|
|||||||||||||||||||||
|
/1.wma">
21 Ekim 1957'de yayın hayatına başlayan Çin Uluslararası Radyosu Türkçe Servisi, bugün radyo, internet ve internet radyosu yayıncılığını bir arada yürüten çok yönlü bir yayın ünitesi haline geldi. Türkçe Servisi'nin bugünü, geçen 50 yılda birkaç kuşaktan yayıncıların yoğun çabalarının sonucudur. Türkçe Servisi'nin 50. yılını kutlarken, önce hep birlikte eski kuşaklara kulak vererek onların unutulmaz anılarını paylaşalım.
İlk yıllar, Türkçe Servisi için zorlu bir dönemdi. Çünkü Çin'de fazla Türkçe bilen bulunmadığından, yayınlar tamamen yabancılar tarafından gerçekleştiriliyordu. Bu durum, Çin Halk Cumhuriyeti yönetiminin dikkatini çekti. Dönemin Çin Başbakanı Zhou Enlai, o zamanki adıyla Pekin Radyosu olan Çin Uluslararası Radyosu Türkçe Servisi'nde, en kısa sürede yerli spiker ve yayıncı kadrosu oluşturulması için bizzat talimat verdi. Bu talimat üzerine Türkçe bilen Çinli kadro oluşturma çalışmalarına hız verildi. O zamanlar öğrenci olan Uygur Rukiye Hacı, Türkçe spikerlik eğitimi alan ilk Çinli oldu. Türk alfabesini bile bilmeyen Rukiye Hacı, Türkçe servisindeki yabancı çalışanlardan Türkçe'yi kelime kelime, cümle cümle öğrenmeye başladı. Bu yoğun çabaların ardından bir Uygur olan Rukiye Hacı, kısa bir süre içinde Pekin Radyosu'nun ilk yerli bayan Türkçe spikeri oldu. Bugün emekli olmasına rağmen, Türkçe Servisi'ndeki çalışmalarını hala sürdüren Prof. Rukiye Hacı, zorlu Türkçe öğrenme süreci hakkında şöyle konuştu:
"1960 senesinde Türk dilini öğrenmeye başladım. O zaman elimizde ne ders kitabı vardı, ne de sözlük. Sadece Fransa'dan gelen Sona adlı bir hocamız vardı. O tahtaya kelimeler yazardı, biz de bu kelimeleri defterimize geçirerek ezberlerdik. Bir gün '1 Mayıs Uluslararası Emekçiler Bayramı' konulu yarım sayfalık bir ödev verdi ve onu ezberlememizi istedi. Onu gün boyu ezberledim, bir türlü dilim dönmüyordu. Çünkü Uygur dilinde r harfi, Rus dilinin etkisinden çok kuvvetli okunur. Türkçe öğrenmekten vazgeçmek üzereyken, idarecilerimiz, 'Sen gençsin, çalışırsan başarırsın' dediler. Sonra tatil günlerimde eve dönmeden hep r harfi üzerinde çalıştım. Türkçe'yi o kadar zor öğrendim ki, o zaman yaşadığım zorlukları anlatan kelime bulamıyorum."
Bütün zorluklara rağmen Rukiye Hacı, Türkçe öğrenmeyi başararak, Pekin Radyosu Türkçe Servisi'nin ilk yerli spiker oldu. Spikerliğe müzik programlarıyla başlayan Rukiye Hacı, daha sonra haber bülteni ve diğer programları sundu. O yıllarda Çin ve Sovyetler Birliği arasında anlaşmazlık yaşanıyordu. Çin'in tutumunu dünyaya anlatan başlıca yayın organı olan Pekin Radyosu'na devlet yönetimi tarafından önem veriliyordu. Rukiye Hacı, o yıllara ait bir anısını şöyle anlattı:
"İki devlet arasındaki anlaşmazlıkları anlatan 16 belgeyi dünyaya anlattık. Bunu sevinçle karşılayan Başbakan Zhou Enlai, 16 belgeyi seslendiren spikerleri Büyük Halk Toplantı Sarayı'na davet ederek yemek verdi. Başbakan Zhou'nun 'Sizler devletin ağzısınız. Siz olmasaydınız, bu 16 belgeyi nasıl anlatacaktık. Biz hastalansak önemli değil, siz hastalanırsanız olmaz, kendinize iyi bakın. Şimdi ekonomik bakımdan zor durumdayız, buna rağmen sizi korumamız gerekir, bugünden başlayıp bu ziyafete katılan spikerlere her ay 2 kilo et, 2 kilo yumurta, 1 kilo şeker vereceğiz' dediğinde çok heyecanlandım. Bu ziyafette Deng Xiaoping, Liu Shaoqi, Zhu De ve diğer liderler de vardı."
