Hakkımızda | CRI  Hakkında | Eski Versiyonumuz
 
Türkler'den Çin'e Bakış | Ekonomi, Bilim ve Sağlık | Xinjiang | Çin Ansiklopedisi
Ana sayfa | Haber & Gündem | Kültür & Sanat | Yaşam Panoraması | Spor | Çin'i Gezelim | Çince Öğreniyoruz | Sanal Türk-Çin Dostluk Kulübü | Ankara Radyosu

Çinlilerin düğün gelenekleri

(GMT+08:00) 2007-09-04 16:59:30 cri

    Çin'in geleneksel Ay Takvimi'ne göre yılın 7. ayının 7. günü, Qixi Bayramı, yani Çinlilerin Sevgililer Günü olarak kutlanıyor. Bu bayramın öncesi ve sonrası da düğünlerin sıkça yapıldığı bir dönem. Tarih içerisinde büyük değişimlere uğramasına rağmen, Çinlilerin düğün geleneklerinin genel özellikleri, bugüne kadar süregelmiştir. Bugün sizlere kısaca bu gelenekleri tanıtacağız.

    Düğün gününde dünyanın en güzel kadını olmak, her gelinin ortak isteğidir herhalde... Bu yüzden düğünden önce makyaj ve saç yaptırmak, bütün gelinlerin derdine düştüğü bir uğraştır. Kırmızı, Çin'de mutluluğun ve uğurun simgesi olarak kabul edildiği için Çinli gelinler, genellikle kırmızı gelinlik giyer. Çin'in dünyayla bütünleşme sürecinin ilerlemesiyle bazı gelinler, Batı kültüründen etkilenerek günümüzde beyaz gelinlik giymeyi de tercih edebiliyor.

    Eskiden düğün tahtırevanıyla damadın evine giden gelinler, bugün kentlerde arabayla gidiyor artık... Gelin, ailesinden ayrılırken, ağlamak zorunda. Çünkü ağlamak, gelinin ailesine olan bağlılığının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Gelin ailesi de gelini almaya gelen damadı ve yakınlarını eve kolay kolay almaz, kapıyı kapatarak zor sorular sorar. Damat ve yakınları, ancak bu soruları yanıtlayıp para veya hediyeler verdikten sonra "Uğurlu zaman geldi, gelin arabaya buyursun" diye bağırarak eve girip gelini alabilirler.

    Düğün, erkek tarafının evinde yapılır. Gelin, eve girdiğinde önce kapının önüne konan mangal ateşinin üzerinden atlamak zorundadır. Çünkü böylece yeni çiftin bütün uğursuzluklardan kurtulup mutlu bir yaşama başlayacağına inanılır. Düğün, gelin ve damadın, önce gök ve yer tanrılarına ve anne babalarına, sonra da karşılıklı olarak baş eğerek selam vermeleriyle başlar. Arkasından gelin ve damat, kol kola girerek birer kadeh içki içerler. Bazı yörelerde yeni çift, birbirlerinin saçından birazcık keserek, aşklarının simgesi olarak ömür boyu saklar.

    Kırmızı başörtüsü, gelinin düğün kıyafetinin en önemli parçasıdır. Gelin ailesinden çıkmadan önce anne babasıyla vedalaştıktan sonra başörtüsü takar. Başörtüsü, ancak düğün töreninin bitiminden sonra zifaf odasında damat tarafından kaldırılır. Bazı yörelerde damat, gelinin başörtüsünü kollu el kantarıyla kaldırır. Bunun anlamı da "her şey gönlünce olsun" demektir.

  İlgili Haberler
  Yorumunuzu Gönderin
Yayın Çizelgesi
Günlük Konuşma
• Ders 45 Kayıt yaptırmak
• Ders 44 Kaybedilen önemli belgeler için bildirimde bulunmak
• Ders 43 Kredi kartı kullanmak
• Ders 42 Havale yapmak
• Ders 41 Ödemek
Diğer>>
Tavsiye Edilen Programlar
• Çin döviz rezervleri ve Amerika
• Amerika'yı "kazanmak" stratejisi
• "Avrupa futbol takımları 18 yaşı altındaki yabancı futbolcuları almamalı"
• Çin Seddi'nde Beşiktaş kutlaması
• "Çıplak ayaklı doktorlar"dan köy hastanelerine
• Makam sanatının "ilkbaharı" için
• Dışlanan rejimlerle ilişkiler...
• An Lee, Booker ödüllüromanını peyaz perdeye aktaracak
• Almanya Badminton Açık Turnuvası'nda en büyük galibiyet Çin takımının
• "Çirkin ördek yavrusundan güzel kuğu"ya dönüşen halterci Chen Xiexia
Diğer>>
china radio international china radio international

© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040