Çin: “1992 Mutabakatı”na sadakatle Taiwan boğazındaki çıkmaz kolayca çözülebilir

Çin Devlet Konseyi Taiwan İşleri Ofisi, Taiwan bağımsızlığını amaçlayan kışkırtmanın durdurulup “1992 Mutabakatı”na sadık kalındığı sürece, Taiwan boğazının iki yakası arasındaki çıkmazın kolayca çözüleceğini kaydetti.

Çin Devlet Konseyi Taiwan İşleri Ofisi’nde bugün düzenlenen basın toplantısında bir gazeteci, “Bu yıl ‘1992 Mutabakatı”na varılmasının 30. yıldönümüdür. ‘1992 Mutabakatı’nın Taiwan Boğazı’nın iki yakası arasındaki ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynadı. Ancak 30 yıldan beri, iki yaka arasındaki ilişkiler ve uluslararası durumda değişiklikler yaşandı, Çin’in ana kesimi yönetimi Taiwan makamlarıyla iki yakanın çıkmazını çözebilen yeni ve daha uygun bir konsensüs girişiminde bulunacak mı?” sorusunu dile getirdi.

Bu soruyu yanıtlayan Çin Devlet Konseyi Taiwan İşleri Ofisi sözcüsü Ma Xiaoguang, uluslararası durum ve Çin’in ana kesimi ve Taiwan’daki durumlar nasıl değişirse değişsin, boğazın iki yakasının tek bir Çin'e ait olduğu gerçeğinin ve boğazın iki yakası arasındaki ilişkilerin doğasının değişmez, değiştirilemez olduğunun altını çizdi.

Ma Xiaoguang, " ‘1992 Mutabakatı’na tanık oldum. Söz konusu mutabakat, 1992 yılında Taiwan Boğazı'nın İki Yakası Arasındaki İlişkiler Derneği ve Taiwan Boğazı'nın İki Yakası Arasında Temas Fonu arasında varılan, Taiwan Boğazı’nın iki yakasının Tek Çin İlkesi’ne sadık kalmasına vurgu yapan bir uzlaşmaydı. Mutabakatta Tek Çin İlkesi ve devletin birleşme ülküsü açıkça ifade edildi.” dedi.

Ma Xiaoguang, gerçeklerin "1992 Mutabakatı"na uyulması halinde iki yaka arasındaki ilişkilerin iyileştirilebileceğini, uyulmaması halinde bu ilişkilerin gerginliğe ve kargaşaya gireceğini kanıtladığını da hatırlattı.

Ma’ya göre, 2008'den 2016'ya kadar iki yaka arasındaki ilişkilerin barışçıl bir şekilde gelişebilmesinin nedeni, iki tarafın "1992 Mutabakatı"nın siyasi temeli üzerinde karşılıklı siyasi güven oluşturmasıydı. 2016'dan bu yana, iki yaka arasındaki ilişkilerin sürekli olarak kötüleşmesi de Demokratik İlerleme Partisi (DPP) yetkililerinin "1992 Mutabakatı"nı tanımayı reddederek iki yaka arasındaki ilişkilerin barışçıl gelişiminin temelini tek taraflı olarak bozmasından kaynaklandı.

Sözcü Ma, ayrıca iki yaka arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve devletin birleşmesinin gerçekleşmesi için aralarındaki ilişkilerin yasal ilkelerine ve gerçekliğine dayanması gerektiğini de vurguladı.

Söz konusu yasal ilkeleri ve gerçekliği açıklayan Ma, “Taiwan Boğazı'nın iki yakası henüz birleşmemiş olsa da, ana kesimi ve Taiwan’ın tek Çin'e ait olduğu gerçeği hiçbir zaman değişmedi, Çin'in egemenliği ve toprak bütünlüğü hiçbir zaman bölünmedi ve bölünemez.” dedi.

Barışçıl yeniden birleşmenin boğazın her iki yakasındaki soydaşların ortak çıkarları ve Çin ulusunun temel çıkarlarına uygun olduğuna dikkat çeken Ma, iki yakadaki soydaşların sözde “Taiwan’ın bağımsızlığı” yanlılarının bölücülüğüne kararlıkla karşı çıkarak iki yaka arasındaki ilişkilerin barışçıl gelişmesini ve ana vatanın birleşme sürecini ortaklaşa hızlandırmaları arzusunu da dile getirdi.