Rukiye Hacı'dan sonra zaman içinde Türkçe eğitimini tamamlayıp Pekin Radyosu'na giren Çinli sayısı giderek arttı. Çeviri, redaktörlük ve sunuculuk dahil dış yayıncılığın bütün görevlerini yerine getirebilen bir yerli kadro oluşturuldu. Prof. Zhang Jinyu, onlardan biri. Prof. Zhang, CRI Türkçe Servisi'ne gelişiyle ilgili olarak şöyle konuştu:
"1956'da Sovyetler Birliği'ne gidip, Moskova Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nün diplomasi bölümünde okudum. Aynı zamanda İspanyolca, İngilizce ve Türkçe öğrenmiştim. 1961'de mezun olduktan sonra Çin Dışişleri Bakanlığı'na atandım. Fakat 1962 yılının başında, Pekin Radyosu Türkçe bilen elemanlara acil ihtiyaç duyduğu için radyoya gönderildim. Doğrusunu söyleyecek olursam, o zaman diplomasiyi daha fazla tercih ediyordum, radyoda pek çalışmak istemedim. Çünkü radyo yayınları hakkında hiç bilgim yoktu. Fakat, o yıllarda devletin ihtiyaçlarına tabi olmak, bir devlet görevlisinin zorunlu ödevi olarak görülüyordu. Böylece 10 Nisan 1962 tarihinde radyonun kapısından girip, Türkçe bölümüne geldim ve bir radyocu oldum."
Bu geliş, Prof. Zhang Jinyu için CRI'da 40 yıla yakın radyoculuğunun başlangıcı oldu. Prof. Zhang, sözlerini Türkçe Servisi'ndeki çalışmaları hakkında bilgi vererek sürdürdü:
"Türkçe bölümünde çeviri işleri, sonra düzeltme çalışmaları yaptım. Uzun süren çalışma pratiğinde radyo işlerinin çetinliğini anladım ve zorunlu ortamın bir insanın iradesini nasıl çelikleştirebildiğini fark ettim. Dinleyicilerin dostluk dolu mektuplarını okurken, çalışmalarımızın semeresini gördüm ve çok mutlu oldum. Radyo yayınlarının, görünmez büyük etkileyici güce sahip olduğunu ve radyo yayınlarının Çin'in sesini yaymanın aracı, Çin halkını dünya halklarına bağlayan bir köprü ve dünyanın Çin'i tanıması için önemli bir pencere olduğunu kavradım. Böylelikle radyo yayınlarına, özellikle uğraştığım çeviri çalışmalarına yönelik ilgim arttı ve duygularım derinleşti. Gençlik yıllarımı ve hayatımın önemli kısmını Türkçe yayınlarına vakfettim. Geçmişi düşünrken hiç pişmanlık duymuyorum, tam tersine bir radyocu olmakla iftihar ediyorum."
Prof. Zhang Jinyu, CRI'de 37 yıl çalıştı ve Türkçe Servisi'nin gelişerek Çin-Türk dostluğunun köprüsü rolünü yerine getirmesine yoğun emek verdi, radyoya bağlılığı da giderek güçlendi. Prof. Zhang Jinyu, anılarını anlatırken şunları söyledi:
"Bende en derin izlenim bırakan ve en unutulmaz olaylar, Türkçe bölümünün kuruluş döneminde yaşandı. Çetin ve gergin günleri benimle beraber çalışan eski mesai arkadaşlarımla paylaştım.
Türkçe bölümüne girer girmez ardı ardına bir dizi zorlukla karşılaştım. 1962'de Çin-Hindistan sınır savaşı patlak verdi, Çin-Sovyet ilişkileri giderek kötüleşti, revizyonizme karşı mücadeleyle ilgili propaganda görevleri ağırlaştı, 1963'te 'Halkın Günlüğü' gazetesinde bir dizi yorum yayımlandı. O zaman Türkçe bölümünde çalışan kadrolar hangi durumdaydı? Xinjiang'lı üç genç arkadaş Radyo Enstitüsü'nde, 6 ay Türkçe öğrendikten sonra Türkçe bölümüne geldi. Moskova'dan dönen ve Türkçe'yi orada öğrenen beş arkadaş geçici olarak görevlendirildikten kısa süre sonra tekrar Dışişleri Bakanlığı'na döndü. Türkçe bölümünde çalışan iki yabancı uzman, siyasi anlaşmazlık gerekçesiyle çeviri, düzeltme ve yayıncılık yapmayı reddetti. O zaman Türkçe bölümünde yalnız iki tane Rusça-Türkçe ve Türkçe-Rusça sözlük ile yabancı uzmanların önceden düzelttiği bazı makaleler dışında hiçbir sözlük, Türkçe gazete veya dergi yoktu. Ama o çetin koşullarda, hiç kimse geri çekilmedi. Hepimiz gücümüzü birleştirip, kolektif aklımızı kullanarak, çetin mücadele ruhuyla elimizden gelen çabayı harcadık ve bazen bir günde 10 saatten fazla veya tüm gün ve gece boyu çalıştık, bazen bayram ve tatillerde de çalıştık. Bazı arkadaşlar hastalanmasına rağmen çalışmaya devam etti. Bazı zaman da bayan arkadaşlarımız, ayakkabılarını çıkarıp, bandı stüdyoya koşarak götürdü. Bu devrimci ruh ve radyo davasına duyulan sorumlulukla bir dizi propaganda görevini tamamladık ve her gün programı tümüyle yayımladık. Tabii, o zamanının koşullarının ve Türkçe seviyemizin sınırlı olmasından dolayı çeviri ve yayınlarda bazı hatalar oldu, fakat eski radyocuların ruhu unutulmaz."
Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti arasında 1971'de diplomatik ilişkilerin kurulması ve özellikle Çin'de 1978'de reform ve dışa açılma uygulamalarının başlatılmasıyla birlikte, Çin ve Türk halkları arasındaki karşılıklı anlayışı artırma ve dostluğu geliştirme görevleriyle donatılan Çin Uluslararası Radyosu Türkçe Servisi, hızlı gelişme dönemine girdi.
Çin ve Türkiye arasında 1980'li yıllarda hız kazanan siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel değişimlerle birlikte, iki ülke arasında devlet liderleri başta olmak üzere, yoğun karşılıklı ziyaretler gerçekleştirildi. Bu dönemde özellikle Çin Uluslararası Radyosu Türkçe Servisi muhabir ve yapımcılarının hazırladıkları çok sayıda röportaj ve benzeri programlar, Türk izleyiciler arasında büyük ilgi gördü. Türkçe yayıncılığına 1964'te başlayan Prof. Lu Jingming, CRI Türkçe Servisi'nin başarılı muhabirlerinden biri.
Prof. Lu Jingming, kendisinin ve aynı zamanda Türkçe Servisi'nin Türkiye'de gerçekleştirdiği ilk röportajını anlatırken, şöyle konuştu:
"Yıl 1986'ydı. Dönemin başbakanı Zhao Ziyang'ın Türkiye ziyareti sırasında Türkiye Başbakanı Turgut Özal'la röportaj yapmaya karar verdik. Planımızı Türkiye'deki Çin Büyükelçiliği'ne bildirmekle birlikte, Çin'de kendisi için tercümanlık yaptığım Özal'ın kardeşi, Türkiye Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı Yusuf Bozkurt Özal'a telefon ederek başbakanla röportaj yapmak istediğimi söyledim. Telefon ettiğimde saat sekizdi, saat onda başbakanın talebimizi kabul ettiği cevabı geldi. Böylece Çin Uluslararası Radyosu Türkçe Servisi'nin ülke dışındaki ilk röportajını sorunsuz gerçekleştirdik."
Çin Uluslararası Radyosu, Çin ve Türkiye halkları arasındaki karşılıklı anlayışı ve dostluğu daha da pekiştirmek için 1991'de Ankara'da temsilcilik kurmaya karar verdi. Prof. Lu Jingming, Ankara Temsilciliği'mize atanan ilk isim oldu. Prof. Lu Jingming, Ankara'daki yılları ile ilgili olarak şunları anlattı:
"Aralık 1991'den Aralık 1994'e kadar Çin Uluslararası Radyosu'nun Türkiye'de ilk temsilciliğini yaptım. Temsilcilik kurmak üzere Aralık 1991'de Türkiye'ye gittim. Kuruluş çalışmalarımız hiç de kolay olmadı. Yeri ve fiyatı uygun bir daire aramak için eşimle birlikte günlerce yürüyerek sayısız eve baktık. Üç hafta sonra Gaziosmanpaşa'da bir daire kiraladık, ardından mobilya alma işlerine daldık. Parayı tasarruflu kullanmak için tüm elektronik cihazları Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai şehrinden aldık. Çünkü orada satılan elektronik cihazlar gümrüksüz ve çok ucuzdu. Devletimizin gücü o zamanlar zayıf olduğu için, eski başbakanımız Zhou Enlai'ın 'döviz kullanırken iki kuruşun yerine bir kuruş kullanmalıyız' sözünü hiç bir zaman unutmadım. İlk görevimden sonra Mart 1999 ile Mart 2001 arasında Ankara'da bir kez daha radyonun temsilciliğini yaptım. Her iki görev süresinde Türkiye'yi Çin'e tanıtma çalışmalarını yürütürken, Türkiye'de çok sayıda dost da edindim."
Prof. Rukiye Hacı, Prof. Zhang Jinyu ve Prof. Lu Jingming, CRI Türkçe Servisi'nde gençliklerini ve yaşamlarının büyük bir bölümünü Çin-Türk dostluğuna adayan eski kuşak radyocuların temsilcileridir. Görevlerini devralan Türkçe Servisi'nin genç nesil çalışanları, onların zorluklara boyun eğmeme ve fedakarlık duygularını da devralarak, Çin ve Türk halkları arasındaki dostluk köprüsü rolünü yerine getirmek için yoğun çaba harcıyorlar.
© China Radio International.CRI. All Rights Reserved. 16A Shijingshan Road, Beijing, China. 100040 |