Gelenekten geleceğe Çin

    2008-11-14 14:25:58                cri
    Çin'de çok çeşitli vesilelerle kutlanan birçok bayram ve özel gün var.

    Bahar Bayramı, Qingming Bayramı, Ejder Kayığı Bayramı ve Sonbaharın Ortası Bayramı bugün de resmen saptanmış geleneksel bayramlar olarak kutlanıyor.

    Bunların dışında, Ay Takvimi'nin 1. ayının 15. günü kutlanan Fener Bayramı, Ay Takvimi'nin 7. ayının 7. gününe denk gelen Sevgililer Günü, 9. ayın 9. gününe denk geldiği için "Çifte Dokuzlar Günü" de denen Uzun Ömür ya da Yaşlılık Günü var.

    Ayrıca, bugün kullandığımız Gregoryen Takvime göre Yılbaşı, 8 Mart, 1 Mayıs gibi uluslararası günler ile 1 Ekim Milli Gün kutlamaları yapılıyor. Çocuklar Günü, Gençlik Günü, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun kuruluş günü ve Çin Komünist Partisi'nin kuruluş yıldönümü de kutlanıyor. Dahası, Hemşireler Günü, Öğretmenler Günü, Gazeteciler Günü gibi özel mesleklere ayrılmış günler de bulunuyor. Hatta Ağaç Ekme Günü diye bir gün bile var.

    Fakat itiraf edeyim, şimdiye kadar bir Bekarlar Günü olduğunu hiç duymamıştım.

    Evet, Bekarlar Günü...

    BEKARLIK SULTANLIK MI?

    Her yıl 11 Kasım günü henüz dünya evine girmemiş olanlara ayrılmış. Gün dolayısıyla, özellikle büyük kentlerde çeşitli etkinlikler yapılıyormuş. Bu etkinliklerin başında da parti düzenlemek varmış. Partilere gidenlerin en büyük ümidi ise, yakında "bekarlığa veda partisi" verebilmekmiş.

    Öyle ya, eğer bekarlık sultanlıksa, onca sultan tahtını bir an önce bırakmak için neden uğraşır? Üstelik artık geleneksel çöpçatanlık kurumundan başka, bu işi profesyonelce ve --iddiaya göre-- bilimsel yöntemlerle yürüten büyük çaplı kuruluşlar var. Demek ki, tahtını tacını bırakmak isteyen sultan sayısı bir sektörü besleyecek kadar çok.

    Geleneksel toplumlarda insanlar bir an evvel başgöz edilir ve böylece babadan dededen kalma usullerle hayatın kendini yeniden üretmesi sağlanır. Ama toplumsal hayatın binlerce yıldır aktığı mecra değiştikçe geleneksel yaşam biçimlerinden de uzaklaşılıyor. Eski toplumlarda insanlar neredeyse çocukluktan çıkar çıkmaz evlenirken, yeni hayatın dayatmalarıyla zorunlu sultanlığın süresi artık gittikçe uzuyor.

    DEĞİŞEN KOŞULLARDA DEĞİŞEN ALIŞKANLIKLAR

    Çin'de dışa açılma politikasının uygulanmaya başlamasından bu yana 30 yıl geçti. Bugün hızla kalkınan Çin'de ekonomik koşulların değişmesi, toplumsal yaşamda da önemli değişiklikler meydana getiriyor. Özellikle ekonomik gelişmenin çok ileri boyutlara ulaştığı merkezlerde insanlar kalkınmış ülkelerde görülen sorunlarla yüzyüze geliyor. Dünya evine girme yaşının gittikçe yükselmesi bunlardan biri. Bunun en önemli nedeni, gençlerin yeni ekonomik ve toplumsal yaşam içinde kendilerine sağlam bir yer edinme çabalarına gittikçe daha fazla zaman ayırmaları. Bu da evliliği ertelemelerine yol açıyor.

    Fakat günün birinde gençler, evlilik yaşını belki de geçmiş olabileceklerini, hatta gençlik kategorisinin dışına çıkmak üzere olduklarını farkediyor. O zaman da, bir yandan bizim atasözümüzde dile gelen teselliye sarılıyor, bir yandan da medeni durumlarını değiştirmek için girişimlere başlıyor.

    "ÇIPLAK SOPA" OLMAKTAN KURTULMA ŞANSI

    Şanghay'da yaşayan 31 yaşındaki halkla ilişkiler görevlisi Joy Xu "Bekarlar Günü, bana hâlâ bekar olduğumu hatırlatıyor" diyor. Genç kadın, "Bay Doğru Erkek"i arama çalışmalarını bu yıl yoğunlaştırmaya karar vermiş. "Bugün benim için hüzünlü bir gün, ama herkesin içine somurtkan bir yüz ifadesiyle çıkmak istemiyorum" diyor.

