ABD basını: Çin'i "aşırı üretim kapasitesi" ile suçlamak, yanlıştır

2024-04-25 15:28:39

Bloomberg Medya Grubu'nun sitesinde kısa süre önce “Rüzgar esiyor, ancak sadece Çin'de” başlıklı bir makale yayınlandı. Çin'deki “aşırı üretim kapasitesi” iddialarının ele alındığı makalede, rüzgar enerjisi sektörü örnek olarak gösterildi.

Yazıda şu ifadelere yer verildi: “Son birkaç yılda küresel rüzgar enerjisi sektörü daralmaya başladı. Faiz oranlarının ve maliyetlerin artmasıyla şirketlerin kar marjları giderek azaldı. Ayrıca siyasi ve ekonomik elitlerin enerji dönüşümüne mesafeli yaklaşımları rüzgar enerjisi sektörünü olumsuz etkiledi. Bu durumun sona eriyor gibi görünmesine rağmen fazla umutlanmamak gerek. Eğer rüzgar enerjisi sektörünün canlanmaya başladığı söyleniyorsa, bu durum büyük ölçüde elektrikli araçlar ve fotovoltaik sektörlerinde ‘dev’ haline gelen Çin sayesindedir.”

△Çin'in doğu kesimindeki Shandong eyaletine bağlı Weihai şehrinde, deniz kenarındaki yola paralel olarak dizilmiş rüzgar türbinleri çalışıyor.

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi'nin yakın zamanda yayınladığı bir rapora göre, geçen yıl dünya genelinde rüzgar türbinlerinin kapasitesi 117 GW'ye ulaştı; bu, önceki yıla göre yüzde 50'lik bir artışı gösteriyor. Ancak, Çin hariç tutulduğunda, türbin kapasitesi sadece 41 GW olarak belirlendi ve 2020'ye kıyasla sadece 0.088 GW artış gösterdi. Çin'deki bu büyüme karşısında, ABD Maliye Bakanı Janet Yellen ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz son iki hafta içinde sırasıyla Beijing'i ziyaret ederek, Çin'in hevesinin diğer ülkelerin kendi temiz teknolojilerini geliştirmelerini engellediğinden şikayet etti. Bloomberg ise, ABD'nin ekonomik korumacılık politikasını eleştirdi ve bunun enerji dönüşümünü yavaşlatacağını belirtti.

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi'nin raporunda, Avrupa'dan Amerika'ya kadar tedarik zincirlerini güçlendirmek için yeterli yatırım yapılmadığı ve bu nedenle rüzgar enerjisi sektörü temsilcilerinin kapasite genişletme konusunda tereddüt yaşadığı ifade edildi.

ABD'deki rüzgar enerjisi santralleri için gerekli parçaları sağlayan tedarikçilerin karşılaştığı darboğazın, bu yıl veya gelecek yıl Avrupa'ya da yayılacağı öngörüldü. Yalnızca Çin'deki tedarik zincirinin sektörde düşüşe yol açmayacağı vurgulanan raporda, dünya enerji sistemini yeniden yapılandırmada gerekli olan dördüncü sanayi devrimini gerçekleştirmek için ihtiyaç duyulan yatırımların yapılması gerektiği ve zarar verici ticaret savaşlarından kaçınılması gerektiği belirtildi. Raporda, küresel ısınmayı önlemeye yönelik çalışmaların gereken ölçekte yapılması durumunda, “aşırı üretim kapasitesi” olmadığı ve bu durumun dünyanın ihtiyaç duyduğu temel kapasite seviyesini temsil ettiği ifade edildi.