17. Çin Urumçi Dış Ekonomi ve Ticaret Fuarı, geçen 1 Eylül günü düzenlenen törenle açıldı. Türkiye'nin Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in yanı sıra 25 Türk firması ve 114 Türk işadamının katıldığı beş günlük fuar, 1992 yılından bu yana her yıl Eylül ayında düzenlenerek Xinjiang'ın dışa açılan önemli bir penceresi haline geldi.
Xinjiang Taiyang Yeni Enerji Geliştirme Limited Şirketi, Urumçi Fuarı'na bu yıl ilk kez katılarak güneş enerjisine dayalı masa lambalarını tanıttı. Güneş altında birkaç saat bekletildikten sonra 8-10 saat ışık verebilen bu küçük lambalar, özellikle Orta Asya ülkelerinden gelen işadamlarının ilgisini çekti. Bu ürün için fuar sırasında 80 milyon dolarlık satış sözleşmesi imzaladıklarını kaydeden şirketin genel müdürü Liu Ping, şunları söyledi:
"Orta Asya ülkelerinin bazılarında elektrik sıkıntısı yaşanıyor. Bu nedenle bu küçük ürünümüzün bu ülkelerdeki pazar potansiyelinin çok büyük olduğunu düşünüyoruz."
Xinjiang ile Orta ve Batı Asya ülkeleri arasında doğal kaynakların, ticaretin ve sektörlerin yapısında birbirlerini tamamlayabilecek özellikler bulunması, Xinjiang'ın iş çevresine geniş ufuk sağladı. Aslında yalnızca Xinjiang'daki işletmeler değil, Çin'in birçok işletmesi de Urumçi Fuarı aracılığıyla Orta ve Batı Asya pazarlarına girmek istiyor. Çin'in büyük şirketlerinden merkezi Dalian olan Shide Şirketi, bunlardan biri. Urumçi Fuarı'na 1996 yılından bu yana her yıl katıldıklarını anlatan Shide Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Kou Honggui, Urumçi Fuarı kapsamında düzenlenen iş görüşmelerinin Orta Asya'dan gelen işadamlarıyla tanışmalarına önemli bir fırsat sağladığını kaydederek şunları söyledi:
"Urumçi Fuarı'na Orta, Güney ve Batı Asya ülkeleri ile Rusya katılıyor. Bu nedenle fuar, söz konusu ülkelere yönelik ihracatımızın artırılmasına büyük kolaylık sağladı. Çünkü fuar kapsamında yabancı işadamlarıyla geniş temaslarda bulunma imkanına sahip olduk."
Asya-Avrupa kıtasının göbeğinde yer alan Xinjiang, 17 sınır kapısıyla Çin'in batıya açılan penceresi ve önemli ön kale durumunda. Bu önemli platformdan herkesten önce Xinjiang yararlanıyor. Xinjiang Shule İlçesi Dış Ticaret Müdür Yardımcısı Ma Jianhong, çimento ihracatlarını örnek göstererek şöyle konuştu:
"Çimentomuzun iç pazardaki satış fiyatı 380 yuan dolayındadır, yurt dışına ise 1200 yuandan satılıyor. Oralardaki perakende satış fiyatları 1600 ile 1800 yuan arasında değişiyor. Üstelik gelen talep, üretimimizin çok üstünde."
Birçok etnik grubun ortak yurdu olan Xinjiang, başta komşu ülkeler olmak üzere bazı ülkelerle aynı veya benzer dil, kültür, inanç, örf ve adetleri paylaşıyor. Bu özellik, Xinjiang'ın kapısının bu ülkelere açılmasında büyük üstünlük sağlıyor. Bunun bir örneği Türkiye. Türkiye'den ithal edilen şekerleme gibi ürünler, Xinjiang'da çok rağbet görüyor. Bir Türk işadamı, Xinjiang'da 50 milyon yuan yatırımla İhlas Gıda Şirketi'ni kurdu. Şirketin yönetim kurulu başkanı Ruzahun Atuş, mikrofonumuza şunları söyledi:
"Çin ve Türkiye arasındaki ticari ilişkiler, giderek yoğunlaşıyor. Urumçi Fuarı da şirketimizin daha da büyümesine imkan sağlayan önemli bir platform oluşturdu."
Aynı şekilde Xinjiang'ın ürünleri de Türk işadamlarının ilgisini çekti. Örneğin, Xinjiang Hoşo İlçesi'nde faaliyet gösteren Mankam Gıda Limited Şirketi'nin Urumçi Fuarı'nda tanıttığı gül ve havuç reçelleri gibi ürünler, Türk işadamları arasında rağbet gördü. Şirketin genel müdürü Ehat, bir Türk işadamıyla yaptığı iş görüşmesinin ardından mikrofonumuza şunları anlattı:
"O Türkçe konuştu, bense Uygurca. Birbirimizi anladık. Kurutulmuş domatesimize büyük ilgi gösterdi, yarın gelip sipariş verecek."
Urumçi Fuarı'na katılan Türkiye'nin Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, başta Xinjiang olmak üzere Çin'le ekonomik ve ticari ilişkilerinin geleceğine iyimser baktığını kaydederek söyle konuştu:
"Türkiye olarak, Xinjiang'a yönelik yeni ticari ve ekonomik politikalar belirleyeceğiz. Urumçi Uluslararası Fuarı'na ekonomik ve ticari heyet göndermek, bu yönde attığımız ilk adım oldu. Xinjiang bölgesinin Türkiye ile Çin arasındaki ikili ticaret ve ekonomik ilişkilerin daha da ileriye taşınmasında önemli rol oynayacağına içtenlikle inanıyoruz."