Uygurların geleneksel kültürünün bir parçası olmanın yanı sıra, İslam kültüründen de derin bir biçimde etkilenen makam sanatı, müzik, edebiyat, dans ve geleneksel sahne gösterileri de dahil olmak üzere çeşitli sanat biçimlerini bir arada topluyor. Uygurların renkli yaşamını ortaya koyan makam sanatı, aynı zamanda onların rüyalarını ve arayışlarını da yansıtıyor. Ancak tarih boyunca dilden dile aktarılması nedeniyle makam sanatı, çağdaş yaşamın ve kültürün etkisiyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya geldi. Uygurların bu önemli sanatsal hazinesinin korunup gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak için "Makam Sanatının Hikayeleri" filmini çekmeye karar verdiğini belirten Uriye İsmailnova, şunları anlattı:
"Çekimden önce makam sanatçılarını stüdyomuza davet ettik. Onlardan makamı öğrenme sürecini ve bu sanata olan sevgilerini anlatmalarını istedik. Ancak sohbetimiz başlar başlamaz getirdikleri müzik aletlerini çalmaya başladılar. Çünkü onlar için makam sevgisi ancak böyle ifade edilebilirdi."
Abdulrızak Aziz, filmin çekimine katılan makam sanatçılarından biri. Bu değerli sanatı dedesinden öğrendiğini anlatan Abdulrızak Aziz, bu konuda şunları söyledi:
"Bu sanatı dedemden öğrendim. Dedem de dedesinden öğrenmiş. Yani ailece makam sanatçısıyız. 61 yaşındayım, Urumçi Maliye Fakültesi menzunu 32 yaşındaki oğlum da makam sanatçısı."
Yaşayan bir kültürel hazine olan makam sanatını korumak için gerek devletin, gerekse yerel yönetimlerin büyük maddi ve manevi destek verdiğini kaydeden Uriye İsmailnova, bütün bunların makam sanatının canlılığını korumasına güvence sağladığını vurgulayarak şu bilgileri verdi:
"Makam sanatçılarının büyük bir bölümü köylerde yaşıyor. Günümüzde devlet, bu halk sanatçılarına maaş vererek sanat çalışmalarını güvence altına almış durumda."
Bunun yanı sıra Xinjiang Sanat Akademisi'nde Makam Sanatı Bölümü ve bölge yönetimi tarafından Xinjiang Makam Sanatı Araştırma Enstitüsü kurulduğunu kaydeden Uriye İsmailnova, Xinjiang'daki birçok yüksek öğretim kurumunda makam sanatçıları yetiştirildiğini belirtti.
Xinjianglı Uygurların makam sanatı, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO tarafından İnsanlığın Sözlü ve Maddi Olmayan Mirasların Temsil Eserleri Listesi'ne dahil edilmiş durumda. Çin hükümeti de 2005 ile 2014 yılları arasındaki dönemi kapsayan Makam Sanatını Koruma Programı'nı saptadı. Bütün bunlar, Uriye İsmailnova gibi Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı Ulusal Komitesi'nin azınlık etnik gruplardan ve sanat çevresinden üyelerinin yoğun girişimlerinin sayesinde gerçekleşti. Çin'de yaşayan azınlık etnik grupların maddi olmayan kültürel mirasları koruma çabasının yoğunlaşmasıyla Xinjiang'ın makam sanatının yeniden "ilkbaharını" yaşayacağına kesin gözle bakılıyor.