Pinpon masasından diplomasi masasına...
Sene 1971.
31. Dünya Masa Tenisi Şampiyonası Japonya'da düzenleniyor. Amerikalı masa tenisi oyuncusu Glenn Cowan, kendisini antrenmana götürecek ABD takım otobüsünü kaçırıyor ve çareyi Çin'e ait otobüse binmekte buluyor. Soğuk Savaş sürmekte ve Çinli oyuncular ile Amerikalı oyuncular arasında iletişim kurulması mümkün değil. Otobüste çıt çıkmıyor.
Otobüsteki derin sessizliği Çinli masa tenisi oyuncusu Zhuang Zedong bozdu: "Bir numaralı düşmanınla konuşman için herhangi bir engel var mı?"
Zhuang, aradaki buzları eritmek için, üzerinde Huangshan Dağı'nın ipek işlemesi bulunan bir eşarbı Cowan'a hediye etti. Cowan ise bu hediyeye, bir tarakla karşılık verdi.
Otobüs antrenman alanına ulaştığında, Çin takımının içindeki Amerikalı sporcuyu gören gazeteciler oyuncuların etrafını sardı, flaşlar ardı ardına patlıyordu. Haber, başkent Beijing'de bulunan Başkan Mao'ya ulaşmıştı.
Başkan Mao'nun ilk tepkisi şöyle olacaktı: "Bu Zhuang Zedong sadece iyi bir masa tenisi oyuncusu değil; dış politikada da yetenekli."
Bu olay, Çin ile ABD arasındaki ilişkilerin normalleşmeye başlamasının kıvılcımı olarak kabul edilmiş ve dış politika litertürüne "pinpon diplomasisi" olarak geçen sürecin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Amerikalı oyuncu Cowan'ın Çin takımıyla kazara yaptığı yolculuktan birkaç gün sonra, Çinli yetkililer, ABD takımını bir ziyaret için Çin'e davet etti ve Amerikan masa tenisi takımı, Çin'e giren ilk Amerikan vatandaşları olarak tarihe geçti... Aynı yılın Temmuz ayında, ABD Başkanı Richard Nixon'ın ulusal güvenlik danışmanı Henry Kissenger da, iki ülke arasındaki diplomatik temasları başlatmak amacıyla Beijing'e geldi...
Çin'i ziyaret eden Amerikalı masa tenisi oyuncularından biri, ülkesine döndüğünde gazetecilere şu açıklamayı yaptı:
"Çinliler bizim gibi. Onlar gerçek, samimi ve hisleri var. Çin'de gerçek dostlar edindim. Onlar Çin Seddi'ne, geniş ovalara, antik saraylara, parklara, ırmaklara sahipler. İnsanlar birlik ve beraberlik içinde yaşıyorlar."