“Filistin halkının hayali, ABD tarafından yıkıldı”
BM Güvenlik Konseyi'nde dün yapılan oylamada, Filistin'in BM'ye tam üyelik talebi görüşüldü. ABD'nin tek başına “hayır” oyu kullanmasıyla bu karar tasarısı kabul edilmedi. Çin'in BM'deki Daimi Temsilcisi Fu Cong, oylamanın ardından yaptığı konuşmada oylamanın yapıldığı günün üzücü bir gün olduğunu, ABD'nin ret oyu kullanmasının Filistin'in BM'ye tam üyelik başvurusunun reddedilmesine neden olduğunu belirtti. Fu, ABD'nin bu kararından Çin’in hayal kırıklığına uğradığını açıkladı.
Fu Cong, bağımsız bir devlet kurmanın Filistin halkının nesilden nesile devredilen temel beklentisi olduğunu, BM'nin tam üyeliğinin bu tarihi süreçte kritik bir aşama olacağını vurguladı. Fu, 2011 yılında Filistin'in bu yönde yaptığı başvurunun, ilgili ülkenin veto etmesiyle dönemin BM Güvenlik Konseyi tarafından askıya alındığını hatırlattı. 13 yılın yeterli bir zaman olduğunu belirten Fu, ancak ilgili ülkenin yine de zamanın yeterli olmamasından şikayet ettiğini ve acele bir adım atmak istemediğini söyledi. Fu, ilgili ülkenin bu tutumunun samimi olmadığını söyleyerek, şu an Filistin'in BM'nin tam üyeliğinin kabul edilmesinin aciliyetinin geçmişe kıyasla daha yüksek olduğunu vurguladı.
Fu Cong, ilgili ülkenin Filistin'in devlet yönetimi kapasitesine sahip olmadığı gerekçesiyle Filistin'in BM'ye tam üyelik talebini desteklemediğini, Çin'in ise bu iddiayı kabul etmediğini belirtti. Geçen 13 yıl içinde Filistin'deki durumun büyük değişiklikler gösterdiğine dikkat çeken Fu, bunun temel nedeninin Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim merkezlerinin sürekli genişletilmesi, Filistin'in bir devlet olarak var olabileceği alanların sürekli daraltılması, “iki devletli çözüm” planının zemininin sürekli ihlal edilmesi olduğunu söyledi. Fu, buna rağmen ilgili ülkenin bu değişiklikleri göz ardı ettiğini, hatta bu değişikliklere izin verdiğini ve kışkırttığını, şimdi ise ilgili ülkenin Filistin'in devlet yönetim kapasitesine sahip olmadığını iddia ettiğini, bunun baştan sona bir “eşkıya” mantığı olduğunu savundu.
Fu Cong, ilgili ülkenin Filistin'in BM Şartı'nda tam üyelik hükümlerine uymasına şüpheyle yaklaştığını, hatta Filistin'in barış yanlısı olup olmadığını sorguladığını ifade etti. Fu, ilgili ülkenin bu suçlamasının mantıksız olduğunu, bunun işgal altındaki Filistin halkı için yara üzerine tuz serpmek gibi olduğunu, hatta Filistin halkına büyük bir hakaret olduğunu belirtti. Fu, mademki ilgili ülkenin siyasi manipülasyon nedeniyle Filistin'in BM’ye tam üyeliğini desteklemek istemiyorsa, bunu dünya kamuoyuna açık bir şekilde açıklaması gerektiğini ve bir bahane bularak Filistin halkını ikinci kez incitmemesi gerektiğini vurguladı.
Fu, bağımsız bir devlet kurmanın Filistin halkının vazgeçilmez milli hakkı olduğunu söyleyerek, bu konuda tartışmaya ve pazarlık yapılmasına izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Fu'nun verdiği bilgilere göre ilgili ülke, Filistin-İsrail doğrudan görüşmelerini Filistin'in BM'nin tam üyeliği için bir ön koşul olarak görüyor ve tam üyeliğin sadece bu görüşmelerde elde edilebilecek bir sonuç olması gerektiğini iddia ediyor. Fu ilgili ülkenin bu tutumunun son derece mantıksız olduğunu belirtti. Fu’ya göre, İsrail’in “iki devletli çözüm” planını her geçen gün daha net bir şekilde reddettiği bugünlerde, BM’in Filistin’e tam üyelik vermesiyle Filistin, İsrail ile eşit statüden faydalanabilecek ve Filistin-İsrail görüşmelerinin yeniden başlatılmasına elverişli şartlar oluşturulacak. “İki devletli çözüm” planını içtenlikle destekleyen tüm ülkeler, Filistin’in BM’nin tam üyeliğine karşı çıkmamalı.
Fu Cong, tarihin ve çağın adımlarının engellenemeyeceğine işaret ederek, Filistin devletinin sonunda bir gün BM'de diğer ülkeler gibi aynı haklardan faydalanacağına, Filistin ve İsrail'in iki devlet ve komşu olarak barış içinde bir arada bulunacağına, Filistin ve İsrail halklarının huzurlu ve mutlu bir yaşam süreceğine inandıklarını belirtti. Fu, Çin'in bu günün mümkün olduğu kadar erken gelmesi için sürekli çaba harcayacağını ve yapıcı bir rol oynayacağını açıkladı.