Xinjianglıların ortalama ömrü 30 yıl uzadı
Xinjiang'daki nüfusun ortalama ömrünün Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından bu yana geçen 59 yılda 30 yıldan fazla uzadığı bildirildi.
Çin Devlet İstatistik Müdürlüğü tarafından kısa süre önce açıklanan verilere göre, Xinjianglıların ortalama ömrü, 2000 yılında 67.41 yılı bularak, 1949 yılına göre 37 yıl uzadı. Uluslararası Doğal Tıp Derneği tarafından dünyanın en uzun ömürlü dört bölgesinden biri olarak açıklanan Xinjiang, her 1 milyon insan arasında 100 yaşın üzerindeki kişi sayısı itibariyle Çin'in eyalet düzeyindeki idari bölgeleri arasında ilk sırada yer aldı.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949 yılına kadar Xinjiang'daki doğum ve ölüm oranının çok yüksek, ortalama ömrün ise oldukça kısa olduğunu hatırlatan Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Nüfus ve Aile Planlama Komitesi yetkililerinden Xie Qiyuan, Xinjianglıların ömrünün uzamasının ekonomik gelişme ile devletin sağlık harcamalarının artmasının sonucu olduğunu belirtti.
Yerel yönetim tarafından verilen bilgilere göre, yeni Çin'in kurulmasından bu yana, özellikle reform ve dışa açılma politikasının uygulandığı son 30 yılda Xinjiang'ın toplumunda ve ekonomisinde yaşanan köklü değişimlerle birlikte, bölgede yaşayan vatandaşların beslenme ve sağlık koşulları büyük ölçüde düzeltildi, sağlık hizmetleri de iyileşti. Son yıllarda Xinjiang'ın kırsal bölgelerinde uygulanmasına hız verilen yeni tip sağlık kooperatifleri sistemi, köylü nüfusun temel sağlık güvencesini pekiştirdi.
Bütün bunların sayesinde Xinjiang nüfusunun kalitesi gözle görülür biçimde artarken, ölüm oranı hızla düştü, ortalama ömür ise durmadan yükseldi.
Alınan bilgilere göre, 2006 sonu itibariyle her 10 bin Xinjianglı'ya 0.76 hastane, 20.87 doktor ve 39.1 hasta yatağı düşerken, 1949'da binde 20.82 olan ölüm oranı 2006'da binde 5.03'e indi.
Devletten Xinjiang'a çevre koruma yardımı
Çin Çevre Koruma Bakanlığı ile Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Halk Hükümeti arasında geçen 27 Eylül günü imzalanan işbirliği anlaşması uyarınca bakanlık, Xinjiang'daki çevre koruma çalışmalarına yönelik politik destek ile bilim, teknoloji, insan kaynakları ve sermaye yardımlarını artırarak, bölgede sürdürülen çevre kirliliğiyle mücadele ve altyapı inşasını hızlandıracak.
Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Başkanı Nur Bekli anlaşmanın imza töreninde yaptığı konuşmada, Asya-Avrupa kıtasının göbeğinde yer alan Xinjiang'ın ekolojisinin kurak iklimi nedeniyle son derece kırılgan olduğunu, bu durumun ise bölgede gerçekleştirilen hızlı ekonomik ve sosyal gelişmeden doğan ihtiyaçları karşılayamadığını hatırlattı.
İmza töreninde konuşan Çin Çevre Koruma Bakan Yardımcısı Zhou Jian de, 2000 ile 2005 yılları arasındaki dönemde çevre koruma alanında kaydedilen hızlı ilerlemelere rağmen, Xinjiang'da toprakların veriminin düşmesi ve şehirlerin çevre kalitesinin düşük olması gibi sorunların ciddiyetini koruduğuna dikkat çekti. Devletin son yıllarda Xinjiang'daki çevre koruma çalışmalarına yüklü maddi destek verdiğine işaret eden Bakan Yardımcısı Zhou Jian, imzalanan yeni anlaşma uyarınca bakanlık bünyesinde Xinjiang'ın çevre koruma çalışmalarına yardım mekanizmasının daha sağlıklı hale getirileceğini kaydetti. Zhou tarafından verilen bilgilere göre, Xinjiang'daki çevre koruma çalışmalarına özel bütçe sağlanacak, İli ve İrtiş nehirlerinde kimyasal madde boşaltımına sıkı denetim yapılacak, bölgedeki 50 kasaba ile köylerdeki çevre koruma çalışmalarına maddi destek verilecek ve aynı zamanda Xinjiang için daha fazla çevre koruma personeli yetiştirilecek.
Xinjiang'daki yabani meyve ormanları Dünya Mirasları'na aday
Xinjiang'ın kuzeyindeki İli Kazak Özerk İli sınırlarında yer alan İli Nehri vadisinde bulunan yaklaşık 13 bin hektar genişliğindeki yabani meyve ormanlarının Dünya Doğal Miraslar Listesi'ne dahil edilmesi için başvuru yapılacağı bildirildi.
Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Ormancılık İdaresi tarafından verilen bilgilere göre, İli Nehri vadisinde yabani elma, kayısı, ceviz, şeftali, erik ve kiraz ağaçlarından oluşan yabani meyve ormanları, Çin'in en büyük, dünyanın da en iyi korunan yabani meyve ormanları arasında yer alıyor. 3. ve 4. yüzyıllardan bu yana varlığını sürdüren bu ormanlar, meyve ağaçlarının "doğal gen deposu" olarak niteleniyor.
Orta Asya'da yetişen yabani elmaların günümüzde üretilen elmaların atası olduğuna işaret eden İli Kazak Özerk İli Bahçecilik Enstitüsü Müdürü Chen Yunhua, yöredeki yabani elmaların 1980'li yıllardan bu yana Çin hükümetinin koruması altında bulunduğunu hatırlattı.
Biyolojik çeşitliliğin bütün dünyanın ortak hazinesi olduğunun altını çizen Xinjianglı yetkililer, bu yabani ormanların Dünya Doğal Miraslar Listesi'ne dahil edilmesi konusunda Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO'ya başvuru hazırlıklarını sürdürdüklerini ve aynı zamanda bu ormanlar için bir devlet doğa koruma bölgesi oluşturulması için girişimlerde bulunduklarını anlattı.