    Bekarlar günü ilk kez 1990'larda üniversite kampüslerinde ortaya çıkmış. Tarih olarak 11. ayın 11. gününün belirlenmesinin nedeni, dört tane 1 sayısının yanyana gelişinin simgesel bir çağrışıma sahip olmasıymış. Uzun bir sopayı andıran 1 rakamından dört tanesi yanyana gelince özel bir anlam taşıyormuş. Çünkü, Çince'de "çıplak sopa", mecazi olarak bekar anlamına geliyor. Böylece Bekarlar Günü'nde, evli olmayanların bir araya toplanması anlatılmış oluyor. Bekarlıklarını kutlamak için biraraya gelenlerin en büyük ümidi, bu eğlenceler sırasında medeni durumlarının değişmesiyle sonuçlanacak fırsatların doğmasıymış.

    "İHTİYDÇ FAZLASI" 30 MİLYON KOCA ADAYI

    Bekarlar Günü, yasayla belirlenen ve resmen kutlanan bir gün olmasa da, her geçen yıl daha da popüler hale geliyormuş. Bizdeki "Şeker Ezelim" türküsünde olduğu gibi, bu sene de bekar gezecek olanlar için, böyle bir özel günün gelecek yıl daha fazla rağbet görmesi anlaşılabilir birşey. Genç kariyer kadını Xu da, "Umarım gelecek yılki Bekarlar Günü'nde hâlâ bekar kalmam" diyor. Ama geçen yıl ve ondan önceki yıl da aynı dileği tuttuğu halde gerçekleşmediğini söylüyor. Bütün ülkede onun gibi birçok bekar, kendileri için ayrılan bu özel günü, hayat yoldaşını bulma ümidiyle idrak ediyor.

    Resmi rakamlar, 20-45 yaş grubu içindeki bekar erkek sayısının, aynı gruptaki kadınlardan çok daha fazla olduğunu gösteriyor. 2020 yılına gelindiğinde, evlilik çağındaki erkek sayısında 30 milyonluk bir "ihtiyaç fazlası" ortaya çıkacakmış. Bir koca adayı olarak "ihtiyaç fazlası" diye tasnif edilmek hoş bir duygu olmasa gerek!

    EN GÖZDE 10 ÇİN BEKARI

    Ne var ki, bu gerçek, kadınlar için evlenilebilecek erkek bulmayı kolaylaştırmıyor. Sosyolog Xu Anqi "Diğer büyük kentlerin çoğunda olduğu gibi Şanghay'da da yüksek eğitimli ve yüksek gelirli birçok bekar kadın var" diyor. Xu Anqi'nin araştırmalarına göre, kadınlar iyi eğitimli ve yüksek toplumsal statü sahibi erkekleri tercih ederken, erkekler genç ve güzel kadınları yeğliyormuş.

    İş bulma sitesi zhaopin.com tarafından yakın zamanlarda yapılan bir soruşturmanın sonuçları, yanıt verenlerin çoğunun, kadınların 28-30 yaşlarında evlenmeleri gerektiği görüşünde olduğunu ortaya koyuyor. Günahı iddia saiplerinin boynuna, kadınların ideal erkeği bulma şansları bu yaştan sonra giderek zayıflıyormuş.

    Bu arada bu özel günde Çin Bekarlar Derneği de 2008 yılının en gözde 10 bekarını seçti. 10 kişilik liste şöyle: Film yıldızı Michelle Yeoh, yönetmen Zhang Yimou, yazar Zhang Yiyi, yazar Wang Shuo. NBA basketbol yıldızı Yi Jianlin ve son olarak üç olimpiyat şampiyonu: Trombolinci He Wenna, masatenisçisi Zhang Yining ve halterci Long Qingquan.

    KENDİ ÇEVREMDE BEKARLAR GÜNÜ

    Benim Çincem pek öyle övünülecek bir düzeyde olmadığı ve ancak günlük alışverişimi yapmaya yetecek kadar olduğu için, haberleri ya Çin Uluslararası Radyosu'ndan, Xinhua ajansının İngilizce sitesinden ya da İngilizce olarak yayınlanan China Daily gazetesinden alıyorum. Burada Bekarlar Günü'yle ilgili olarak konuşanlardan Joy Xu'nun sözlerini de China Daily gazetesinin 12 Kasım günlü sayısından aldım.

    Tabii, kendi çevremde de küçük bir soruşturma yapmayı ihmal etmedim. Türkçe bilen Çinli genç arkadaşlarıma 11 Kasım gününün Bekarlar Günü olduğunu bilip bilmediklerini sordum.

    Biliyorlarmış.

    Hatta Bekarlar Günü'nde, 25 yaşında olan Tang Jiankun için "gambei" yapmışlar. Çince "gambei" kadehteki içkinin sonuna kadar içilmesi anlamına geliyor. Türklerle ilişkilerinde Hakan adını kullanan 25 yaşındaki Tang'a gelecek yıl Bekarlar Günü'nü yine bekar olarak mı, yoksa evli olarak mı kutlamak istediğini sorduğumda, Herman Melville'in ünlü karakteri Kâtip Barthelby'yi hatırlatırcasına "Cevap vermemeyi tercih ederim" dedi. Arkadaşlarının onun için "gambei" yapmasının nedeni, aralarında sadece onun şu an nişanlısı ya da sevgilisinin olmaması.

    Aynı gruptan 26 yaşındaki Chen Yan, ya da Türk adıyla Nuray nişanlı. Gelecek yıl Bekarlar Günü'nü evli olarak kutlayacakmış.

    25 yaşındaki Hou Yibing, ya da bizim seslendiğimiz adıyla Fatih'in 25 yaşında bir sevgilisi var. Yaz başında evlenmeyi planladıkları için gelecek yıl Bekarlar Günü'nü evli olarak kutlayacakmış. Çevremdeki öteki Çinli arkadaşlarımın hemen hemen hepsi evli.

    EKONOMİK SIKINTI ÇAĞINDA KAHRAMAN GENÇLER

    Doğrusu, Çinli bekarların sultanlığa veda etmekteki bu acelelerini bir tür kahramanlık olarak görüyorum. Neden böyle düşündüğümü, yine aynı günlü China Daily gazetesindeki bir haber açıklar sanırım.

    Haberin başlığı "Finans krizi dadıları vurdu". Dünyada gün geçtikçe ağırlaşan finans krizi, büyük kentlerdeki pekçok ailenin harcamalarını gözden geçirmesine neden olmuş. Yılda 30 bin yuan harcayarak çocuklarına dadı tutan birçok aile alternatif çözümler aramaya başlamış. O nedenle birçok dadı işsiz kalıyormuş.

    TORUN TORBA SAHİBİ OLMAK

    Alternatifler arasında en gözde olanı, tabii ki çocuğa büyükanne ve büyükbabasının bakması. Pedagoglar ne der bilmem, ama bu bana aile sıcaklığını hissettirdiği için güzel bir çözüm gibi görünüyor. Zaten birçok Çinli aile öteden beri bu bakım yönteminden yararlanıyor.

    Çinli arkadaşlarımdan öğrendiğime göre, doğum yapan bir kadın 3 ay doğum izni kullanıyor. 25 yaşın üzerinde anne olan kadınlara ise 6 ay izin hakkı tanınıyor. Kocalarına ise bir ay babalık izni veriliyor. Üçüncü ya da altıncı ayın sonunda çocuk anne ya da baba tarafından büyükanne ve büyükbabasının bakımına veriliyor. Büyükanne-büyükbaba başka kentte otursa bile bu uygulama pek değişmiyormuş.

    İnsanın, yaşamının belli bir döneminde torun torba sahibi olması güzel bir duygu olmalı. Bunun tek olumsuz yanı, bir dedeyle ya da nineyle evli olmanız.

    KÜÇÜK İMPARATORLAR, İMPARATORİÇELER

    Çin'e geldiğimden beri dikkatimi çeken bir görüntü var: Daha genç sayılabilecek yaştaki büyükanne ve büyükbabaları, bebek arabasında ittikleri ya da ellerinden tutup yürüttükleri torunlarıyla görüyorum. Yüz ifadelerinden, küçük imparator ya da imparatoriçeleriyle gurur duydukları belli. Tek çocuk politikası nedeniyle, doğan her çocuk sadece anne-babasının değil, her iki taraftan büyükanne ve büyükbabalarının, halaları ve teyzelerinin de üzerine titrediği birer imparator ya da imparatoriçe oluyor. Küçük erkek ya da kız çocuğu, herkesin ilgi odağı haline geliyor. Bir dediği iki edilmiyor...

    GELENEK İLE GELECEĞİN BAĞI

    Evet, geleneksel kutlamalarla başlayıp son yıllarda ortaya çıkan bir adetten söz ettik. Çin toplumu ekonomik olarak hızla gelişiyor. Gelişirken toplumsal yaşamın değişmesi de kaçınılmaz. Ama bu arada, yeni adetler ortaya çıksa da, gelenekler sürdürülüyor. Aile dayanışması da bunlardan biri. Ekonomik kalkınma dev adımlarla ilerlerken, toplumsal yaşamın yüklerinin hafiletilmesine yardımcı olan değerlerin korunmasını Çin toplumunun bir başarısı olarak görmek gerek. Bu ne kadar sürer, bilemiyorum. Ama kendi gözlemlerim beni yanıltmıyorsa daha epey bir zaman devam edecek gibi. Bu başarılabilirse, Çin toplumu Batı'da rastlanan toplumsal olumsuzluklardan büyük ölçüde kendini koruyabilecek.

    Bekar arkadaşlarım, sultanlığa veda etmek için sabırsızlanırken, içlerinde bunun verdiği rahatlık ve güveni duyuyorlar herhalde...

© Copyright by www.cri.cn, 2007