Çin: BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ABD’de insan haklarını soruşturmalı

2022-05-30 20:11:14

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin ABD’deki insan hakları sorunu hakkında soruşturma yapması talebinde bulundu.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, önceki gün yaptığı konuşmada, Çin hükümetinin BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’ın Çin gezisine belli koşullar koyup ilgili kısıtlama ve manipülasyon uyguladığı iddiasında bulunarak bu konudaki endişelerini dile getirdi.

Konuyla ilgili soruyu yanıtlayan sözcü Zhao, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachelet’in Çin hükümetinin davetlisi olarak 23-28 Mayıs günlerinde gerçekleştirdiği Çin gezisinin iki taraf arasındaki anlayış ve işbirliğini güçlendirerek ilgili konuların özüne indiğini belirtti. Sözcü, “Guangzhou ve Xinjiang’ı ziyaret eden Bachelet, yüz yüze görüşme ve saha ziyareti gibi yöntemlerle Çin’in insan hakları gelişme yolu üzerindeki anlayışını derinleştirerek güvenli, istikrarlı, sürekli iyileşen ve halkın mutlu bir şekilde yaşadığı gerçek Xinjiang’ı bizzat gördü. Xinjiang konusundaki yalanlar ve iftiralar olgu ve gerçekler karşısında yenildi.” dedi.

Zhao, ancak Xinjiang’la ilgili gerçekleri hep görmezlikten gelen ABD’nin bu kez yine defalarca açığa çıkarılan yalan ve iftiraları dile getirerek Çin’e saldırdığına, hatta Çin’in Bachelet’in gezisine kısıtlama ve manipülasyon getirmesiyle ilgili yeni bir yalan uydurduğuna dikkat çekti.

Sözcü, “Aslında, Bachelet’in Çin gezisi sırasındaki etkinliklerin hepsi kendisinin isteği doğrultusunda iki tarafın müzakeresi yoluyla ayarlandı. Bachelet, bu kapsamda düzenlenen basın toplantısında da ziyaret sırasında denetleme altında olmayan kapsamlı iletişim yapıldığını söylemişti.” ifadesi kullandı.

Zhao Lijian, aslında bu ziyareti gerçekten manipüle etmek isteyenin ABD olduğunu, en başından beri Bachelet'in Çin ziyaretinde ısrar ederken Bachelet'in Çin ziyaretine çeşitli koşullar getiren ve Bachelet'in ziyaretini karalayanın yine ABD olduğunu vurguladı.

Çinli sözcü, insan hakları durumuyla hiç ilgilenmeyen ABD’nin sadece insan hakları bahanesiyle sürekli olarak Çin’e iftira ve baskı yapıp Çin’i engellemek istediğini, onun ikiyüzlülüğünün ve komplosunun uzun zamandır açıkça görülmekte olduğunu kaydetti.

ABD’nin kendi insan hakları durumuna bakıldığında, Teksas eyaletindeki bir ilkokulda kısa süre önce yaşanan vahşi silahlı saldırı özellikle acı vericiydi.

Çocuklar da dahil olmak ABD’deki sıradan insanların yaşam hakkının bile garanti altına alınması zordur. 2001 yılından bu yana ABD, terörle mücadele gerekçesiyle yaklaşık 80 ülkede savaş başlattı ve 300 bin sivil dahil olmak üzere 900 binden fazla insanın ölmesine yol açtı.

ABD tarafından dünyanın çeşitli yerlerinde Guantanamo gibi kara hapishanelerde insanlar yargılanmadan uzun süreler boyunca keyfi olarak gözaltına alındı, işkence gördü veya kötü muameleye maruz kaldılar.

Irkçılık ABD’de derin köklere sahiptir, Afrika kökenli Amerikalılar ve Asyalı Amerikalılar gibi etnik azınlıklar sistematik ırk ayrımcılığıyla karşı karşıyadır.

Kendi içinde çıkan ciddi insan hakları ihlallerini görmezlikten gelen ABD’nin başka ülkeleri eleştirme yetkisine sahip olmadığı sorusuna değinen sözcü, BM İnsan Hakları Komiserliği’ne ABD’deki insan hakları sorunu hakkında soruşturma yapıp ilgili bir rapor hazırlaması talebinde bulundu.