için, eşimi de davet etmiş, öyle bir tanışma imkanımız oldu.
CRI- Ne kadar süredir tanışıyorsunuz?
OE- Eşimle, tanıştıktan yaklaşık bir yıl sonra evlendik. Türkiye'ye gittik ve Türkiye'de evliliğimiz gerçekleştik.
CRI- Ne kadar süredir evlisiniz?
OE- Yaklaşık altı yıldır evliyiz.
CRI- Evlilik töreniniz, Türkiye'de gerçekleşti. Peki, Çin'deki evlilik töreni hakkında bize neler anlatırsınız?
OE- Çin'deki evlilik törenleri, elli altı millet var biliyorsunuz. Bunların kendi gelenek göreneklerine göre yapılıyor. Han milliyetinin bir düğün törenine katılmıştım. Yine Çin'de, kuzey ve güneydeki törenlerde farklıdır. Katıldığım törende, dikkatimi çeken şu idi, genelde kırmızılar, uğur ve mutluluk, bereket getirmesi için, Özellikle gelin, kırmızı gelinlik giyiniyordu. Misafirlere yemek verildi. Daha sonra, çeşitli konuşmalar yapıldı. Burada para takma alışkanlığı yok. Genelde kırmızı zarflar arasında verecekleri hediyeyi veriyorlar. Düğünün son kısmında da, gelin ve damat birlikte gelen misafirlere, hoşgeldin diyor çeşitli konuşmaların ardından misafirlere, birlikte kadeh kaldırarak, içki içiyorlar.Bu da bir çeşit kutlama oluyor.
CRI- Eşiniz Türkçe biliyor mu? Evde hangi lisanı kullanıyorsunuz?
OE- Eşim, Türkçe biliyor, Türkiye'de yaklaşık biz, iki yıldan fazla süre kalmıştı. Evde, Çince, Türkçe ve İngilizce karışık bir şekilde kullanıyoruz.
CRI- Kaç çocuğunuz var?
OE- İki çocuğum var. Bir erkek, bir kız.
CRI- Beijing'de yerleşik yaşıyorsunuz? Türkiye gelenek ve görenekleri ne şekilde yer alıyor evinizde?
OE- İşin acıkcası, Türk gelenek ve görenekleri çok fazla yer almıyor, alamıyor daha doğrusu. Kayınvalide ve kayınpeder de benimle beraber yaşadığı için, Çok fazla öyle ortam da bulamıyoruz. Sabah kaltığımız zaman pirinç lapasıyla, kahvaltı yapıyoruz. Akşamları da, "Lamian " ve "Miantiao" dedikleri, hafif Çin makarnası yemeye çalışıyoruz.
CRI- Bir gazeteci olarak, Çin'in, hemen hemen bütününü görmüş olmalısınız. Gezileriniz sırasında, yaşadığınız ilginç olaylar var mı?
OE- Çok aşırı ilginç demiyeceğim fakat, mesleğe başladığım ilk yıllarda, her yabancı gibi, bana da ilginç gelen yönler vardı. Bunların başında, sabahleyin herkesin, özellikle yaşlıların toplanıp, müzik eşliğinde spor yapmaları, çay kültürü, her yerde çay içmeleri, içebilmeleri, hemen her yerde, otellerde bile sıcak su bulunuyor. Bunun dışın da akşamları parklarda, yine müzik eşliğinde dans etmeleri, sağlıklı kalabilmek için, bir çok faaliyetler yapmaları, Çinlilerin, çok çalışkan olmaları, beni etkileyen başka bir özellikleridir. Düzenli olmaları, işlerine çok sadık olmaları, bunun gibi bir çok özellikleri, bizleri etkilemişti. Ekonomik kalkınmanın getirmiş olduğu, yeni yaşam kültürleri oluşmaya başladı. Eskiden bisikletler çok kullanılırdı. Şimdi, son model arabalar, yollarda görünüyor. Gökdelenler, yavaş, yavaş batı türü lokantalar, fast foodlar açılmaya başladı. Çinlilerin, batı kültürünü yavaş, yavaş almaları olarak yorumlanabilir.
CRI- Osman Bey, çok teşekkür ediyorum. Bir programımızın daha sonuna geldik. Tekrar görüşünceye kadar, her şey gönlünüzce olsun.
Hoşçakalın.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |