NATO'nun askerî operasyonunun 25. yıldönümünde Kosova'daki durum

2024-03-24 16:14:52

NATO’nun 1999 yılında Yugoslavya’ya yönelik askerî operasyonu, Sırplar ile Arnavutları kültür, toplum ve günlük yaşam açılarından tamamen ayırdı.

Askerî operasyonun 25. yıldönümü anılırken, Sırplar ile Arnavutlar arasındaki uçurum kapatılamaz hâle geldi.

Son günlerde, ABD’nin Kosova’ya silah satışına dair çıkan haberler, iki etnik grup arasındaki ilişkileri daha da gerginleştirdi.

NATO’nun müdahalesinden sonra çoğu Sırp olmak üzere yaklaşık 200 bin kişi Kosova’dan kaçtı. Sırp hükümeti ve sosyal birimler mültecilerin geri dönüşü için çaba sarf etti.

Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) verilerine göre, 1999 ile 2019 yılları arasında yaklaşık 30 bin Sırp Kosova’ya döndü. Ancak değişken atmosfer nedeniyle insanlar, memleketlerine dönüş ile kaçış arasında bir ikilemle karşı karşıya kalıyor.

Ocak 2024’te Kosova’da ödeme sisteminde izin verilen tek nakit işlem para biriminin avro olduğuna ilişkin yen bir düzenleme açıklandı. Sırp Dinarı’nın Kosova pazarından çekileceği anlamına gelen söz konusu düzenleme, bir süreliğine ülkede kargaşaya neden oldu.

Eski bir Kosova yetkilisi Stojanoviç, “Her Sırp ailenin gelirinin yüzde 90'ı Sırbistan'dan geliyor. Son 25 yılda Sırbistan hükümetinin desteği olmasaydı burada bir hafta bile hayatta kalamazdık.” ifadesini kullandı.

Dinarın yasaklanması, siyasi mücadelenin yeni odağı hâline gelirken, sıradan insanların daha fazla acı yaşamasına yola açtı.

NATO’nun 1999 yılındaki operasyonunda kullanılan 15 tonluk seyreltilmiş uranyum bombası, günümüzde Sırbistan’da kanser oranlarının hızla artmasının doğrudan nedeni olarak görülüyor.

Kuzey Mitrovica Ayakta Tedavi Hastanesi, Kosova'daki tek Sırp hastanesi. Yıllardır aşırı yük altında çalışan hastanede eski ve geri kalmış ekipman, hastaların ihtiyaçlarını artık karşılayamaz duruma geldi.

Hastanede görevli doktorlardan Sbrajak, “1999'dan sonra kötü huylu hastalıkların sayısı dramatik şekilde arttı. Daha önce kanser teşhisi koyulan kişilerin çoğu 55 ila 60 yaş arasındaydı. Savaştan sonra ise kanserlerin çoğuna 35 ila 45 yaş arasındakilerde rastlanmaya başladı. Çocuklarda kan hastalıkları ve spontan düşükler gibi hastalıkların sayısı endişe verici şekilde artmaya devam ediyor.” dedi.

Memleketini terk eden çoğu kişi için dönüş yolu kapandı. Memleketine dönme cesaretini bulanlar ise dini ve siyasi kutuplaşmanın getirdiği güvensizlik ve korkuyla karşı karşıya.