Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Çok eski bir gelenek: Ay Bayramı

(GMT+08:00) 2007-09-24 13:11:59 cri

    Çin'de halen kullanılmakta olan geleneksel Ay Takvimi'ne göre, 8. ayın 15. gününde Ay Bayramı kutlanaır. Bayramda yenilen Ayçöreği ise bir ay önceden satılmaya başlar. Yarın, Ay Takvimi'ne göre, 8. ayın 15. günü ve Ay Bayramı kutlanacak. Ay Bayramı, Bahar ve Duanwu bayramlarıyla birlikte Çin'in en uzun geçmişe sahip olan ve en çok milli özellik taşıyan üç geleneksel bayramından biridir. Bugün sizlere Ay Bayramı'yla ilgili bilgiler aktaracağım.

    Ay Bayramı diğer geleneksel bayramlar gibi tarihin akışı içinde yavaş yavaş belirdi. Tarihi kayıtlara göre, Çin tarihindeki imparatorlar, ilkbaharda Güneş'e, sonbaharda Ay'a tapardı. Ay Bayramı kelimesi, ilk kez Zhou (M.Ö 11. yy-M.Ö256 yy) hanedanlığı dönemindeki Zhouyi adlı kitapta yer aldı. Tang (618-907) hanedanlığı döneminde Ay Bayramı'nı kutlamak, çok yaygın bir gelenek haline geldi. Bayramın kaynağı günümüzde artık bilinmiyor, ancak halk arasında birkaç efsane dolaşıyor. Bugün bu efsanelerden birini anlatacağım.

    Eskie gökte 10 Güneş görülür, ormanlar, ekinler yanar, nehirler kurur ve kavurucu güneş altında kalan insanlar ölür... Houyi, güçlü bir kahramandır. Halka yardım etmek isteyen Houyi, Kunlun Dağı'nın tepesine çıkıp okla 9 tane Güneş'i düşürür, son  Güneş'e her gün tam zamanında gökyüzünde görünerek insanlara iyilik yapması emrini verir.

    Houyi, yaptığı iyilikten dolayı halkın sevgisini kazanır, sonra Chang'e adlı güzel bir kızla evlenir. Houyi avcılık yapmanın dışında tüm zamanını karısı Chang'e ile geçirir. Bu arada Houyi'nin kahramanlık hikayesini duyan çok sayıda genç Houyi'nin yanına gelip okçuluk öğrenmek ister, bu gençler arasında Pengmeng adlı kötü nitelikli birisi de vardır.

    Bir gün Houyi, Kunlun Dağı'nda Gök Tanrıçası'yla karşılaşır ve ölümsüzlük ilacı ister. Bu ilacı kullananın vücudu hemen hafifler ve göğe, yani cennete gidebilir. Gök Tanrıçası Houyi'ye bir doz ilaç verir. Karısını yalnız bırakamayan Houyi, sonra ilacı karısına verir ve saklamasını ister. Bunu öğrenen Pengmeng ilacı çalıp cennete gitmek ister.

    Üç gün sonra Houyi avlanmaya gider, Pengmeng ise hasta olduğunu söyler ve kalır. Houyi gidince Pengmeng hemen kılıçla Chang'e'yi ilacı vermeye zorlar. İlacı vermeyi istemeyen ancak Pengmeng'le mücadele edecek güçte olmayan Chang'e ilacı ağzına atar. Chang'e hemen pencereden göğe uçar. Houyi'yi çok seven Chang'e, yerküreye en yakın Ay'a yerleşir.

    Akşam Houyi eve gelince olayı öğrenir. Çok üzülen Houyi, gece göğe bakarak karısının ismini bağırır. O anda Houyi, Ay'ın pırıl pırıl parladığını, Ay'daki bir figürün karısı Chang'e'ye çok benzediğini görür. Ay'a doğru koşan Houyi, ne kadar koşsarsa koşsun Ay'a yaklaşamadığını fark eder.

    Çaresiz kalan Houyi, her gün karısını özler, sonra karısının sevdiği bahçede bir masa hazırlayıp, üstüne Chang'e'nin en sevdiği tatlı ve meyveleri koyar, Ay'daki Chang'e'yi anar. Yerel halk, Chang'e'nin cennetteki Ay'a yerleşmesini öğrenince de Ay ışığında tatlı ve meyve dolu bir masa hazırlayıp, iyi kalpli Chang'e'den mutluluk ve huzurluk diler.

    O zamandan sonra Ay Bayramı'nda Ay'a tapma geleneği yaygınlaştı.

    Ay'a tapmak için tatlı ve meyvelerin hazırlanmasından bahsettim. O zaman bu tatlı ve meyveler arasında neler vardır, bilmek istermisiniz? Genellikle masada Ayçöreği, karpuz, elma, erik ve üzüm gibi yiyecekler var, bunlardan Ayçöreği ve karpuz mutlaka olması gereken iki çeşit yiyecektir. İnsanlar ay ışığında Ay'a karşı ayakta durur, kırmızı mum yakar, sırayla Ay'a tapar, sonunda aile bütünlüğünü temsil eden ayçöreği kesilir. Bir ailede kaç kişi varsa, ayçöreği o kadar parçaya bölünür.

    Tang hanedanlığında Ay Bayramı'nda herkes Ay'a bakar, kutlama yapar, şiir yazardı. Song hanedanlığında yaşlı veya küçük, zengin veya fakir tüm insanlar, yetişkinlerin elbiseleri giyip tütsü yakar, dileklerini söyler ve Ay Tanrısı'ndan koruma dilerdi. Ming ve Qin hanedanları döneminde ekonomik gelişmelerle birlikte Ay Bayramı'yla ilgili daha çok gelenek oluştu. Örneğin pagoda şeklinde süslenen ışıkları yakmak, ateşli ejderha dansı etmek vb. Ay Bayramı'yla ilgili örf ve adetler çok zengindi, ve hepsi, insanların hayata olan sevgi ve güzel geleceğe yönelik dileklerini yansıtıyordu.

    Bugün Ay ışığında gezmek, oyun oynamak gibi gelenekler eskisi gibi yaygın değil. Ancak insanlar yine de aile mensuplarıyla birleşmeye çalışır, Ayçöreği paylaşır ve hediye eder, uzaktaki yakınlarına iyi dilekler sunar.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040