|
|||||||||||||||||||||
|
Tarihçe
Judo, Profesör Jigoro Kano (1860-1938) tarafından modern bir spor olarak 1882'de Japonya'da tanıtılmıştır. Jujitsu denilen geleneksel savaşçı tekniklerinin judoya eklenmesiyle, sporla eğitim arasında bir sistem doğmuştur. Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin ilk Asyalı üyesi olan Profesör Kano, modern Olimpiyat Oyunları'nın kurucusu olan Baron Pierre de Coubertin'le birlikte çalışmıştır.
Judo, engelliler için kendine hâkim olma (otokontrol), bağımsızlık ve kas yeteneklerini geliştirmek için aktivite olarak kullanılmış ve giderek rekabet niteliği olan bir spor dalı olarak gelişmiştir. İlk Pan-Avrupa Görme Engelli Judo Şampiyonası ve 1. Uluslararası Turnuva 1987'de yapıldı. 1988 Seul Engelli Oyunları'nda programa dahil edilen judo, Asya orijinli tek engelli spor dalıdır
Kurallar
Görme engelli bayan ve erkek sporcular çeşitli vücut ağırlık kategorilerinde yarışırlar. Erkek atletler yedi ağırlık kategorisinde (60 kg, 66 kg, 73 kg, 81 kg, 90kg, 100kg. ve +100 kg.) yarışırken; bayanlar altı ağırlık kategorisinde (48 kg, 52 kg, 57 kg, 63 kg, 70 kg ve +70 kg.) yarışırlar. Sporcular denge, dokunma, hassasiyet ve içgüdü ilkelerinin odaklandığı sınıflarda yer alırlar. Karşılaşmayı bir başhakem ve iki yardımcı hakem yönetir. Tüm resmi heyet eşit statüdedir ve oylamayla karar verilir. Başhakem tüm puanları ve cezaları anons eder. Maçın başlaması için iki atlet aralarındaki mesafeyi (grip) hesaplamak için birbirlerinin omzuna dokunduktan sonra, hakem "hajime" (başla) işaretini verir. Olimpik ve Engelli Judo arasındaki tek fark; maç başlamadan önce sporcular judogilerine (Japonca judo kıyafeti) dokunurlar.
Bir mavi ve bir beyaz judogi giyen sporcular beş dakika süreyle dövüşür. Yarışmayı kazanabilmek için bir sporcu başarılı bir teknik kullanarak bir "ippon" (10 puana eşit olan bir skor) yapmalıdır. Bu, rakip sırt bölgesinin üzerine düşürülerek güç, hız ve kontrolle başarılabilir. Puan almanın başka yolları da sarma teknikleriyle hareketsiz hale getirmek (25 saniye) ve kol kenetlemesi veya boynundan yakalamayla teslimiyet sağlamaktır. Bir teknik bir "ippon" değilse, daha az skorla örneğin 1/2 puan "wazaari", 1/4 puan "yuko" ve 1/8 puan "koka"yla ödüllendirilir. Sporculardan hiçbiri maçın sonunu bir "ippon"la tamamlayamazsa, en yüksek skora sahip olan kazanacaktır. Eğer skor olmazsa ya da eşitlik varsa, ilk bir puanı alanın maçı kazanacağı "altın skor" denilen bir durum olacaktır. Beş dakikadan sonra hâlâ bir skor yoksa resmi yetkililer maçın sonucuna karar verecektir.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |