·Kırsal sağlık kooperatifi sisteminden yararlanan Niyazmemet ailesi |
"Sanza, Uygurların yedikleri yağda pişirilmiş bir yiyecektir. Pek tuzlu değildir, lezzetini isteğe göre ayarlayabilirsiniz."
Abdullah sanzayı böyle tanıtıyor. Uzaktan gelen misafirleri gören Abdullah, hemen sıcak uygur çayı ikram ediyor ve Çince konuşarak sıcak konukseverlik duygularını gösteriyor.
Xinjiang'daki Hotan ilçesine bağlı Bakçi köyünde oturan 69 yaşındaki Abdullah, demiryollarında yıllarca makinist olarak çalıştıktan sonra emekli olmuş. Kendi Çince öğrenim deneyiminden söz eden Abdullah, eski dönemlerde Çince eğitimi yaygın olmadığı için bu dili kendi olanaklarıyla öğrendiğini anlatarak şunları söyledi:
"O zamanlar Çince dersleri olmadığı için Çinceyi kendi gayretlerimizle öğreniyorduk. Ben demiryollarında çalışırken ustam kuzeydoğuluydu. Onun için Çinceyi mecburen öğrenmem gerekiyordu."
Bir makinist olarak Çince öğrenmek sadece Abdullah'a çalışmalarında kolaylıklar sağlamakla kalmamış, ona güneyden kuzey bölgelerine gitme fırsatı da yaratmış. O yıllarda Abdullah Beijing, Shanghai ve Guangzhou'nun yanısıra Hongkong ve Macao'ya giderek dış dünyayla da tanışmış. Böylece köyünde görüş açısı en geniş kişilerden biri olmuş.
Çince bilmenin faydasını gören Abdullah, beş çocuğunun hepsini öğrenimin Çince yapıldığı okula göndermiş. Çocuklarından biri şimdi ortaokulda Çince öğretmeni olarak çalışıyor. Abdullah, bununla ilgili görüşlerini şöyle anlattı:
"Çince öğrenmek insanın gelecekteki çalışmaları ve yaşamı açısından kolaylık sağlıyor. Çince öğrenmek çok iyi, eğer Çince bilmezsek gelişemeyiz."
Abdullah'ın büyük oğlu Ablet Çinceyi babası gibi zorunluluktan dolayı, kendi olanaklarıyla değil, isteyerek öğrenmiş. Ablet, önce silahlı kuvvetlerde görev yaparken, daha sonra memleketinde Kamu Güvenliği Müdürlüğü'nde çalışmaya başladı. Çince bilmemenin getirdiği zorlukları hisseden Ablet, görevden izin alarak Xinjiang Üniversitesi'nde iki yıl Çince öğrendi. O zaman Ablet'in maaşı nispeten az olduğu için, okul masraflarını bile karşılayamıyordu. O nedenle Abdullah, oğluna okul masraflarını karşılaması için yardımcı oldu.
Günümüzde iki çocuk babası olan Ablet'in kızı lisede, oğlu da Bakçi Merkez İlkokulu'nda öğrenim görüyor. Ablet, çocuklarının daha fazla eğitim almanın yanısıra, sadece Çince öğrenmekle kalmayıp, yabancı diller öğrenerek dış dünyayı tanımalarını da beklediğini anlattı ve sözlerine şöyle devam etti:
"Ne tür zorluklar olursa olsun, çocukların eğitimine yardım ediyorum. Ekonomik sıkıntı çektiğimiz zaman bile, başkalarından borç alıp çocuklarımı gene okutuyorum. Ülkemizin iç kesimlerinin ve dünyanın geliştiği bugünlerde, çocuklarımın dış dünyaya açılmalarını istiyorum."
Ablet'in oğlu Alimcan Bakçi köyündeki Merkez İlkokulu'nun üçüncü sınıfında öğrenim görüyor. Alimcan, yaşı küçük olsa da, kendi fikirleri olan bir çocuk... Babasını bir kahraman olarak gördüğünü anlatan Alimcan, Çinceyi iyi öğrenerek, gelecekte babası gibi bir halk polisi olacağını ve böylece ülkenin güvenliğini koruyacağını söyledi.
Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, azınlık etnik grupların daha iyi eğitim alma ve modern bilimsel bilgileri edinme dileğini karşılamak amacıyla büyük miktarda personel ve para yardımı yaparak, bu grupların yaşadıkları bölgelerdeki ilkokullarda, Çince ve azınlık etnik grupların dilinde olmak üzere, çift dilde kapsamlı öğretimi yaygınlaştırdı. Günümüzde Bakçi köyünde anaokullarından itibaren çift dilde eğitim veriliyor. Ablet, çocukları çift dille eğitim gördükleri için kendi ana dillerini ve kültürlerini unutmalarından endişe duyup duymadığı sorusunu, başını sallayarak şu sözlerle yanıtladı:
"Hayır. Okullarda edebiyat dersi Uygurca, diğer dersler de Çince verildiği için bu konuda hiçbir endişem yok. Ayrıca çocuklar okuldan döndükten sonra günlük yaşamlarında Uygurca konuşuyor."
Ablet, Çince öğrenmenin çalışmalarını ve yaşamlarını nasıl kolaylaştırdığını şu sözlerle anlattı:
"Çin çok milliyetli bir ülkedir. Çince bilmediğimiz takdirde ortak gelişme sağlayabilmemiz mümkün olmaz. Dolayısıyla Çince öğrenmek demek ortak gelişme demektir. Bu çeşitli milliyetlerin beraberliği için çok yararlıdır, bence bu çok iyidir."